Artık iyiden iyiye çöken akşam karanlığıyla birlikte caddenin ışıkları yanmıştı. Otomobillerin homurtusunu çizen kepenk gürültüleri geliyordu dışarıdan... Peş peşe inen kepenk sesleri birbirlerini örte örte öyle uzun yankılanıyordu ki, kent yaşama kapatılıyor gibiydi. Belki de bu yüzden kapının önüne çıkmış, sıkıntılı bir yürekle, gırtlağına dek karanlığa batan yeryüzüne bakıyordum.