Mutlu mu olmalıyım...
¶¶ Seninle öğrendim, zamanın geçmeyen bir avuntu olduğunu. Yol gitse de gidilmiyormuş uzaklara Unutmak denilen çaresiz anahtarla Kalakalmakmış bir başına! ¶¶
Bay kurbağa! Bunca felaket varken neden açar çiçekler, neden savurur kokusunu rüzgara? Çiçekler bu dünyayı tanımıyor mu?
Reklam
En uç durumu düşün: sen ile ben, hiç 'birarada' olmadan da ' birlikte' olabiliriz ( biraz önce bunun üzerinde durdum:) ---ben, tek başıma birşey yaparken seni düşünerek yapıyorsam, yaptığımı; sen de, tek başına birşey yaparken beni düşünerek yapıyorsan, yaptığını, birlikteyizdir. Bu bir avuntu mu? İnsan sevdiği ile beraberdir. Hadis-i Şerif
Sayfa 150
İnsana avuntu vermeyen bir şey düşünmek mümkün mü? Daha doğrusu, avuntudan nasibini almamış, avuntu içermeyen bir şey? Bilmenin bizzat kendisinin avuntu olması, bir çıkar yol olabilirdi..
...x miktarda umut x miktarda inancı götürmez mi? Yani, inancınız varsa, sabah güneş doğacaktır, güneşin doğmasını umut etmeniz gerekmiyor." " Avuntu." "Avuntu mu? Tanrı bu yüzden mayalı içecekleri ve blues'u yarat­tı." "Kurtuluş." "Ne için? Siz öbür dünya için bir çeşit uzun vadeli, sabit primli yangın sigortasından bahsetmiyor musunuz?"
Belalar içinde, yine de insanoğlu bir avuntu bulabilmeli.
Reklam
Benim memleketimde ancak zenginler çocukluklarını yaşayabilirler. Benim memleketimde ancak zenginler gençliklerini yaşayabilirler. Benim memleketimde ancak zenginler yaşlılıklarını yaşayabilirler. Benim memleketimde... Yellelli yeleliiiii... Yellelli yââââr yâââââ... Vicdan hürriyeti varsa, inancıma saygı göstermek zorundasınız; size acıyorum. Yine de insan bir avuntu bulmalı... Küçük yerde büyük görünmek kolay oluyor. Şimdi neden bazı politikacıları seyis atına benzettiğimi anlamışsınızdır. Çünkü bunlar kendi kendilerine yürüyemezler, koşamazlar; ille önlerinde, gölgelerinden gidecekleri başka bir politikacı bulunacak.. Yazar, bir heyecan adamıdır. Yalnız yazarları değil, genellikle bütün sanatçıları ya yarı deli ya da tam deli görmek eğilimi vardır. Ortam mortam diye bir şey yok, ne demek ortam? Hiçbir Türk yazarı, yazı yazması için bir ortam arayacak duruma gelmemiştir. Nerede, neresini, nasıl bulursak, orada yazmak zorundayız. Dinsizin hakkından gelse gelse imanı çok kuvvetli olan gelir. Elverişli yazma ortamı'' ne demek? Hayatımda hiç böyle bir ortam görmedim, nasıl olduğunu da bilmem. Yazılarımın pek çoğunu cezaevi koğuşlarında, cezaevi hücrelerinde yazdım; acaba buralar elverişli ortam mı sayılır? Eğer öyleyse bu ortamları ben hazırlamadım. Bu elverişli ortamın doğmasını beklemeye kalkarsak, ho hooo, biz değil, bizden sonrakiler de daha çok beklerler... Artık bize gurbet göründü, bu memleket haram...
Belalar içinde, yine de insanoğlu bir avuntu bulabilmeli.
SEYİS ATIKitabı okudu
160 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.