Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bacaklarını aç benim için." Julia lavabonun üzerinde oturuyordu. Ellerini ha- reketsizce karnının üzerinde tutarak bacaklarını iyi- ce açtı. Clay, onun eteğini beline kadar sıvadı ve iç çamaşırının dışı boyunca burnunu gezdirerek onun kokusunu içine çekti; duyularını tamamen Julia'nın kontrol etmesine izin verdi. Julia derin bir
Sayfa 121
247 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ORHAN VELİ KANIK __ BÜTÜN ŞİİRLERİ
Türk edebiyatının en büyük ne harika en en şairi Orhan veli kanık Bütün o çok harika şiirlerinin bulustuğu kitap bütün şiirleri isimli kitabı. Orhan veli Türk edebiyatında devrim yapmıştır şiirin kuralarının dışına çıkıp şiir daha özgür bır alanda yazıp harikalar yaratmıştır.burdan çıkışla bu akımın yani garip akımının öncüsüdür. tabiki en iyi
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 202424bin okunma
Reklam
Evet evet iyi ki doğdum!
İçimde kırk kadın. Kırkı da birbirinden başka bambaşka. Kırk yıl önce bugün doğmuşum. Gün bugün artık kırklara karışmış, kırkından sonralara koşmuşum. Kırk bahar çiçek açmışım, kırk yaz denizin tuzunda, güneşin sıcağında, dinginlik nadasında toprağım,yenilenmiş güç bulmuşum. Kırk sonbahar sararmış solmuş, sonra küllerimden yeniden doğmuşum.
Duş aldıktan sonra banyodan çıkarken ayak tabanlarınızı soğuk Su ile yıkayınız. Ayak tabanı vücudumuzdaki tüm organlarımızla bağlantılıdır. Duş sonrasında soğuk Su ile temas eden ayak tabanınız sayesinde organların frekansı ve titreşimi yükselir. Bunun ilk faydası Baş ağrılarının sona ermesi olarak görülür. Vücudun direnci artar. Hastalıklara karşı vücut savunma mekanizması kuvvetlenir.
Sayfa 218Kitabı okudu
"Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalma saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir."
ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir.
Reklam
“Shiatsu Japon orijinli ve probleme yönelik tedavi amaçlı bir masaj türüdür. belirli noktalara parmak ve vücudun değişik bölgeleri ile basınç yapılırken, deri ve deri alt dokusu üzerinde kaydırılmaktadır. Thai Özellikle Tayland’da yaygın olarak uygulanmakta olan thai masajının temel yapısını Hint yoga ve Çin’in geleneksel
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir.
Sayfa 21 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmağa başlar.
Sayfa 21 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Ben el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalma saatini dört gözle beklerim… Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir…
Reklam
"Bu âdem dedikleri El ayak ve baş değil Âdem manaya derler Suret ile kaş değil."
Sayfa 145 - KAYGUSUZ ABDALKitabı okudu
"Önüm arkam sağım solum aşk bee", var mıydı bu oyunun adını bilen? Hani herkes saklanırda, onları ararsın deli misali sokaklarda, sonra biri gelir vurur duvara ve "sev bee" der sana! Pişmanlık mı yoksa bir içim su mu, karar veremeden bir diğerini aramaya koyulursun. Ayak sesleri patır patır, nefes sesleri hırıl hırıl, tıkandı tıkancak o ecele koşuşturan adımlar, vurursun duvara o yetişemeden "sevmedim seni" dersin! Güneş turuncuya boyanır usulca, sessizlik baş gösteren misafir gibi adımlarını atar, yorgunluk güneşi kıvıra kıvıra sarıyor, akşamı yakmak için bir ateş tutuyor yıldızlara ve o geliyor! Oyunun son ve en kırgın koşuşturması, yetişmek imkansız ona, "sev bee" demek için çok geç, her yanım kırık bir dal parçası gibi dökülüyor! Bana bakarken yüzündeki ifade, bir aşkın iadesi gibi "sevmedim seni" derken, sönüyor bütün yıldızlar, geride kalan tek şey "seni sevecektim" kalıyor... İbrahim ÇEKİN
Bu uçurum (kendi uçurumları) terbiyecilerini düşününce ayak diremekte, enkaz olma şehvetine boyun eğmemekte yarar olduğu görülür ve, onların yıkımı kabul etmemesi göz önünde tutulursa, bunu istemenin boşuna olduğunu, kısmetimizin akıp gitmek, uçurumun çağrısına karşılık vermek olduğunu bile bile, onlara öykünmek isteriz. Bununla birlikte, bizi düşme heveslerimizden -geçici de olsa- vazgeçirerek, dayanılmaz, baş döndürücü bir dünya ile uzlaşmayı öğretirler bize: Varoluş ustaları'dır onlar.
Beni izledi, sonra aramızdaki mesafeyi kapatarak dudaklarını benimkilere yapıştırdı. Gök gürültüsü ve şimşek gibiydi. Sert,beklenmedik, sağır ve kör edici. Ne yaptığımı düşünmek için vaktim ve karşı koyacak gücüm yoktu, o yüzden yapmadım. Tişörtünün kumaşını tuttum ve daha da yaklaşmaya çalışarak parmak uçlarım da yükseldim. Sergei’nin eli ensemi sıkarken,diğer eliyle belimi okşuyor ve ağzıma saldırıda bulunurken beni vücuduna daha çok bastırıyordu. Yeterli değildi. Bir yerlerde bir yığın kitap vardı. Ne okuyacağıma karar verememiştim. Sola doğru bir adım attım. İhtiyacım olduğunda okum ak istediğim kitap yığını neredeydi ki kahretsin. Neden daha uzun olamıyordum? Sergei’nin ağzı benim kinden ayrıldı ve çenemle boynuma öpücükler kondurmayı sürdürdü. Hızla bir nefes aldım ve bacaklarımın arasında bir karıncalanm a hissi baş gösterince tişörtünü daha çok çektim. Ayak başparmaklarım sert bir şeye çarptı. Evet! Yere yığ­dığım ciltli kitapların üstüne çıktım ve kollarımı Sergei’nin boynuna doladım . Ağzım yine onunkini buldu. Sırtımdaki eli kıçımı sıkmak için aşağı doğru kaydı, sonra kalçamın etrafından dolanıp kot pantolonum un önüne gelene kadar durmadı. Avcunu aşağı indirip kumaşın üstünden vajinamı kavradı, sert kot dikişini tam yerine bastırdı.
Sayfa 121
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.