Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep Rana Sarp

Zeynep Rana Sarp
@bezbebekrana
Çayı koydum
Öğrenci
Burdur
Sivas, 2004
24 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sanat
Eril "sanatsal" amaç, iletişim kurmak olmayıp (erilin içinde hiçbir șey olmadığından söyleyecek bir şeyi de yoktur) hayvansılığını saklamak olduğundan sembolizm ve belirsizliğe ("derin mevzu") sığınır.
Reklam
Dostluğun Engellenmesi (Sevgi)
Sevgi, bağımlılık ya da cinsellik değil, dostluktur ve o yüzden iki eril arasında, bir erille bir dişi arasında sevgi olamaz. Biri ya da ikisi akılsız, güvensiz eril yaltakçısı olan iki dişi arasında da var olamaz sevgi. Konuşma gibi sevgi de yalnızca güvenli, serbest hareket edebilen, bağımsız, hoş iki dişinin arasında gerçekleşebilir çünkü arkadaşlık hor görmeye değil saygıya dayanır.
Bir kadın, kimliğinin ve bireyselliğinin gerçek olduğunun farkındadır ve yanlış olan tek şeyin başkalarıı incitmek ve hayatın anlamının sevmek olduğunu çok iyi bilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
OTORİTE VE HÜKÜMET
Doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edemeyen, kendini ötekinin yerine koyma becerisi ile açığa çıkan vicdan gücüne sahip olmayan var olmayan benliğine inanç beslemeyen, mutlaka rekabetçi ve doğası gereği yardımlaşmaya kapalı olan eril, kendisine yol gösteren ve onu denetleyen, dış dünyadan gelen bir yardıma muhtaçtır. O yüzden otoriteleri -rahipler, uzmanlar, patronlar, liderler vb - dişinin (Anne) kendisine rehberlik etmesini ister ama bu gerçeği kabul edemez (sonuç olarak o bir ERKEKtir). Kadın olmak, onun Rehberlik ve Koruyuculuk işlevlerine el koymak ister, o yüzden de bütün otoritelerin erkek olmasını ister. Birbirleriyle empati kurma kabiliyetine sahip, akılcı, bütünlüklü ve rekabet etmeleri için doğal bir sebep olmayan varlıklardan oluşan bir toplumun, hükümete, kanunlara ve liderlere ihtiyacı yoktur.
Mahremiyetin Engellenmesi
Olduğu șeyden ve yaptğ hemen her şeyden utanan eril, hayatın bütün alanlarında mahremiyet ve gizlilik konusunda ısrar etse de aslında kendisinin mahremiyete hiç saygısı yoktur. Boş olduğu ve ayrı, bütünlüklü bir varlığı ve seveceği herhangi bir benliğe sahip olmadığı için ve sürekli olarak kadılarla birlikte olma ihtiyacı duyduğundan, tamamen yabancısı bile olsa bir kadının düșüncelerine herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde fütursuzca girmekte bir sakınca görmez, hatta böyle yaptığı için bozum edilirse kendisini hakarete uğramış hisseder ve öfkelenir. Aynı zamanda kafası da karışır; bütün hayatı boyunca, herhangi birisinin, etraftaki herhangi bir yaratıkla birlikte olmak yerine yalnız kalmayı tercih edebileceğini anlayamaz çünkü. Kadın olmak istediğinden, sürekli dişilerin çevresinde bulunmaya çalışır, bu kadın olmaya en yaklaşabildiği durumdur, o yüzden aileye dayanan bir "toplum" yaratmıştır; aile yani eril-dişi çiftinin ve çocuklarının (ailenin varlığın affettirecek bir bahane) birbirlerinin üzerinde yaşayıp kadının haklarını, mahremiyetini ve akıl sağlığını bilinçsizce ihlal ettikleri birim.
Reklam
Sonuç olarak, babaların etkisi dünyayı erkeklikle çürütmek olmuştur. Erkeğin uğursuz bir Midas dokunuşu vardır; neye dokunsa boka çevrilir.
Babanın Onayı
Çocuğun Baba'nın onayını istemesi için ona saygı duyması gerekir ama Baba çöp olduğundan, ancak uzak ve mesafeli durduğunda, "samimiyet say gısızlık doğur" sözüne uygun davrandığında saygı gördüğünden emin olur. Eğer ortada saygı gösterilecek bir sey yoksa bu söz tabi ki doğrudur. Uzak ve mesafeli olarak, bilinmez ve gizemli kalmayı ve dolayısıyla korku ("saygı") yaratmayı başarır.
Babalık
Anne çocuklarıın iyiliğini ister; Baba ise yalnızca Babanın iyiliğini yani sessiz ve huzur içinde, kendisinin vakar diye uydurduğu șeyin pezevenkliğini yapmak ("saygı"), kendisiyle ilgili iyi düşünceler (statü), denetleme ve manipüle etme ya da eğer "aydınlanmış" bir babaysa "rehberlik etme" imkânı.
Tatlılık, Kibarlık ve Vakar
Her erkek içten içe, bir boka yaramadığını bilir. Hayvansı duygularla dolup taşmıştır ve bunun utana içinde, kendini ifade etmeyi değil, tam aksine, bütün fizikselliğini, bütün benmerkezciliğini, başka erkeklere karşı duyduğu nefret ve hor görmeyi saklamak ister. Başka erkeklerin kendisine karşı hissettiğinden șüphelendiği nefret ve hor görmeden korunmak için, bir yandan da, en ufak bir heyecan ya da duygunun ortaya çıkması karşısında hemen rahatsız olan çok kaba bir sinirsel sisteme de sahip olduğundan, eril, tam bir şahsiyetsizlik sağlayan ufak bir duygunun izinden ve rahatsız edici fikirden arındırılmış bir "toplumsal" yasayı dayatır. "Birleşme", "cin- sel temas", "ilişkide bulunmak" (erkekler için "cinsel ilişkiler" ağdaldır) gibi terimleri tantanalı bir tavırla kullanır halbuki eşeğe altın semer de vursan yine eşektir.
Savaş
Erilin dişi olmamasıı telafi etmek için başvurduğu normal yöntem yani, Koca Tabancayı çıkartmak büyük ölçüde yetersizdir çünkü bunu çok sıırlı bir sayıda yapabilir; o yüzden aleti gerçekten büyük bir düzlemde ortaya çıkarır ve bütün dünyaya "Erkek" olduğunu ispat eder. Merhameti, empati kurma ya da özdeşleşme kabiliyeti olmadığından, erkekliğini ispat etmesi, sonsuz sayıda sakatlığa, acı çekilmesine ve kendisininki de dahil sonsuz sayıda hayata bedeldir; kendi hayatı kıymetsiz olduğundan, elli yıl daha cefakarca yürüyeceğine bir zafer alevi içinde erimeyi tercih eder.
Reklam
Dişi olmamasını telafi etme takıntısı, ilişkilenme ve merhamet konusundaki acziyle birleşen eril, dünyayı bir bok yığını haline getirmiştir
Zeynep Rana Sarp tekrar paylaştı.
Ne güzel demiş Sabahattin Ali. 🌸
1glsmmm

1glsmmm

@gulsumptrkk
·
12 Eylül 2019 10:10
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkartmalıdır. Bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir.
Sayfa 118 - Yapı Kredi Yayınları, 25. BaskıKitabı okudu
Zeynep Rana Sarp tekrar paylaştı.
Simone de Beauvoir
Simone de Beauvoir
"Kurtuluşu bir başkasında görmek, yıkılmanın en güvenli yoludur." diyor. Kitaplarımla birlikte hiç kimseye muhtaç olmadan bir ömür yaşamak istiyorum. Kitaplar kimliğimi her geçen gün daha güçlü inşa etmemi sağlıyor.
Zeynep Rana Sarp tekrar paylaştı.
Hayatımda en sevdiğim alıntılardan biri.
Kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı işler ve farklı uğraşlarla baş başa bırakın; izin verin ki asker olsunlar, denizci olsunlar, otomobil sürsünler, liman işçisi olsunlar... "Kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca her şey olabilir."
SCUM' ın tezi ve dayandığı fikir
Tamamen benmerkezci, ilişkilenmekten, empati kurmaktan ya da özdeşleşmekten âciz olup engin, istilacı ve yaygın bir cinsellikle dolmuş olan eril, fiziksel olarak edilgendir. Kendi edilgenliğinden nefret eder, o yüzden de bunu kadınlara yansıtır ve erili etkin olarak tarif eder, sonra o olduğunu ispatlamaya ("bir Erkek olduğunu ispatlamaya") koyulur, Bunu ispatlama çalışmalarındaki temel aracı düzmektir (Koca Çüklü Koca Erkek Koskoca Bir Malı Götürüyor). Bir hatayı ispatlamaya çalıştığı için bunu tekrar tekrar "ispat etmek" zorundadır. O yüzden düzmek, edilgen olmadığını, kadın olmadığını ispat etmek için biçare ve zoraki bir çabadır ama o edilgendir ve bir kadın olmayı ister. Yarım kalmış bir dişi olarak eril, ömrünü kendini tamamlamaya çalışmakla, dişi olmaya çalışmakla geçirir. Bunu, sürekli olarak dişiyi aramak, onunla kardeş olmak ve birlikte yaşayıp içinde erimek suretiyle yapmaya çalışır. Bütün dişi özelliklerinin kendisinin olduğunu iddia eder -duygusal kuvvet ve bağımsızlık, güçlü olmak, dinamizm, kararllık, soğukkanlılık, nesnellik, iddia sahibi olmak, cesaret, bütünlük, canlılık, yoğunluk, kişilik derinliği, şahanelik vs.- ve bütün eril özellikleri kadınlara yansıtır -kibir, hoppalık, saçmalık, zayıflık vs. Gerçi şunu teslim etmek gerekir, erilin dişi üzerinde parlak bir üstünlük alanı vardır; halkla ilişkiler. (Milyonlarca kadını, erkeklerin kadın ve kadınların erkek olduğuna ikna etmek gibi parlak bir işin üstesinden gelmiştir.)
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.