O kadar etkileyici o kadar derin ki….
Sahne her an değişebiliyor, anlam yüklü cümleler kafa karıştırabiliyor. Toplamda 10 tane filan karakter var ama başta bunlar karışabiliyor. Kesinlikle çok dikkatli okumak lazım ben sonra başa dönme ihtiyacı hissettim. Gerçekten çok etkileyici anlatılanları gözünüzün önü getirip yaşıyorsunuz Fransız İhtilalinin ayak seslerini işittiriyor o acıyı yaşatıyor ve olaya iki farklı taraftan da baktırıyor. Karakterlerin sunumu dönemi bu kadar iyi anlatması çok çok iyi bir kitap.
Servet-i Fünuncuların sanat sanat içindir anlayışından ve ağdalı Türkçelerinden ziyade sanatı toplum için gören Hüseyin Rahmi gözlemciliğini ve bunu mizahla sunmasını bir kez daha alkışlıyorum. Dönemin İstanbul çevrelerindeki yanlış batılılaşmayı, aile hayatını, ahlakı gibi birçok durumu bir yalı çerçevesinde ele alıp gözlemlerini ustaca sunup bir de bunu mizahla karıştırmış. Okurken eğlendiriyor ama maalesef bir yüzyıl geçse de eleştirdiği şeylerin pek de değişmediğini görüyorsunuz. Mürebbiye görünümlü fahişe insan sarrafı ahlaklı görünümlü beybaba sadık koca görünümlü sahtekar Sadri ve ahlak bekçisi görünümlü kıskanç eda…. Kitabın sonuna doğru Dehri Efendinin niyetini az çok anlamıştım ama acaba amca bey ile Sadrç gerçekte olanları biliyorlarmıydı acaba? Bir söz de yayıncıya söylemek isterim bu kitap okunmadan bu kapak yapılmış sanırım. Anjel bile kendini bu kadar açık ilan etmezken kitabın kapağı neyin ne olduğunu bağırmış. Kitabı okuduktan sonra benim aklımdaki kapak sayfası bir koru ve yalı olurdu herhalde
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,4bin okunma
Öyle dolu bi kitapki. Kitabın genelinde mutlu ve mutsuz evlilik dürüstlük ve yalancılık anlatılıyor gibi ama bunun içinde Rus halkının sosyetesinden köylüsüne sosyo ekonomik kültürel hali, yavaş yavaş yaklaşan bolşevik devriminin ayak sesleri, aldatma, insanın iç çatışmaları, hayatın amacını arama o kadar çok şey verilmişki üzerinde konuş konuş bitmez.
Öncelikle ismini eleştirmek istiyorum. Sadece annelere hitap etmemeliydi. Bunun dışında gerçekten okunmask gereken nir kitap. Özellikle günümüzde ebeveynler ve öğretmenler olarak o kadar çok sorumluluğu çocukların omzundan aldıkki hayatta karşılaştığı en küçük problemi çözemeyen bireyler yetiştiriyoruz. Çocukların hayattaki rehberleri olduğumuzu umutmayalım
Kitabı beğendim. Ecevitleri tanıma imkanı sundu bana aynı zamanda dönemlerini de tanıyoruz. Gerçekten çok entellektüel insanlarmış. Kitap bölüm bölüm röportajlardan oluşuyor gibi. Kronolojik olsa sanki daha iyi olurdu
Kıbrıs Türklerinin 1950-1974 sürecindeki bağımsızlık ve enosise karşı duruşlarını yaşayanların mücahitlerin dilinde anlatan bir kitap. İhsan Tayhani görev sebebiyle Kıbrıs’ta bulunduğunda saha araştırmaları yaparak zamanın mücahitleriyle görüşmeler yaparak oluşturmuştur kitabını adeta sözlü tarih örneği. Süreci az çok bilen birisi olarak yaşananlardan ziyade zamanında yapılan işkencelerin Türklerin yaşadıkları zorlukların verilen mücadelenin sonraki nesillere ne ders kitaplarında ne de görsel medya aracılığıyla anlatılmamış olması. Nefret söylemi olması diye gerçeklerin anlatılmaması çok düşündürü hem de karşı taraf bunun tersini yaparken
Zübeyde Hanımın anlatılma isteği çok güzel. Bu çalışma için yazara teşekkürler. Kitap kısa sürede bitiyor. Ama içerik olarak çok yanlış bilgiler var. Elimde kalem önemli yerleri çizmeye hazırlanırken yanlışları düzelttim ki olurda kitabım birinin eline geçer okursa yanlışları doğru sanmasın diye. Yanlış bilgiler kitapta tekrar edildiği gibi başka konularda aynı cümleler veya alıntılarda da tekrara düşülmüş. Kitap hiç incelenmeden mi basıldı acaba?
Mesela 1. Dünya savaşı sırasında Mustafa Kemal Filistin Cephesinde Falkenhaynla çalışmak istemediğinden istifa ediyor yazar bunu askerlikten istifa olarak yazmış ki aksine görevden istifadır. Askerlikten Erzurum Kongresi sırasında istifa ediyor. Mustafa Kemal in Samsuna Damat Ferit Vahdettin ve Enver Paşa tarafından gönderildiğini yazmışki hele bu düpedüz yanlış Enver Paşa o sırada ülkede değil Mondros imzalanınca kaçıyor. Mustafa Kemalin Samsuna gönderilme sebebi de İngilizlerin Samsun ve çevresinde Rum ahali katlediyor orayla ilgilenin yoksa işgal edeceğiz uyarısıyla 9. Ordu müfettişliği oluşturulmasıdır. Bu müfettişliğim yetki alanları Mustafa Kemal ve ordudaki ona güvenen Paşalar tarafından belirleniyor. Kaldı ki yetkiyi verenlerden Cemal Paşa bile niyetini tam bilmiyor ve “Kemal bir planın mı var?” Diye gizliden soruyor. Özetle iyi niyetle yazılmış ama bilgi hatası çok. İki sayfa önce kendi yazdığı bir şeyi iki sayfa sonra farklı yazmış.
Çok akıcı giden serüvenler dizisi. Bir süre sonra siz de sherlock holmes gibi düşünüp olayları çözmeye çalışıyorsunuz . Bu seride 5 kitap var. Diğer dördünü 7-8 sene önce alıp okumuştum bi bu eksikti tamamlamak için aldım
Kıbrıs meselesi hakkında en iyi bilgiyi en kestirme yoldan alabileceğiniz kitap, tavsiye edilir. Zaten rahmetli belge roman konusunda çok iyi. Keşke her vatandaş kitaplarını okusa
Mütareke dönemi İstanbulundan başlayıp 1930lara kadar geçen sürede bir aileyi anlatıyor yani ailedeki aşkları..
Dönem romanı olabilir ama tarihi roman değil kesinlikle. Çok çabuk okunan bir kitap ama Öncelikle konu çok basit geldi bana , Tanzimat dönemi edebiyatını anımsattı. Olaylar tahmin edilebilir ilerledi. Sonu ise şaşırttı ama saçmaydı. Türk filmlerinde “açıklamama izin verin” klişesi aklıma çok geldi yani 10/6 eder en fazla
Ahh ama cihan karakterine ayrı paragraf lazım. Bu nasıl medeniyet, bu nasıl klaslık. Nerde bu cihanlar soyu mu tükendi
Kitapta komedi türünün ismi sophie kinsella. Hele alışverişkolik Rebecca Bloomwood karakteri. Hayranıyımdır. Serinin başlangıç kitabı alışverişkoliğin itiraflarında karakterlerle tanışıyoruz sonra da serinin diğer kitaplarına sürükleniyoruz.
