Çocukluk yıllarıma geri döndüm, sobanın başında banyo yaptığımız güzel günleri özlediğimi farkettim. Kendi aile hayatından bölümlerle o yılları anlatmış. Güldüren yerlerde oldu. yazım tarzını beğendim. Yazarı tebrik ederim.
İyice saçmalamaya başladı düşlerim,
Ve gözyaşlarım uzun zamandır uğramadı,
En önce onlar terketti sanırım bu alabora olmuş sandalı,
Gizlenmişte olabilirler iki çürük tahta arasına,
Bilmiyorum ama bir ihtimal daha var
O da; şu ateş gibi vücudumda
donmuş olabilirler.
Donup kalmışlardır belki de gözlerimin arkasında.
Bakıyorum dünyaya hiç görmeden.
Bazen bana konuşanları duymuyorum,
Bazen gözlerim görmüyor,
dalıp gitmişim kendimi
kaybettiğim yere,
İstesemde bazen çağırmayınca siz,
Ben gelemiyorum geriye.
Orhan Kaya
Hangi sahte, acı kahkahaları atacağız peki? Kim inansa biz inanmayız bir kere.
Kaç sene taşırız acıyla içimizde birbirimizi başkalarıyla beraberken.
Bitmez ki bitiremeyiz...
TAZE ATEŞ
Görsem seni, yıllardır ayağımın altında gezdirdiğimi sandığım dünyam başıma yıkılacak biliyorum.
Ne yerçekimi kalacak ne yağmur yağacak.
Dünyam ters yüz olacak, varlığın içimi acıtacak, yokluğun yok olacak.
Unutsam keşke seni, arınır gibi günahımdan, huşu gibi ibadetimde.
Yazısız kaldık sanki kalem oynamıyor,
Aşk kokmuyor