Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batuhan Şener

282 syf.
10/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.3/10 · 55,1bin okunma
Reklam
Önsöz 3
Değerli insanları, yaratıcı bireyleri, iş adamlarını her parçası kendilerine ait ürünleri üretmekten, sahip oldukları şeyleri, çalışkanlıklarını, zekalarını ve egolarını kendilerinin en çok yararına ait olduklarını düşündükleri şekilde kullanmaktan alıkoymak, insanlığın en kutsal haklarının açık bir ihlalinden başka bir şey olmadığı gibi, insanoğluna yapılacak en büyük kötülüktür...Buna rağmen, bugün dünyanın pek çok yerinde hukuka ve düşüncelere hakim olan eğilim tam ters istikamettedir. Yani, açık veya örtülü bir şekilde, yetenekli olanın ahlaki görevinin yetenekli olmayana hizmet etmek ve kendini herhangi birinin ihtiyaçları için feda etmek olduğunu öne sürerek, aklı ödüllerinden mahrum bırakmayı talep etmek hâlâ baskın bir eğilim...Oysa, rasyonel bir beyin zorlama altında çalışmaz, bilgisini ve bu yoldaki eylemlerini hiç kimsenin refahına kurban edemez. Yetenekli olanın ahlaki görevi yetenekli olmayana hizmet etmek ve kendini herhangi birinin ihtiyaçları için feda etmek değildir. Bundan şüphe duyuluyorsa, bu tip insanların varlığına müsaade edilmeyen ülkelerin yarattıkları “eser”e, buralardaki yaşama standartlarına göz atılabilir. Pek çok insanın onun yaratıcılığı sayesinde hayatını sürdürebildiği yaratıcı sınıf bir gün çalışmaktan vazgeçerse ne olur?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önsöz 2
Bir an gözlerinizi kapatın bir azınlığa (ki yaratıcı insanlar, iş adamları oldukça dar bir azınlığı teşkil eder) bu şekilde bir muamele yapılacak olsa kopacak feryadı hayal edin. Örneğin, bir filmde; kadınları, eşcinselleri, etnik veya dinî bir azınlığı aşağılayıcı diyaloglar, sahneler olsaydı, vakit kaybetmeden film “ihbar” edilir, filmin kurgusu
Önsöz
Atlas Silkindi Ayn Rand’ın felsefesinin bütün unsurlarıyla ve en mükemmel şekilde ortaya serildiği felsefi bir romandır. Rand’ın felsefesinin en önemli ve kurucu unsuru bireyciliktir. Rand, bireyin temel ve esas beşeri varlık olduğuna inanır. Ona göre, birey, akıl sahibi bir varlıktır ve hiçbir kollektivite uğruna feda edilemeyecek, kurban edilemeyecek bir değerdir. Akıl sadece insanın sahip olduğu bir hazinedir ve insanın varlık mücadelesindeki en önemli aracıdır. Akla uygun davranmak insanın tabiatının gereğidir. Ancak, insanlar arasında aklını “gerektiği gibi” kullananlar azınlıktadır. Yani, bütün insanlar değil sadece aklını kullananlar, yani kendi çıkarı için çalışan, işini iyi yapan, hiçbir zaman “biz” demeyen benciller yaratıcı olabilirler, keşfederler, icat ederler, geliştirirler; geriye kalan “biz”ciler ise bu azınlığın, yani yapıp edenlerin yarattığı şeyleri tüketirler, hatta bazen sömürürler...İnsanlar çoğu zaman farkında değildir ama, modern, medeni toplumlar bu yaratıcı azınlık sayesinde sefaletten kurtulur, zenginleşir, özgürleşir...Yaratıcı insanların engellenmesi bütün insanların engellenmesi ve dolayısıyla sefaletin ve barbarlığın yayılması anlamına gelir. Ve insanlık tarihi yaratıcı insanların engellenip onların, onlara rağmen başarmasının tarihidir
Reklam
Batuhan Şener
@batuuuuuuu·Bir kitabı okumaya başladı
Atlas Silkindi
Atlas SilkindiAyn Rand
8.9/10 · 598 okunma
Batuhan Şener
@batuuuuuuu·Bir kitabı yarım bıraktı
%17 (55/313)
Türkiye İktisat Tarihi
Türkiye İktisat TarihiKorkut Boratav
8.4/10 · 355 okunma
Maymun Adası
"Şov bu, bize özel bir gösteri. Ses çıkarma da izle, tadını çıkar." Bana hızlıca bunları söyledi, bir eli hâlâ vücudumu sarmalıyordu, diğer eliyle ise geçen insanları gösterip fısır fısır kim olduklarını anlatıyordu. Şu geçen, birinin karısıymış, hayatını kocasının oyuncağı olarak mı yoksa efendisi olarak mı geçirse bilemiyormuş. İnsanların göbek deliği denen şey, şu şekil bir şey olabilirmiş... Oradaki adam alimin tekiymiş. Vefat etmiş dahi insanların fikirlerini çalan, yaşayan dahiler hakkında ise atıp tutarak ekmeğini kazanan, tuhaf biriymiş. Nedendir bilmezmiş ama o adamı her gördüğünde uykusu geliyormuş. Aralarından bir tanesi aktrismiş... Gündelik hayatta sahnedekinden daha iyi rol yapan yaşlı bir hanımmış. Ahbabım laf arasında "Haydaa, bak yine dişim ağrımaya başladı," diyerek dedikoduya devam etti. Şuradaki adam ise toprak ağasıymış. Sürekli kendisinin de emekçi olduğundan bahsedip duran ürkek bir adammış. Ahbabım bu adamı gördüğünde, sanki burnunun üstünde pireler zıplıyormuş gibi sinirleniyormuş. En çok ötedeki bankta oturan,beyaz eldivenli adamdan nefret ediyormuş. "Baksana. O adam kendini gösterdiği an sanki etrafı pislik dolu sapsarı bir duman bulutu kaplıyor gibi."
Batuhan Şener
@batuuuuuuu·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Babamın Ettiği B*ktan Laflar
Babamın Ettiği B*ktan LaflarJustin Halpern
7.2/10 · 21 okunma
Reklam
Sovyetlerde Bilim
Şunu fark etmek önemlidir: Sovyet veya Nazi liderlerinin gerçeği aramaya çalışan bilimi önlemeye veya onu baltalamaya çalışmaları, bilhassa kötü kişiler olmalarından değil; bu tür eylemlerin devletçilik ve merkezi planlamanın doğasına has oluşundan kaynaklanmaktadır. Bu sistemde güç, gücün yükselişi, güç sahiple- rinin ideolojilerinin yükselişi...
Sovyetlerde Bilim
"Planlanmış bilim" sözü kulağa etkileyici gelebilir; ama aslında bu, hiçbir bilim insanının kendi yaratıcı fikirlerinin peşinden gidemediği, yasaklar konulmuş bilim demektir. Son zamanlarda Sovyet bilim dünyasının sözde şanını ve Birleşik Devletler'in Sputnik gibi kerametlere yetişmesi gerektiğini çok duyar olduk. Peki Sovyet bilim dünyasının sicili gerçekte nasıldır? Profesör Baker, kayıtları inceleyerek gösteriyor ki, Sovyetler Birliği'nin ilk dönemlerinde, devrim öncesinden gelen bilim insanlarının başarıyla devam etmesinin sırrı büyük ölçüde bilimin henüz devlet planlaması altına girmemiş olmasıydı. Bu durum 1932'deki İkinci Beş Yıllık Plan sonrasında değişti. Bu plan, pek çok geniş meseleyi araştırmaya açtı ama böyle bir planın doğası gereği, çoğu önemli alan gerekli ajandanın dışında kalmıştı. Biyolojinin devrimci olmayan herhangi bir dalını ele alın, planın uygulandığı yıllarda Sovyetler dışından yapılmış öne çıkan keşiflerin hepsine bakın, o konuların araştırmadan hariç tutulmuş olduğunu görmeniz kuvvetle muhtemeldir. Örneğin; hormonlar ve genetik çalışmalar. Lysenko tartışması, devlet gücünün Sovyet Rusya'da genetik biliminin kökünü kazıması, Sovyet yöneticilerinin ideolojik efsanelerine uydurulması amacıyla gerçekleri zorla çarpıtması gibi gerçekler aslında herkesin bildiği ancak üzerinde neredeyse hiç durulmayan gerçekler.
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.