Barış Tutumeri
@baristutumeri
رَبِّ هَبْ لٖى حُكْمًا وَاَلْحِقْنٖى بِالصَّالِحٖينَ
Evet ümidvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sadâ, İslâmın sadâsı olacaktır!
Bediüzzaman Said Nursî
Risale-i Nur
İstanbul
1 Temmuz 1995
1367 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Böyle bir asırda bu mesele sadece nakil yoluyla halledilmez elbet bu devir olur.
Taklidi kırılmış ve teslimi bozulmuş asırda..
Haşre akıl ile gidilmemesinin bir sırrı şudur ki: Haşr-i A'zam, İsm-i A'zamın tecellisiyle olduğundan, Cenab-ı Hakk'ın İsm-i A'zamının ve her ismin a'zamî mertebesindeki tecellisiyle zahir olan ef'al-i azîmeyi görmek ve göstermekle, haşr-i a'zam bahar gibi kolay isbat ve kat'î iz'an ve tahkikî iman edilir. Şu Onuncu Söz'de feyz-i Kur'an ile öyle görülüyor ve gösteriliyor. Yoksa akıl, dar ve küçük düsturlarıyla kendi başına kalsa âciz kalır, taklide mecbur olur.
(Haşir Risalesi 101.sh - Risale-i Nur)
Ey daire-i esbabdan zuhur eden işleri, hâdiseleri esbaba isnad eden gafil, cahil! Mal sahibi zannettiğin esbab, mal sahibi değillerdir. Asıl mal sahibi, onların arkasında iş gören kudret-i ezeliyedir. Onlar, ancak o kudretten gelen hakikî tesirleri ilân ve neşretmekle muvazzaftırlar. Demek daire-i esbab, hükûmetin kalem dairesi hükmündedir ki, yukarıdan gelen emirlerin tebligatı o daireden yapılıyor. Çünki izzet ve azamet perdeyi iktiza eder; tevhid ve celal dahi şirketi reddeder, tesiri esbaba vermiyor.
Evet Sultan-ı Ezelî'nin memurları vardır amma icraatçıları değillerdir ki, saltanat ve rububiyetinde ortak olsunlar. Ancak o memurların vazifesi dellâllıktır ki, kudretin icraatını ilân ediyorlar. Veya o memurlar, nâzır müşahidlerdir ki, gördükleri evamir-i tekviniyeye karşı yaptıkları itaat ve inkıyad ile istidadlarına göre bir nevi ibadet yapmış olurlar. Demek esbab, ancak ve ancak kudretin izzetini, rububiyetin haşmetini izhar için vaz'edilmiş bir takım vasıtalardır. Yoksa, kudretin acz ve ihtiyacı için muavenet eden yardımcı değillerdir.
(Mesnevi-i Nuriye 10.sh - Risale-i Nur)
Barış Tutumeri bir yorumu yanıtladı.
Allah rahmet eylesin ihvanlarına sabır versin.
Allah hizmetlerini kabul buyursun.
Ruhu için el-Fatiha..
Amin abi Allah razı olsun.
Okur Takip Önerileri
Cenab-ı Hak hayr-ı mahz olarak melaikeyi yaratmıştır, şerr-i mahz olarak da şeytanı yaratmıştır, hayır ve şerden mahrum olarak behaim ve hayvanatı halketmiştir. Hikmetin iktizasına göre, hayır ve şerre kadir ve câmi' olarak dördüncü kısmı teşkil eden beşerin yaratılması da lâzımdır ki; beşerin şeheviye ve gazabiye kuvvetleri kuvve-i akliyesine münkad ve mağlub olursa, beşer mücahedesinden dolayı melaikeye tefevvuk eder. Aksi halde hayvanattan daha aşağı olur.
Burada şeytanların yaratılmasında şerr-i mahz olarak bahsedilmesi onların yaratılmaları değildir. Seytanın hayra kabiliyetinin olmamasıdır. Seytanda marifet yok tamamen şerlere kabiliyetlidir.
Ama Şeytanları yaratılması ise:
İKİNCİ SUALİNİZ:
Şeytanların halkı ve icadı ne içindir? Cenab-ı Hak, şeytanı ve şerleri halketmiş, hikmeti nedir? Şerrin halkı şerdir, kabihin halkı kabihtir?
Elcevab:
Hâşâ!.. Halk-ı şer, şer değil, belki kesb-i şer şerdir. Çünki halk ve icad, bütün netaice bakar; kesb, hususî bir mübaşeret olduğu için, hususî netaice bakar. Meselâ: Yağmurun gelmesinin binlerle neticeleri var, bütünü de güzeldir. Sû'-i ihtiyarıyla bazıları yağmurdan zarar görse, "Yağmurun icadı rahmet değildir" diyemez; "Yağmurun halkı şerdir" diye hükmedemez. Belki sû'-i ihtiyarıyla ve kesbiyle onun hakkında şer oldu. Hem ateşin halkında çok faideler var; bütünü de hayırdır. Fakat bazılar sû'-i kesbiyle, sû'-i istimaliyle ateşten zarar görse, "Ateşin halkı şerdir" diyemez. Çünki ateş yalnız onu yakmak için yaratılmamış; belki o, kendi sû'-i ihtiyarıyla, yemeğini pişiren ateşe elini soktu ve o hizmetkârını kendine düşman etti.
(Mektubat 43.sh - Risale-i Nur)
Barış Tutumeri bir yorumu yanıtladı.
Risale-i Nur'u anlamıyorlar yahut anlamak istemiyorlar. Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Ben, bütün müsbet ilimlerle, asr-ı hazır fen ve felsefesiyle meşgul oldum. Bu hususta en derin mes'eleleri hallettim. Hattâ bu hususta da bazı eserler te'lif eyledim. Fakat ben, öyle mantık oyunları bilmiyorum. Felsefe düzenbazlıklarına da kulak vermem. Ben, cem'iyetin iç hayatını, manevî varlığını, vicdan ve imanını terennüm ediyorum. Yalnız Kur'anın tesis ettiği tevhid ve iman esası üzerinde işliyorum ki İslâm cem'iyetinin ana direği budur. Bu sarsıldığı gün, cem'iyet yoktur.
Bediüzzaman Said Nursî
Bu yorum görüntülenemiyor
Barış Tutumeri yorumladı.
Allahım, gayb ile ilgili bi bilgi geçmiyor diyor 😁 Bilgiyi bırak direk gaybı bildiriyor bildiriyor, Rumlar kazanacak diyor, o zaman sen hadisle sabittir ki İstanbul’un fethini de inkar edersin. Ölüyü diriltme hadisesini aklına yakınlaşsın diye verdim ama onuda anlamamışsın, Peygamberine o özelliği veren, peygamberin vekiline de verebilir onu anlatmaya çalıştım, senin kafana göre kuran da 5 vakit namazda geçmiyor, cuma namazı da geçmiyor bunlarda mı yok diyelim.. bir kaç hayvanın adından başka hayvan ismi de geçmiyor o hayvanlar haricinde diğer hayvanlarda mı yok diyelim… Ayette Allahtan başkası bilemez diyor buna iman ettik ki öyle zaten, fakat başkasına bildirmem de dememiş nasıl ki Hz.isa a.s’a ölüyü diriltme hadisesi özelliğini verip, Peygamber olmayan veli kulu Abdülkadir Geylani Hzlerine de vermesi gibi.. Ama işte akıl büyük nimet.
Abi anlatamassınız bazı konulardaki cehllerinden olan şeyleride inkâr ediyorlar gerçekten mümküm olan şeyler ama itikad edemiyorlar.
Yoksa biz ehli sünnet inanıyoruz ki peygamber a.s.m ve onun vekilleri alimler evliyalar Allahın onlara bildirmesiyle gaybi bazı olayları işaret edip bildirmişler ve bunlar vaki olmuş doğrulanmış.
Ha itikad olarak inanmazlar o ayrı inandıramassın ama var inanmasalarda.
Yahu birde sen git 6 bin sayfalık külliyatta bir ağabeye ait bir beyti kafana sığıştırma (ki oraya kadarda okumamıştır başkasından zehirlenmişte tenkid amacıyla oraya bakmış) hiç okumadan gel bu uygulamada külliyatı okudum die isaretle sonra bilgin olmadığı halde iftira at yalanla kötüle ayet hadis getiriyir boyna hak ile batıl istiyor bunlar.
Kesin bilgisi olmadan yanlış haberleri yaymak iftira atmak hakkındaki ayet ve hadisleride biliyormu acaba. Acaba 50den fazla dile çevrilen gün be gün okunma oranı artan en çok okunan kitap hareketi olan bunca büyük bir hizmeti olan bir eserin kimsemi fark etmedi yanlışlarını. Ümmet tarafından kabuk görmüş bir eser kendisi bilmiyor. Abi yardımcı olmak amacıyla yazdık bizde engelledi hemen böylesine laf anlatamassın. Bir gurup var zaten hazırda bekliyorlar Risale-i Nur Üstda saldırmak için ama yaptıkları neticesiz bos bir uğras yıldızlara tas atıo düşürmeye çalışam çocuklar gibi. Bunlar kördür maneviyatta manevi rütbesi bunca yüksek olan bu hakikatleri anlamazlar. Körler hareketin farkında değiller. Ama bir şey yapamazlar sadece parlatırlar. Hep böyle oldu 😊