Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayça

Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey. Kederli bir mazisi oldu. Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece Haliç'in kirli sularına bakarken anladı ki aslında hep öyle sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış.
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattığıyla bile aynı rüyayı görmez. Herkes kendi hesabına uyanır, herkes kendi kâbusuna uyur.
Herkes sevgiye layıktır, layık olduğunu düşünenler dışında.
Sayfa 124Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayal gücünden tümüyle yoksun olduğu için çok acımasızdı.
Eğer istersek, varsayımlar alanında dilediğimiz gibi at koşturabiliriz. Başıboş bir ilkbahar rüzgarının savurduğu kanatlı bir tohum gibi köksüz. Öte yandan da, aynı zamanda, rastlantı diye bir şeyin varlığını yadsıyabilir, bilmezden gelebiliriz. Olan olmuştur, olacak olan da besbelli olacaktır, işte böyle sürüp gidebilir. Başka bir deyişle, arkamızdaki "her şey" ile önümüzdeki "sıfır" arasında kıstırılmış olduğumuzdan, bizimki içinde ne rastlantıya ne olanağa yer verilen, geçici bir varoluştur. Bununla birlikte, günlük uygulamada, bu iki yorum arasındaki ayrım hiç önemsenmez niteliktedir.
Reklam
"Hayır ama çok uzun süre birbirimize kendi gerçekdışılıklarımızı kabul ettirerek bugünlere geldik biz. İşleri gerçeklik açısından yola koyup koyamadığımız ise ayrı bir konu." "Belki hiç kimse gerçekten yapamaz bunu."
Sayfa 122Kitabı okudu
Gözleri Mustafa Kemal gününde açılmış olanlara, 1913 avuntuları ne kadar gülünç gelir.
Dr. Rainer Funk:
Ben 1970'li yıllarda Locarno'da Fromm'un asistanıyken onun sıra dışı sevme becerisine tekrar tekrar tanık oldum. İnsan bu becerisini, Fromm'un karşısındakiyle konuşmasının en başında, konuşma biçiminde hissederdi. Hepsinden önemlisi insan bunu Fromm'un Annis'i tekerlekli sandalyesinde otururken öpüşündeki, ona veda edişindeki, ona bakışında ve dokunuşundaki sevgide görebilirdi.
Sayfa 178Kitabı okudu
İnsanın tembellik yapmak istemesi, yaşamımızın sıkıcı tekdüzeliğine bir tepkidir. Enerjisini, günde sekiz saat kendisini ilgilendirmeyen amaçlar peşinde, kendi istediği biçimde değil de iş temposunun belirlediği bir çalışma tarzında harcamaya zorlandığı için başkaldırır ve bu başkaldırma da çocukça bir kendini bırakma biçiminde olur.
Sayfa 122Kitabı okudu
Düşünce yoluyla edinilen bilgi, yani psikolojik bilgi, tabii ki sevgi olayındaki bilgi için gerekli bir ön koşuldur. Karşımdaki insanı olduğu gibi görebilme, daha doğrusu yanılsamalardan, onun kafamda oluşan us dışı imajından kurtulmak için, onu da kendimi de nesnel olarak tanımam gerekir. Ancak bir insanı nesnel olarak değerlendirdikten sonra onun değişmeyen özünü sevgi olayında tanıyabilirim.
Reklam
Bununla birlikte vermenin önemli bir kısmı maddi alanda değil, insanlar arası ilişkilerdedir. Bir insan başka birine ne verir? Kendisinden verir; sahip olduğu en değerli şeyden, yaşamından verir. Bu, o kişinin yaşamını diğer insan için feda ettiği anlamına gelmez aksine kendi içinde yaşattıklarından veriyordur; sevinçlerinden, ilgi duyduğu şeylerden, anlayışından, bilgisinden, mizahından, üzüntüsünden - içinde canlı olan her şeyden. Diğerine yaşamından bu şekilde bir şeyler verirken, onu zenginleştirir, ondaki canlılık duygusunu yükseltir ve bu yolla kendi içindeki canlılık duygusunu da güçlendirir.
Ben aşk ve evlilik konusunda parlak fikirleri olan Emma'yım ve aşk farklı kıyafetlerle, farklı biçimlerle, farklı yüzlerle çıkıyor insanın karşısına ve belki de insanın kabullenmesi, adını koyma cesareti göstermesi uzun zaman alıyor.
Sayfa 262Kitabı okudu
Yarattıkları dönemde üstlerine tükürdükleri, kıçlarıyla güldükleri, kaba fıkralar anlattıkları Van Gogh'lar ve Modigliani'lere milyonlar veriyorlar.
Sayfa 230Kitabı okudu
Her şeyde hüzün bulursunuz, hüznü katan siz olursanız.
Ama unutmak insanın yapacağı değil, başına gelecek bir şeydir ve benim başıma gelmedi.
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.