Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Binnur Aldındağ

Binnur Aldındağ
@binnurliko
yürüyorum,içime
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Mutluluğun Kazanılması
Merhabalar, Mutluluğun kazanılmasında Farabi için "siyaset felesefinin" ne anlama geldiğini okuyoruz. Farabi, tanrıyı siyasetin,yasamanın, yönetimin kaynağı olarak görmekte,evrenin tanrıdan sudûr ettiğini düşünmekte gerek doğal dünyadaki varlıklar gerekse bunlar arasındaki özel bir yer işgal eden insan hakkındaki doğru görüşlerin iyi bir siyasi rejim ve mutlu bir hayat için zorunlu olduğunu kabul etmekte. Kitap dört ana başlık altında inceleniyor. Birinci bölümde insanların gerek bu hayatta gerekse gelecek hayatta mutluluğu elde etmelerine vasıta olan öğretileri açıklıyor. İkinci bölümde ruh ele alınıyor ve ruhta bulunan akılsalların varlıkta gerçekleşme olasılıkları ve nedenleri inceleniyor. Üçüncü bölümde siyaset ve siyaset felsefesi inceleniyor. Son bölümünde ise eğitim, öğretim, yönetici,kanun koyucu,toplumsal sınıflar, filozof ve filozof türleri,imam gibi kavramlar üzerinde durarak felsefe ilmini inceliyor. Kısacası Farabi için mutluluğun,mutlu bir hayatın (ahlak) karşılığı doğru yöneticilerin(hükümdar,kanun adamları,din adamları ve filozoflar) direktifleriyle ele alınabilir bir kavram oluyor. Aristoteles ve platonun düşüncelerine benzer düşünceler ortaya koymasının nedenleri incelendiğinde ise onlardan etkilendiğini (özellikle platondan) gözlemleyebiliyoruz. Kitap kısa olmasına rağmen derin ve anlayarak okunması gereken cinsten. Tavsiye ederim.
Mutluluğun Kazanılması
Mutluluğun KazanılmasıFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,494 okunma
Reklam
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çizgili Pijamalı Çocuk
Merhabalar, Nazi almanyasının yahudilere yapmış olduğu soykırımın içerinde yeşeren bir dostluk,Bruno ve shamuelin dostluğu. Bruno ve ailesi berlindeki yaşamlarından ayrılarak autzwich'e kırsala yerleşmek zorunda kalırlar. Çünkü brunonun babası nazi güçlerine bağlı bir askerdir ve terfi almıştır. Taşındıktan sonra çok sıkılan ve eski yaşantısına özlem duyan dokuz yaşındaki kahramanımız Bruno keşif yaparken,tellerin karşı tarafındaki çizgili pijamalı insanları farkeder. Bir gün yine dolaşırken telin kenarında çizgili pijamalı çocuk shamuelle tanışır ve ona içini dökmeye başlar. Fakat bu tanışmadan ailesinin, özellikle babasının haberi olmamalıdır çünkü tellerin arkasındaki insanlar yahudidirler,toplama kampında yaşamaktadırlar eğer babası öğrenirse görüşmelerine bir daha izin vermeyecektir. Böyle böyle zaman geçerken shamuel sayesinde bruno toplama kampındaki insanları,oradaki yaşamı bir nazi olarak gözler önüne serer aslında kitapta. İkisi de masum ve çocuktur ve hiç bir çocuk dünyaya ırkçı olarak gelmez. Shamuel ve brunonun dostluğuna engel olmamıştır bu. Fakat yetişkinler için bu hiç de geçerli değildir, shamuelin kampta yaşanan olayları brunoya,brunonun da ailesinin yahudilere karşı olan tavrını ele alarak bunu görebiliyoruz. Bu dostluk nasıl şekil alıyor derseniz eğer kitabı okumalısınız.Bruno ve shamuele ne olmuştur? Açıkçası ben çok şaşırdım ve çok üzülerek bitirdim. Yazar, o dönemi gözler önüne sererken,iki karşıt tarafın yaşam şekillerini de çok iyi analiz etmiş. Karakterlerin duygu ve düşünceleri bile çok iyi işlenmişti bence. Tavsiye ederim.
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,2bin okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Merhabalar, Bir insanın düşüncelerini okurken kendi payıma ne düşürebilirim,diye sorgularım hep, bir deneme kitabını okumaya başlamadan önce. Ya da farklı bakış açılarını anlayabilir miyim. Bu kitap ikisini de sundu bana sanki. O kadar bizden,o kadar hayattan,o kadar genel ama bir o kadar da kendine has bir bakış açısı. Şair ve yazar şükrü erbaş, "çırpınıp içinde döndüğüm dünya" denemesinde insanlardan, duygulardan,toplumdan,edebiyattan,siyasetten, şairlerden, şiirlerden,yalnızlıktan bahsediyor. Altını çizmediğim, düşünmeden etmediğim tek bir cümlesi olmadı. Çırpınıp içinde döndüğü dünyayı hissettim düşüncelerini okurken. Tavsiye ederim. "Kimsenin kendine ait bir zamanı yok. Kimsenin kendi acısı yok, anısı yok, rüyası yok, arzusu yok. Herkes koronun en ortasında en yüksek sesi çıkarmak için çırpınıyor. Oraya nasıl geldiğini bilmiyor. Kalabalıkla birlikte o da bağırıyor. Tek zamana indirgenmiş bir bellek.Yapıştırma bir gülümseme. Eğreti. Anlamsız."
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Çırpınıp İçinde Döndüğüm DünyaŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,381 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
92 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kambur
Merhabalar, Kambur,gazetede yaşlı bir adamın ölüm ilanını okur ve hiç tanımadığı yaşlı adamın cenazesine gitmeye karar verir. Kitap böyle başlar. Kambur öyle bir karakter ki zamanı, mekanı,yurdu yok. Ölümden kaçmak için çalıp durduğu kontrabasıyla zamana bir dur demek,orada beklemek ister. Kambur ölümün yakınlığının ve hayatla ilgili yaşadığı farkındalıkların bir sonucu olarak yaşamamayı seçer ama onunla alay etmeyi de bırakmaz.Kambur sadece fiziksel özelliklerinden biri değildir onun için adeta hayatının bütünüdür. Yazar ,kitabı bilinç akışı tekniğiyle oluşturmuş.Kamburun iç monologlarına,savruk,ordan oraya atlayan düşüncelerine şahit olmamız bu yüzden. Kendine ve hayata yabancılaşma,zaman ve ölüm, varoluşsal sancılar kitabın temaları. Metin olarak ağır ve derin bir kitap. Şule Gürbüz'ün 18 yaşında bu kitabı yazmış olması da onu daha çarpıcı ve etkileyici hale getiriyor. İnsanın kendi hayatındaki kamburlara dönüp bir bakmasını, ölüm gerçeğini,zaman kavramını sorgulatıyor. Kısacası tokat yemiş hissi uyandıran bir kitap demek yanlış olmaz. Cümlelerin anlamdan ziyade hissettirdiklerini yaşamanız için okumanız lazım. Tavsiye ederim. "Tanımakla görevlendirildiğim kişi ben miyim?"
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma
51 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Meczup
Merhabalar, Halil Cibran, ünlü ressam aynı zamanda şair ve filozof. Filozof olması çok şeyi değiştiriyor, yansıttığı o soyut gerçekliklerinin arkasındaki somutluğuyla. meczup? -halk dilinde deli,fakat kelime anlamı bakımından tanrı sevgisiyle aklını yitirmiş, tanrı aşığı kimse. Halil Cibran meczup kitabıyla meczupların gözünden bakıyor dünyaya. Gerçek benliğini kucaklamaya çalışan hatta bunu becerebilen insanoğlunu ele alıyor o kısacık ve birbirinden farklı öyküleriyle. En beğendiğim öyküleri çarmıhtaki adam,nar ve iki bilge oldu. Öykülerindeki o felsefik yaklaşımlarla ortaya çıkarmak istediği ana fikirleri, üslubuyla harmanlayıp karşımıza çıkardığı o akıcı dili hayran bırakan cinstendi. Üstünde düşünülmesi gereken bir kitap ve öyküler. Tavsiye ederim. "Daha ne olduğumuzu bile bilmezken,ne olacağımızı tartışmanın ne âlemi var?" "Susamıştım, içmek için bana kanımı verin diye size yalvardım. Çünkü bir meczup,kendi kanından başka neyle giderebilir ki susuzluğunu? Dilsizdim, açılmış yaralarım aracılığıyla konuşmak istedim. Gündüzlerinizin ve gecelerinizin tutsağıydım ve daha engin gündüzlere ve gecelere doğru bir kapı aradım. Ve şimdi gidiyorum, çarmıha gerilen diğer insanların gittiği gibi."
Meczup
MeczupHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,9bin okunma
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
48 günde okudu
Güneş çarpması
Merhabalar, Güneş çarpması son zamanlarda okuduğum en iyi öykü kitaplarından bir tanesiydi. Yazar Ivan Buninle ilk kez bu öykü kitabıyla tanışma fırsatım oldu,dilini, yazım tarzını, üslubunu, içeriğini ve ön planda tuttuğu duyguları karakterlere yerleştirişini hayretler içerisinde okudum. Nobel ödüllü bir yazar olması da hak edilmiş bir başarı onun için. Güneş Çarpması, içerisinde on tane öykü bulunduruyor. Öykülerinin ana konusu "ölüm ve aşk" geriye kalan konular bu ikisinin tamamlayıcısı gibi. Bu kitapta da fırtınalı aşklara,trajik ölümlere şahit oluyoruz hiç bitmeyen bir melankoliyle. Bütün öyküleri çok sevdim ama en beğendiğim güneş çarpması oldu.Fakat bütün öykülerinin özellikle son paragrafları,son cümleleri çok etkileyici, çok çarpıcıydı. Ivan Bunin okurken Anton Çehov tarzı da gördüm biraz, etkilenmiş olması muhtemel. Tanışmış olmama çok sevindiğim, kaliteli bir yazar daha ekledim hayatıma. Deneyimlemek isteyenlere tavsiyemdir.
Güneş Çarpması
Güneş Çarpmasıİvan Bunin · Jaguar Kitap · 2023106 okunma
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Öteki
Merhabalar, Dostoyevski, öteki kitabıyla kişilik bölünmesi yaşayan Yakov Petroviç Golyadkin ile tanıştırıyor biz okuyucuları. Bay Golyadkin 9.dereceden bir memur,kendi halinde, etrafındaki insanlarla çok iletişim kuramayan,kendisini ifade edemeyen,sosyal olmayı sevmediği için bunun acısını yalnızlaşmakla yaşayan, iyiliği,iyi olmayı öğütleyen bir
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,2bin okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Balıkçı Ve Oğlu
Merhabalar, Zülfü Livaneli, bu kitabında balıkçılık yapan insanların yaşamını,hayat tarzlarını ele alıyor. Egede balıkçılık yaparak hayatlarını devam ettiren mustafa ve mesudenin hayatı, oğulları denizin, denizde yaşamını kaybetmesiyle orta yerinden çatlıyor adeta.Bir gün mustafa denize açıldığında ölü insanlarla karşılıyor.Hemen anlıyor mülteci, sığınmacı insanların göçmenlik yaparken hayata veda ettiklerini.Ve bir de bebek buluyor kundağı cansimidinin içine konulmuş şekilde. Bebek ölü gibi görünse de yaşadığının farkına varınca, oğlunu alan denizin ona yeniden bir bebek gönderdiğini düşünüyor. Ve sahil jandarmalarına ölü insanları bulduğunu söyleyip,teslim ederken bebeği söylemiyor ve saklıyor. Eve bebekle gittiğinde başlıyor aslında romanın akışı. Mesude ve Mustafa'nın yaşamı bu bebekle nasıl bir yola giriyor,neler yaşıyorlar,olaylar nasıl şekilleniyor bunu okuyoruz. Ve tabiki her romanında olduğu gibi bir şeyler anlatıyor Livaneli bizlere romanın içine sindirdiği gerçeklerle. Mülteciler,bunun için dönen milyon liralar,insan hayatının ucuzluğu, göçmenlik ve zorluğu,ek olarak balıkçıların yaşamları,ege koyları ve aile kavramı. Çok dramatik bir romandı,sonu beni mutlu etse de buruk bir mutluluktu. Roman boyunca hep üzülerek,mesude ve mustafa'nın o saf çaresizlikten yaptıklarına hak vererek okudum. Zülfü Livaneli romanları ve konusu genelde beni hiç pişman etmedi bu zamana kadar. Her okuduğum romanından çok etkilendim. Balıkçı ve oğlu da öyle bir romanıydı. Tavsiyeleriniz ederim.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,8bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Allah için sevmek
Merhabalar, İmam Gazali'nin düşünceleri, öğretileri, kitapları günümüzde hala canlılığını koruyor bildiğimiz üzere. Eserleri birbirinden dolu içeriklere sahip, öğretici, bilgilendirici,yol gösterici. "Allah için sevmek" kitabı ise kısa ama öz olanından. Gazali "sevgi" üzerinde yoğunlaşıyor kitapta. Sevgiyi, özelliğini,kime,neye, nasıl yönlendirmemiz gerektiğini açıklıyor. Arkadaşlıktaki, dostluktaki, komşuluktaki, akrabalık taki, dünyadaki, içimizdeki sevgiyi ayrı ayrı ele alıp aslında özünde bir olduğunu anlatıyor. Sevgiyi ele alırken insanı hep merkezde tuturak, güzel ahlaktan,nefsten, kötülükten de düşüncelerinden,ayetlerden,hadislerden örneklerle çok güzel bir derleme hazırlıyor aslında. Derin bir kitap. Tavsiye ederim.
Allah İçin Sevmek
Allah İçin Sevmekİmam Gazali · Nesil Yayınları · 2022435 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İnsan Hakları Felsefesi
Merhabalar, İnsan hakları nedir, nasıl tanımlanır ile başlamak doğru bir tercih olacaktır. "İnsan Hakları her türlü ırk,din,mezhep, cinsiyet,ten rengi gibi farklı özelliklerin ötesinde salt insan olmaya bağlı haklardır.Herkesin doğası gereği sahip olduğu bir şeydir ve dünyaya insan olarak gelmek insan haklarına sahip olmak için yeterli bir
İnsan Hakları Felsefesi
İnsan Hakları FelsefesiCelal Yeşilçayır · Çizgi Kitabevi Yayınları · 20194 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yoksulluk İçimizde
Merhabalar, Mustafa Kutludan çok anlamlı,güzel bir öykü kitabı yoksulluk içimizde. Engin ve süheylanın hikayesi. Süheyla okumuş,etmiş, işte çalışan genç bir kız. Engin ise yoksullukla büyümüş bir adam. Birbirinden hoşlanan bu iki kişi,enginin zengin bir kızla nişanlanmasıyla savrulur. Süheyla ise kendisiyle bir hesaplaşmaya yönelir. İşten ayrılır,hoca hanım denilen bir kişinin sohbetlerini dinlemeye gider gelir ve kapanmaya, örtünmeye kendi tabiriyle "müslüman olma" yoluna girer. Hala aklı ve kalbi enginle olan süheyla kendi nefsinin önünde durmaya çalışırken,engini de nefsiyle baş başa bırakan cümlelerin içinde bırakır. Engin aşkını nefsine galip getirebilecek midir, süheyla çok da bilmediği bir dönüşümün içerisinde kendini bulurken. Yoksulluğu aşk olarak tarif ederken, aslında kendi içlerine dönüp neyin onlar için yoksulluk olduğunu bulabilecekler mi? Mustafa Kutlu okudum dedirten bir kitap yine. Kalbi olana, aşkı olana, neye aşk adını verip tutkuyla esiri olmaya çalışana,sonra kendi için hakikati bulma yoluna evrilen bir hikaye. Beğenerek okudum. Tavsiye ederim. " Bu alem sanki oddan bir denizdir Ana kendini atmaktır adı aşk. "
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizdeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202110,7bin okunma
316 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Gönüller Küçüldü
Merhabalar, Necati Mert öykülerini ilk defa deneyimledim. Gönüller küçüldü kitabı ise yazarın bütün öykülerinin bir araya toplandığı bir kitap.60 öyküden oluşuyor. Genel olarak dilini beğendim. Öykülerinin çoğunda yer olarak istanbul,ankara ve adapazarını seçmesi kendi hayatınının da oralarda geçmesinden kaynaklanıyor sanırım. Gündelik konulardan,duygulardan, yaşanmışlıklardan bahsediyor çoğu öyküsünde yazar.Birkaç öyküsünde ise Türkiye'de yaşanan olaylarla birleştirilmiş siyasete de değiniyor ufak ufak. En sevdiğim öyküleri, •Kahraman olamamak •Saksıda papatya •Gönüller küçüldü •Ya,işte böyle öyküleri oldu.Genel olarak yormayan öyküler diyebilirim. Fakat kitabı okurken farklı bir kitap okumakta da fayda var. Uzun soluklu okunduğunda daha keyif vereceği kanaatindeyim. Tavsiye ederim.
Gönüller Küçüldü
Gönüller KüçüldüNecati Mert · Hece Yayınları · 201414 okunma
250 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bora'nın Kitabı
Merhabalar, "Önce gerçeğimi kendime kabul ettirirken yoruldum. Sonra gizlerken...Daha sonra yüzleşirken...Kendim olmaya hakkım olduğunu anladığımda...Kendimle barışırken... Gerçeğimi başkalarına kabul ettirmeye çalışırken...Benim gibi binlerce on binlerce kişinin var olduğunu öğrenirken... Bezdim,yoruldum!" Bora'nın hayat hikâyesi en içten, doğduğu büyüdüğü yer en yaşanılındandı. Tercihleri konusunda sorguya düşen ve anlamlandırmaya çalışan bir çocuktu kendini anladığında. Gizlemeye, üstünü örtmeye çalıştığın ne varsa içinde,birgün günyüzüne çıkıp senin normaline düşünmesi gerçeği gibi. İşte bora'nın kitabında bora'nın hatırlarını hatıra-roman şeklinde okuyoruz. Bora karakteriyle Ayşe Kulin'in bu roman dizisinin ilk kitabı olan Gizli anların yolcusunda tanımıştım ilhami karakterinin anlattıkları kadarıyla. sonra Dönüş kitabında derya karakterinin anlattığı kadarıyla biraz daha sahit olmuştum. Bora'nın kitabında bizzat boradan dinliyorum her şeyi. Onun bakış açısından bakıyorum bir de aynı olaylara. Ayşe Kulinin oluşturduğu bu dizim roman bir nevi seri,çok hoşuma gitti. Kendi başına da okuyabileceğim türden bir romanlar aslında. Anlamak için ilk yazılan romanları okumak zorunda kalmıyorsunuz diğer serilere nazaran. Ayşe Kulin çok zeki ve müthiş bir kurgucu. Tavsiye ederim.
Bora'nın Kitabı
Bora'nın KitabıAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20215,2bin okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Sessiz Ev
Merhabalar, Sessiz ev,1900lü yıllarda siyasetle uğraştığı gerekçesiyle Talat paşa tarafından İstanbul'da oturması istenmeyen Doktor Selahattinle başlıyor. Doktor Selahattin ile eşi Fatma Hanım'ın Doğan adında bir oğlu oluyor. Kitapta doğanın üç çocuğu babannelerini ziyaret için bir haftalığına dedelerinin yaptırdığı cennethisardaki eve
Sessiz Ev
Sessiz EvOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ebû Sehl Nu'mân Efendi
Merhabalar, Ebu Sehl Nu'man Efendi,bir Osmanlı alimidir. Medrese eğitimi almış edebiyat,tarih,din üzerinden gelişmiş bir şairdir aynı zamanda. Eğitiminin ardından verilen bir çok görevde çalışmasının ardından Tebrize müftü olarak gönderilir. Bu süre zarfında kendini yazma tutkusuna verir ve eserlerini yazar. Tebrizde kaldığı dokuz yılı ele alan "destan" eserinin tahlilini yapıyor bu kitapta Mehmet kalaycı ve İsmail Alper Kumsar. İlk önce hayatını,kısaca eserlerini,destan eserinin tahlilini en son da destanın latincesini görüyoruz kitapta. Destan şiir tarzında ele alınmış otobiyografik bir anlatı aslında. Tebriz süreceni,Numan Efendi'nin yaşadığı zorlukları, osmanlı dönemi bürokratik yapısı ve tarihine ışık tutucak cinsten bir yapıt. Numan Efendi'nin çileli yılları onun üzüntüsünden hastalığa yakalanmasıyla devam ederken tutunduğu tek dalın çocuklarım dediği kitapları olması beni hüzünlendirdi. Maddi durum yetersizliği nedeniyle evlenememesi de onu bu yazma tutkusunun içerisine bizzat atıyor aslında. Osmanlıya bir de Numan efendi açısından bakmak ve hayatını merak ederseniz okuyabilirsiniz. Yazarlarımızın tahlillerini de keza öyle. Tavsiye ederim. "Bütün dünya halkı zarar vermek için çabalasa kişinin kendi eliyle kendine ettiği kötülüğü edemez"
Ebû Sehl Nu'mân Efendi
Ebû Sehl Nu'mân EfendiMehmet Kalaycı · Hitabevi · 20171 okunma
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.