Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Denizce

Denizce
@birdsfearlesslove
18 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
296 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Dune Mesihi
Dune MesihiFrank Herbert
8.6/10 · 6,2bin okunma
Reklam
Tanrılar ile insanları birbirinden ayıran hiçbir şey yoktur: Biri, diğerinin içine usulca karışabilir. "Miad'Dib'in Meseleleri

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
S: Biraz da kutsal olan baharattan bahset. Y:Kutsal mı! Kutsal olan herşey gibi melanj da bir eliyle verirken diğeriyle alır. Hayatı uzatır ve onu kullanmakta ustalaşanların kendi geleceklerini görmesini sağlar; ama aynı zamanda korkunç bir bağımlılık yaratır ve insanın gözlerine damgasını vurur: Tıpkı senin gözlerin gibi masmavi yapar onları, insanın gözünde ak bırakmaz. Gözler, görme organları kontrastsız bir şeye, bir örnek görünüme döner
bilinci odaklandı..odaksız bilinç mekanizmasından kaçındı... bilinçli olarak farkında olmayı seçti... hızlanan kan akışı fazla zorlanan kısımlarında yoğunlaştı...insan yalnızca içgüdüleriyle besin-güvenlik-özgürlük elde edemez.Hayvan bilinci yaşanan anın ötesine geçemediği gibi, kurbanlarının soyunun tükenebileceğini de düşünemez... hayvan yok eder, üretmez. hayvani zevkler duyumsal düzeylerinin civarında kalır ve algısal olandan kaçınır.Yaşadığı evreni görmek isteyen insan, olayları oturacağı bir ağa ihtiyaç duyar. Bilincin nereye odaklanacağını seçmek,bu ağı biçimlendirir.hücresel gereksinimlerin en yoğun şekilde farkında olmanın etkilediği sinir-kan akışı, bedensel bütünlüğü getirir herşey/hücreler/varlıklar geçicidir... içindeki akışın kalıcı olması için uğraş...
Reklam
Kötülük ve intikam zinciri
Kabil'in işlediği suçun hikayesinden öğrendiğimiz şey, adaletsizliğin-nereden gelirse gelsin- Kabil'i derin bir şekilde, onu kurbandan infazcıya dönüştürecek kadar derin bir biçimde yaralamış olduğudur. Kabil eğer bir adaletsizliğe kurban gitmeseydi muhtemelen bu suçu işlemeyecekti. Kurban gittiği bu adaletsizlik Kabil'i kardeş katili suçundan aklamıyor ve aldığı ceza meşru; ancak onu bu kötülüğün beşiğinde, insan- muhtemelen her kötülüğün beşiğinde olduğu gibi- söz konusu kötülükten önce gelen bir başka kötülüğü gözlemleyebilir. Kötülük nereden gelirse gelsin ve hangi nedenlerden kaynaklanırsa kaynaklansın kötülük yapılmasına son vermek yerine genellikle daha fazla kötülüğü tetikler. Kötülük, kötülüğü peydahlar; kötülüğün çocuksuz ölmesi nadirdir. Belki de kardeş katlinin kökenine ilişkin bu hikayenin amaçladığı uyarı budur: Eğer intikam zincirini (Gregory Bateson'ın adlandırdığı üzere "bölünerek çoğalan zinciri") kırmak istiyorsak, adaletsizliğin kendi kendini tekrar üreten ve pekiştiren potansiyeline karşı dikkatli olmalıyız.
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Gerçekten Dünyaya ve Kendimize Dair Bir Kitap
Not alarak, kendim için ilerisi için alıntılar yaparak okuduğum için kitabı okumayı bitireli çok olduğu halde benim için ancak bugün tam anlamıyla bitti. Kitabın en sevdiğim yanı ise okuyucuyla karşı karşıya konuşuyormuş hissi ve sonrasında sorgulattıkları ve kazandırdığı yeni bilgiler ile yeni bakış açıları . Tekrar okuyacağıma emin olduğum kitaplardan biri çünkü her okuduğumda farklı bilgiler edinebileceğimi ve bakış açımda da olumlu etkileri olabileceğini düşünüyorum
Dünyaya ve Kendimize Dair
Dünyaya ve Kendimize DairZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 201733 okunma
"Bilgeliğe en az inandığımız vakit ona en çok ihtiyaç duyduğumuz vakittir" Hans Jonas
Gordion Düğümü Ve Luther
Luther sadece itaatsizlik eylemi gerçekleştirmedi, bu eylemini mahkeme karşısında savunmak durumunda da bırakıldı. Ayrıca bu eylem üzerinde düşünmeye mecbur edildi ve itaatsizliğin gerekçesi olarak da, inancın bir özgürlük meselesi olup dayatılamayacağında ve sapkınlığın (yani inancın nesnesine ilişkin alternatif bir yoruma direncin) hiçbir gücün edemeyeceği, hiçbir ateşin yakalayacağı ve hiçbir suyun boğamayacağı ruhani bir mesele olduğunda ısrar etti. Ve yine Luther'in doğumunun 500. yılında II John Paul, hem Protestan hemde Katolik âlimlerinin araştırmalarının Luther'in koyu dindarlığını ikna edici bir biçimde ortaya koyduğunu belirtti. Luther tam da bu koyu dindarlığından , inancından aldığı kuvvetle o inancın resmi versiyonuna karşı çıkabildi. Luther, bu dinin resmi yorumcularına göre diğer herkesin karşısında sessiz kalması gerektiği İncili'in tek otorite olmasına karşı çıktı. Peki öyleyse burada tanıklık ettiğimiz şey nedir? İnanç ve inancın yokluğu arasında cereyan eden bir tartışma mı, yoksa bir inançla bir başka inanç arasında gelişen bir çatışma mı? Kurcalamaya daha fazla direnç gösteren ve koyulaştıkça sığlaşan inançlar mı? Bunu çözmek imkansız bu aslında bir Gordion düğümü.
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ursula K. Le Guin'in kendine has psikolojik ve felsefi ve hatta sosyolojik parçalar katarak yazdığı bilim kurgu öykülerinden oluşan " Rüzgarın On İki Köşesi" kitabını hiç bitmesin istesem de her güzel şey gibi bitirdim Öykülerin başında Ursula K. Le Guin'in öyküyü yazarken yaşadıkları ve düşünceleri ile ilgili paragraflar yazması yazarı daha iyi tanıma hissini yaşattı ki Ursula K Le Guin'i geç keşfettiğim halde çok sevdiğim için o paragrafları çok sevdim. Öyküler ise birbirinden güzel ana temanın bilim kurgu oluşu öykülerden oluşan kitabın bir roman gibi okunmasını sağlıyor.
Rüzgarın On İki Köşesi
Rüzgarın On İki KöşesiUrsula K. Le Guin · Ayrıntı Yayınları · 2011173 okunma
Reklam
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okumadan önce kitaptan uyarlanarak çekilen filmi izlediğim için kitaptaki karakterleri kendim hayal edemedim ki bu durum kitaptan aldığım zevki azalttı. Bunun dışında kitaptaki Yargıç karakterinin duygu ve düşüncelerinin betimlendiği kısımları çok severek okudum. Benim kendimden önce filimi izlememden kaynaklanan zevk alamayışım dışında kitap Coetzee'den beklediğim kadar güzeldi
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Adam Yayınları · 19851,544 okunma
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.