Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Faruk Aydın

Ömer Faruk Aydın
@aydinfaruk
472 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
40 günde okudu
Uzun bir okuma maratonunun ardından Yeşil Peri Gecesi ile vedalaştık. Bir yandan bitmesini hiç istemediğim, diğer yandan sonunu fazlasıyla merak ettiğim bir romandı. Romanın gücü ağır basmış olacak ki yayıla yayıla okudum. Sindire sindire. Çünkü hazmetmesi güç bir roman. Ayfer Tunç günümüz yazarları arasında gözlem yeteneği ve Türkçeyi
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,3bin okunma
Reklam
115 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Edebiyatımızda öykücülüğüyle kıymetli bir yer edinen Mustafa Kutlu'nun en ünlü eserlerinden biri olan Uzun Hikâye ile sonunda tanıştık. Kutlu'dan daha önce gezi yazısı türünde iki eserini okumuş ve kalemiyle sıkı bir bağ kurmuştum. Bu eserinde de anlatım dili aynı. Sade ve incelikli. Uzun Hikâye, bir öyküden çok novella ile roman arasında bir yerde konumlanıyor. Roman kadar derinlikli bir olay örgüsü yok. Bir baba oğul öyküsü okuyoruz. Zamanın birinde, kasaba kasaba dolaşan göçebe bir aile hikâyesi bu. Varılan her kasaba yeni bir tecrübe. Sevginin, insanlığın, dostluğun, hayatta kalmanın, direnmenin, dik durabilmenin ve umudun öyküsü bize anlatılanlar. Kutlu'nun samimi ve sımsıcak bir dili var. Sizi kolayca öyküsüne bağlayabiliyor. Geçmişe dönük anlattığı farklı insan tiplemelerinin hikâyeleri bize çok yakın. Her satırında ayrı bir hüzün var. Finali de bir o kadar dokunaklı. Kutlu'nun kullandığı dil oldukça sade ama tek bir cümlesiyle dünyaları anlatabiliyor. Duyguları okura geçirme konusunda fazlasıyla başarılı buldum. Eserin bu kadar çok okunuşunun nedeninin de bu olduğunu düşünüyorum. Bir diğer not da mekâna: Kutlu, öyküde geçen mekânları tamamen kurgulamış. Fakat asıl başarısı kurguladığı kasabaların Anadolu'daki herhangi bir kasaba olduğuna okuru inandırması diye düşünüyorum. Mutlaka okunmalı.
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Macar edebiyatının en önemli isimlerinden biri kabul edilen Magda Szabó, Türkçeye kazandırılan pek çok romanıyla ülkemizde de tanınan bir yazar. 1963'te yayımladığı Iza'nın Şarkısı en ünlü romanlarından biri. Macaristan'dan ziyade özellikle yurtdışında büyük başarılar elde etmiş. 1960 yılına tarihlenen ancak geçmişe dönüşler
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,480 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Cihat Yaycı, Doğu Akdeniz çalışmalarında, Mavi Vatan Doktrini'nin ve Libya ile Deniz Sınırlandırılması Anlaşması'nın yapımı konusunda önemli çalışmaları olan değerli bir bilim insanı. Doğu Akdeniz'deki paylaşım mücadelesini anlattığı bu kitabında, bölge ülkelerinin tarihsel süreçte kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge
Doğu Akdeniz’in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye
Doğu Akdeniz’in Paylaşım Mücadelesi ve TürkiyeCihat Yaycı · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020212 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Edebiyatımızın Ankaralı ve akademi kökenli yazarlarından Şiir Erkök Yılmaz, 1978’den beri ağırlıklı olarak öykü yazarak edebiyat dünyasına girmiş. Yayımladığı eserlerinde sürekliliğin olduğunu söylemek zor, kendi deyimiyle “ortalama on yılda bir kitap” çıkartmış. Aile İçi Muhabbet yazarın 2018’de yayımlattığı ikinci romanı. Öykücü yönüyle bilinen
Aile İçi Muhabbet
Aile İçi MuhabbetŞiir Erkök Yılmaz · Yapı Kredi Yayınları · 201819 okunma
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Prag'ın kasvetli havasından dünya edebiyatına bir armağan olan Leo Perutz, çağdaşı pek çok Yahudi gibi doğduğu topraklardan göç etmek zorunda bırakılmış, 1938'de göç ettiği Filistin'de, yeni kurulan Yahudi devletinin uyguladığı milliyetçi politikalardan rahatsızlık duyarak savaş sonrası dönemde, 1952'de Avusturya'ya dönen
Leonardo’nun Yahuda’sı
Leonardo’nun Yahuda’sıLeo Perutz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,382 okunma
120 syf.
6/10 puan verdi
Edebiyatımızdaki en ünlü çocukluk anılarından Falaka'nın müellifi olarak tanıdığım(ız) Ahmet Rasim, hem mutlakiyet, hem meşrutiyet hem de cumhuriyet rejimini yaşamış; edebiyatımızın nadide isimlerinden biri. Yazarlığının yanı sıra gazeteciliği ile de ün yapmış; okullar için tarih, dil bilgisi ve aritmetik gibi çeşitli konularda ders kitapları
Hamamcı Ülfet
Hamamcı ÜlfetAhmet Rasim · Can Yayınları · 2021181 okunma
261 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Golding ile tanışma romanım olan Sineklerin Tanrısı, hem yazarın ilk romanı hem de genel kanıya göre en anlaşılır eseri. Modern dönemin en ünlü edebi eserlerinden biri kabul edilen roman, hatırladığım kadarıyla Hayvan Çiftliği'nden sonra okuduğum ikinci alegorik yapıt oldu. Konusu itibariyle çocuk kitabı intibası uyandırsa da aslında hazmı
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma
229 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Edebiyatımızın önemli öykücülerinden Mustafa Kutlu, muhtelif dönemlerde yaptığı İstanbul gezilerini on yıllar sonra derleyerek geçtiğimiz yıl üç cilt olarak yayınlattı. Haliç ve İstanbul kara surları etrafında yaptığı gezi notlarından oluşan bu kitapta 1989-90 yılları İstanbul’una dair anekdotlar ve gözlemler okuyoruz. Yazarın dili sade, akıcı, samimi ve yer yer şiirsel. Aradan geçen 32-33 yılın ardından şehri yeniden gözlemlediğinizde zihinde hiçbir değişimin yaşanmadığı, hatta belki daha da kötüye gidildiği tespiti yapılabilir. İnsanımızın gündelik hayatın akışı içerisine kapılarak yaşadığı şehri, semti tanımadığı; çevresine olan duyarsızlığı hatta zararı bugün de son sürat devam ediyor. On yıllardır İstanbul’u kaybediyoruz. Yıkıyoruz, yeniden yapıyoruz, sonra yeniden yıkıyoruz. Kitaptaki her cümle aslında bana tek bir şey anlattı: Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olup bu kadar talihsiz ve hoyratça tahrip edilen başka bir şehir yoktur. Bu konuda yazarın tespitleri olduköa yerinde. İstanbul’a verdiğimiz onca zarara rağmen beni en çok şaşırtan da kara surları ile Marmara surlarının büyük bir bölümümün halen (yanlış olduğu iddia edilen restorasyonlara rağmen) ayakta kalabilmesi oldu. Çünkü hiçbir büyük Avrupa şehrinde İstanbul’daki gibi görkemli bir sur, kale mirası mevcut değil artık. Bu kadim şehri ne kadar koruyabileceğimizden çok ne zaman duracağımızı düşünüyorum esasen. Mustafa Kutlu pek güzel anlatmış. İstanbul’u biraz daha iyi tanıyabilmek ve belki vicdanlara bir duyarlılık kazandırabileceği için bu seriyi (üçüncü cildi henüz okumasam da) muhakkak tavsiye ediyorum.
Haliç İle Çepeçevre İstanbul
Haliç İle Çepeçevre İstanbulMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 202149 okunma
173 syf.
5/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Tüm zamanların en çok okunan yazarlarından biri olan Agatha Christie, benim de pek çok kitabını okuduğum ve en sevdiğim yazarlardan biri. Ölümünden 21 yıl sonra yayınlanan bu öykü derlemesi Christie'nin muhtelif zamanlarda yazdığı ama kitap olarak basılmamış dokuz kısa hikâyesinden oluşmakta. Öyküler muhtelif dönemlerde yazılıp bu kitapta
Işıklar Sönünce
Işıklar SönünceAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20231,107 okunma
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kerem Eksen ile üçüncü romanıyla tanışmış olduk. Sosyoloji ve felsefe eğitimi almış bir yazarla karşı karşıyayız. Romanının her detayında birikiminden izler mevcut. Edebiyatımızda örneği pek olmayan baba-oğul ilişkisine eğilen ve bunu doğaüstücük, inanç, ölüm ve yaşam üzerinden ele almaya çalışan bir roman olmuş Ölümden Uzak Bir Yer. Anlatım
Ölümden Uzak Bir Yer
Ölümden Uzak Bir YerKerem Eksen · Yapı Kredi Yayınları · 2022277 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Edebiyatımızın pek çok türünde eser veren Mehmet Rauf, polisiye alanında da yeteneğini sergilemek istemiş. Define ve Kan Damlası adlı eserleri birbirinin devamı niteliğinde romanlar olduğu için bu incelemede peş peşe okuduğum iki eseri bir arada ele almak istiyorum. Define, yaşadığı Erzurum'u bulması istenilen bir define sebebiyle terk
Kan Damlası
Kan DamlasıMehmet Rauf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,079 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Selahattin Enis ile tanışma kitabım olan Zaniyeler, 1922'te tefrika edildi, 1923'te de kitap olarak basıldı. Yazarın ikinci eseri olarak değerlendirilebilecek Zaniyeler, birinci dünya harbinin hemen öncesinde Konya'daki taşra yaşamından başlayarak İstanbul'da harp yıllarında devam eden ve bu yılları bir kadının gözünden tüm çıplaklığıyla anlatan bir eser. Edebiyatımızda natüralizmin yetkin temsilcilerinden biri olan Enis, edebiyatın toplumun sorunlarını yansıtmasına inandığından eserlerini bu anlayışa bağlı kalarak kaleme aldı. Hayat kadını anlamına gelen zaniye bir kadının günlükleri vasıtasıyla okuduğumuz bu romanda harp yıllarının çetin şartlarında İstanbul'un elit tabakasının siyasi, ekonomik ve sosyal gerçeklerden ve tüm ahlaki normlardan uzak yaşamını okuyoruz. Baş karakter Fitnat'ın günlükleriyle İstanbul'un günlük yaşamına, savaşa dair havadislerin nasıl karşılandığına, gece hayatına, siyasilerin ve bir gecede zenginliğe erişen harp fırsatçılarının kurmaya çalıştığı yeni düzene dair pek çok fikir edinme imkanımız oluyor. Olayların gerçekliğine dair ipucunu ise yazarın o yıllarda ihtiyat zabitliği vazifesi veriyor. Akıcı bir üslup ve sade bir dille kaleme alınan Zaniyeler, özgün konusu ve sürükleyici kurgusuyla okunması gereken önemli bir eser. Ancak hızla gelişen olaylar ve mekan tasvirlerinin zayıflığı metnin edebi lezzetini azaltmış. Karakter betimlemeleri çok daha iyi. Romanı okurken bugün de pek çok şeyin aynı olduğu, kültürel ve ahlaki yozlaşmanın belki daha da derinleştiğini düşündürtmesi oldukça önemli.
Zaniyeler
ZaniyelerSalahaddin Enis · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021391 okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Modern Japon edebiyatının önemli değerlerinden olan Ogai Mori ile Yaban Kızı romanıyla tanışmış oldum. Japonya'nın Meiji Restorasyonu ile birlikte değişim sancıları çektiği yıllarda kaleme alınan Yaban Kızı, ekonomik ve sosyokültürel değişimin izlerini aşk hikayesi üzerinden anlatan bir dönem romanı niteliğinde. Alper Kaan Bilir'in başarılı çevirisi ve okuru bilgilendirici harikulade dipnotlarıyla keyifli ve akıcı bir okuma oldu. Mori'nin dili oldukça sade. Basit bir kurgu ile tempoyu düşürmeden okuru yaklaşan sona götürmeyi başarıyor. Romandaki farklı karakterlerin düşünce ve eylemlerini de yansıtarak metni zenginleştirmeyi başarmış. Keza realist romana özgü gözlem ve araştırma örnekleri de sunuyor okura. Hikayeye dair sadece final bölümünde bir tatminsizlik yaşadığımı söylemeliyim. Japonya ile alakalı çok fazla terim ve gönderme olduğu için metin ara ara bölünebiliyor ama burada çevirmen faktörüyle kolayca metne geri dönebiliyoruz. Japon klasiklerine giriş niteliğinde bir metin olduğunu düşündüğüm Yaban Kazı, sade dili ve akıcı kurgusuyla kendini okutturmayı başaran bir roman. Tavsiye ederim.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,899 okunma
232 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Edebiyatımızda ilk toplumsal roman olarak karşımıza çıkan Çıkrıklar Durunca, Anadolu'nun hayali bir Alevi köyü olan Adaköy'de geçen yarım kalmış bir isyan hikayesini konu alıyor. Sadri Ertem, bu ilk romanında, Osmanlı'nın son yıllarında Anadolu köylerinin genel durumu hakkında ipuçları verirken; sanayileşme ile beraber el emeğiyle,
Çıkrıklar Durunca
Çıkrıklar DuruncaSadri Ertem · İthaki Yayınları · 2021534 okunma
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.