Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Basak
Basak
@basakze__
Kocaeli
60 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Kitabı çok beğendim. Sıkıcı bulanlar olmuş ama aksine ben hiç sıkıcı bulmadım. Atatürk'ün bu kitabın neden eğitim müfredatında olması gerektiğini düşündüğünü çok iyi anladım. Bir toplum çürümekten yalnız eğitimle kurtulabilir bu kitap bunu anlatıyor. Gerçek vatanseverlerin birbirini eğitmesi gerektiğini eğitimsiz halkın hor görülmesinden ziyade onların eğitimine katkıda bulunamayan tüm eğitimli insanların öz eleştiride bulunup elini taşın altına koyması gerektiğini söylüyor. Ancak bu sayede toplumun her ferdiyle müreffeh bir hayatı beraberce yaşayabileceğini söylüyor. Toplumun herhangi bir kısmındaki çürüme tüm toplumu çürütür herkes kendinden başlayarak toplumu değiştirebilir. Kitap bunu çok güzel bi şekilde anlatıyor. Kesinlikle okullarda okutulması gereken bir kitap.
Bayıldım. Çehov'la tanıştığım ilk kitabı oldu. Hemen başka kitaplarını da alıp okumak istedim. Kitap incecik ve okuması bir hayli kolay. Bir o kadar da etkileyici. Ivan Dmitriç ile doktorun sohbetleri çok güzeldi. Sonu üzmedi değil. Keşke kitap daha kalın olsaydı dedirtti. Çok çabuk bitti.
%44 (205/456)
·
Puan vermedi
Kitabı bir çok iyi okur methetmişti. Ben de merak edip başlayayim dedim. Yarısına kadar okumak dahi beni çok yordu. Dili ağır olduğundan ya da çok yavaş ilerlediğinden dolayı değil. En baştan beri sanki bana hiçbir şey katmayacakmış gibi geliyordu. Beğenemedim bir türlü. Ben kitabı çok yüzeysel buldum bir derinliği yoktu bence gerçi 200. sayfasına kadar okudum belki elestirmeye hakkım yoktur ama ne kadar zorlasam da kendimi bitiremedim, yarıda bırakma gibi bir huyum yoktur oysa ki. Bunda beklentimin yüksek olmasının da etkisi elbette ki vardır. Aksiyon filmi gibiydi kitap. Bir felsefeden bahsediliyor sürekli ama bir felesefe yok ortada, değinilmiyor. Velhasıl kitabı kaliteli bulamadım ben. İyi kitap seçmek zaman kaybetmemek için çok önemli.
Okur Takip Önerileri
Kitaptaki karakterler, konuşmalar o kadar gerçekçiydi ki sanırım kitapta en sevdiğim kısım bu oldu. Emile Zola'dan okuduğum ilk kitaptı ve uslubunu gerçekten beğendim. Konusuna gelecek olursak maden işçilerinin hayatından yani çektikleri çileden bahsediyor. Gelir eşitsizliği o kadar fazla ki kitabı okurken kentsoylulardan nefret etmekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. İsçiler karın tokluğuna bile çalısmıyorlar. Sadece ölmeyecekleri kadar para alıyorlar. İsçiler bu haksızlığa başkaldırmak istiyorlar ama sonuçta yine en çok onlar zarar görüyor ve sömürülmeye devam ediyorlar. Kitabı okurken kendime sorduğum soru şu oldu kansız devrim olur mu? Sanırım bazı haklarımızı büyük fedakarlıklar yapmadan, cesur olmadan alamıyoruz. Ama yeni bir problem daha çıkıyor kan dökmek ne kadar doğru? Kentsoylular hergün maden isçilerini ölüme terk ederken bu cinayet değil de onları sömüren insanlardan haklarını güzellikle alamayınca son çare olarak onları öldürmeleri mi suç ? Devlet de asker de kent soylulardan yanayken yapacabilecekleri tek sey bu kuskusuz. Çünkü adalet yoksa adalet zorla da olsa tesis edilmelidir. Ama biz insanlar bunu yapmakta ne kadar becerikli olabiliriz. Hakısız ölümlerin önü alınamazdı. Sonuç olarak bir karara varamadım.Bir de kitapta sevdiğim kısım şuydu Jealin hırsızlık yaparken şunu demişti onlar da bizden çalıyor . Jealin kendi adaletini bence tesis etmişti. Evet bu bir hırsızlıktı ama yanlış değildi. Velhasıl kitabı beğendim ve kitabı okurken çok üzüldüm . Ne yazık ki gerçek hayatta böyle ve her zaman haklı olan değil güçlü olan kazanıyor.
Dönüşüm kitabını okuyalı çok oldu aslında ama bu kitap beni gerçekten etkiledi ve yazmak istedim bir şeyler. Öncelikle gregor samsa benim için engelli bireyleri temsil ediyordu. İşim gereği sürekli engelli bireylerle iç içeyim. Ve onlar da aynı problemleri yaşıyor. Gregor kendini anlatamıyordu kimse onu anlamıyordu. İşe yaramayınca artık ve farklı da olunca insanlar onu dışlamıştı. Ailesine artık bir yük gibi gelmeye başlamıştı bu sebeple ondan bıkmışlardı. Ondan kurtulmak istiyorlardı. Gerçek hayatta böyle insanlar kendilerine itiraf edemeseler de sevdikleri onlara yük olmaya başlayınca onlardan kurtulmak isterler hatta düşkün anaları, babaları, evlatları ölsün isterler ama bunu asla sesli bir şekilde söyleyemezler. Gregor ölünce annesi babası da bir yükten kurtuldukları için sevindiler. Gregor'un o çaresizliği yalnızlığı beni gerçekten çok etkiledi.Velhasıl ben beğendim bu kitabı.
Kitap boyunca ivan ilyiç'in ölüme giderken ki yalnızlığını, pişmanlını yaşıyormuşcasına derinden hissettim. Aslında bizlerin hep yalnız olduğunu anlatıyor kitap bize. Kitap boyuca ivan etrafındaki yapay yakınlıklardan en çok tiksindi. Acılar tek kişiliktir ivan'da acılarını tek başına çekti. Ve olması gerektiği gibi yaşamak ölüm bizi bulduğunda "İstediğim gibi yaşadım." demeye yetmiyor. Kitap beni ziyadesiyle hüzünlendirdi. Gözlerim dolu dolu okudum ve çok beğendim kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap. Tek seferde oturup okunulabilecek bir kitap.
