Tünaydınlar ️ İlişkilerimizdeki döngüsel danslardan bahseden bu kitap ile ilgili konuşmak istiyorum kısaca. Karşımızdakinin bize göre adımını değiştirdiği ilişki dinamiklerini dans olarak betimlemiş Lerner. Çünkü sandıldığının aksine, kitap öfkeye karşı çıkmıyor. Yanlış yönlendirildiğini söylüyor ve doğru yönlendirmemiz için örnekler veriyor. Çok duyuyorum; “öfkelendiğimde ütü yaparım”, “papatya çayı içerim”, “kağıt yakarım” vs. birçok aslında öfkeyi “baskılayanları”. Hayır, öfkelenmek bizim “sorunumuz”. Ve bu sorunu çözmesi gereken de o halde biziz. Karşımızdakini değiştiremeyiz, hep bunu isteriz ve bekleriz. Ancak biz değişmesi için baskı yaptıkça (yani dansta daha hızlı ileri adım attıkça) karşımızdaki de değişmemek için direnmeye devam edecek hatta daha da kötü hale gelecek (dansın ritmine uyumlu olarak tabii). Ve bu sorunu çözmek için de bizim farklı adımlar atmamız gerekecek. Sonucunda ise; ya dansın ritmi değiştirecek ya da karşımızdakiyle ilişkimizi tehlikeye sokacak. Bi bakın derim. Gününüz güzel geçsin, bol okumalar hepimize