Babası 16. Yüzyıl boyunca Fransa Krallığına hizmet etmiş ve soyluluk unvanları almış bir asker ailesindendir.
Soylu bir aileden olmasına rağmen, yoksullarla kardeş olduğunu hayatı boyunca hatırlasın diye, ailesi vaftiz babası olarak ona bir dilenciyi seçmiştir. Zengin ve fakirlerin müşterek insani bağının bir sembolü olan ve zamanının yaygın bir âdeti haline gelmiş bulunan geleneğe uyarak bu yeni doğan bebek, büyük bir asaleti tevarüs etmesine rağmen, vaftiz edilmek üzere kiliseye kendi ismini taşıyan ve sokaktaki sıradan fakirlerden birisinin kolları arasında taşınarak götürülmüştür.
Montesquieu gerek yaşadığı dönem, gerekse daha önceki dönemlerde kurulan uygarlıkların, yönetim şekilleri, yıkılma sebepleri üzerinde can alıcı tespitlerde bulunmuş, toplum yapısını çok iyi analiz etmiş içinde bulunduğu zamanın en büyük sosyolog ve filozoflarından olduğunu, ele aldığı bu eser ve diğer yüzlerce eserleri ile ortaya koymuştur.
Fransa' daki yaşam alanına bağlı kalmayıp, Ortadoğu, Kafkasya, Türkiye, Balkanlar ile Avrupa gezilerine çıkarak, oradaki halkların demografik yapısı ile yönetim biçimlerini incelemiş, yazarı en çok etkileyen ülke İngiltere olup, orada iki sene gibi uzun bir zaman geçirmiştir.
Yönetim biçimleri ile ilgili tespitler bugün hala geçerliliğini korumakta olduğunu kitabı okuyunca anlayacaksınız.
