Zünûb ve mesavi-i medeniyeti, (adet ve ahlâk-ı seyyieyi) hudud-u hürriyet ve medeniyetimize girmekten seyf-i şeriatla yasak edeceğiz. Tâ ki, medeniyetimizin gençliği ve şebabiyeti, zülâl-i ayn-ül hayat-ı şeriatla muhafaza olsun.
Ecnebiyede terakkiyat-ı medeniyeye yardım edecek noktaları (fünûn ve sanayi gibi) maalmemnuniye alacağız.
Amma medeniyetin zünûb ve mesavîsi olarak bazı âdât ve ahlâk-ı seyyie ki, ecnebîlerde (onlarda) mehasin-i kesîre-i medeniyesiyle muhat olduğu için çirkinliği o kadar göstermiyor. Biz ise aldığımız vakit sû'-i tali' cihetiyle, sû'-i intihab vasıtasıyla müşkil-üt tahsil mehasin-i medeniyeti terk, çocuk gibi heva ve hevese muvafık zünûb-u medeniyeti kesbettiği mizden, muhannes veya mütereccile gibi oluruz. Yani karı erkek gibi giyinse, karı süsüyle süslense muhannesliktir, yakışmaz. Merd-i valâhimmet, zîb ü zîverle müzahref cilveli hanım gibi olmamalı.