Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Ortanca Çiçeği

Bir Ortanca Çiçeği
@birortancacicegi
İstanbul
İzmir, 5 Temmuz
10 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Affedebilen insan kendi hayatını da cennet kilabilen insandır.
Reklam
Çağımız, narsisizm ile diğerkâmlığın savaşına tanıklık ediyor.
Kıskançlıktan kurtulmak, kendi ruhumuza söz geçirme ve kendimizi terbiye etme gücümüze bağlıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kâinatı muhit olan bu edebi gece içinde aydınlık bir fezadır. Pascal
Bilmediğimi biliyorum. Bilmediğimi bildir. Bildiğimi bilemiyorum. Bildiğimden emin kıl. Emin kıldıklarınla kalbimi ferahlat, ışığa ulaştır ve yolumu aydınlat Rabbim!"
Reklam
Zarif insan, çirkin ve kaba davranışlardan uzak olan, insanî değerlerle yaşam süren insandır.
Korku herşeyi engelleyen bir gölgedir: sevgimizi, gerçek hislerimizi, mutluluğumuzu, varlığımızın ta kendisini.
Sayfa 146Kitabı okudu
Görmüş geçirmiş bir adam para ve mutluluk hakkında herşeyi biliyordu, çünkü ikisine de sahipti. Büyük mali güçlükler yaşadığı bir dönemde kendisine " Yoksul olmak nasıl bir şey?" Diye sorulduğunda şu yanıtı vermişti:" Yoksul değilim,parasızım. Yoksulluk bir düşünce biçimidir,ben asla yoksul olmayacağım."
Sayfa 105Kitabı okudu
Gerçek sevgi, kusursuz eşi ya da en iyi arkadaşı bulma hayalinde yaşamaz. O, aradığımız bütünlükte,burada, bizimle ve içimizde, şimdi, gerçeklikte yaşamaktadır. Sadece bunu hatırlamak zorundayız.
Reklam
Anı yaşamayıp geçmişte kalanlar yahut gelecek endişesine kapılanlar, varlık ve zamanın doluluğunu tecrübe edemezler. Varlık her an hazırdır; bizim de her an hazır olmamızı talep eder. Varlığın her daim hazır oluşuna ancak "an"da kalarak cevap verebiliriz. Varlıkta huzur, huzurda var olmaktır.
Okumanın amacı kitaplarda boğulmak değil, ruhu uyandırmaktır. Uyanış ve aydınlanma, zahirî suretlerin ötesindeki mânâlara uzanmaya başladığımız zaman tahassül eder.
Kem alât ile kemâlât olmaz. Düşünce yanlış ise dil de bundan nasibini alır. Dil asaletini yitirmişse düşünce de fakirleşir. İstikamet kaybolmuşsa, ne düşünce nede dil bizi hakikate götürebilir.
İnsanın özü,mutlak ve sonsuz olanla irtibatlıdır.
Ey gizli hazinesinden putperestlere, kâfirlere rızık veren Rezzak! Düşmanlarını bile gözetir iken dostlarını nasıl mahrum bıraksın!
Sayfa 14 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan zavallı düşkün bir varlıktır; çünkü öncelikle bu dünyaya düşmüştür ve düşüşü bu dünyada da halen devam etmektedir. Komik olanı şu ki: bazı insanlar sadece bazı insanları zavallı olduklarını düşünüyorlar. Oysa bütün insanlar zavallıdırlar. Düşkün olmayanı olmaz insanın!
Sayfa 112 - kapı yayınlarıKitabı okudu
Nâdân! Yani dile âşinası olmayanlar. Kelime ve kelâm karşısında yüreği titremeyenler. Kelimeyi mânâsından, eşyayı mefhumundan ayıranlar. Bıçakla değil, baltayla ayıranlar. Sözdeki, sözcükteki mûsikiyi duymayanlar.
Sayfa 58 - kapı yayınlarıKitabı okudu
Umutsuzluk bir boşluk... İnsanoğlu kendisini aslâ bu boşluğa teslim etmemeli... Boşluğu görse de umutsuzluğa kapılmamalı... Ne yapıp edip umudunun, umud etmenin yolunu bulmalı, çıkarmalı... Mutlaka bir yerlerde aşılacak bir sınırın olduğuna inanmalı... Öyle ki üzerinde mahsur da kalınmış olsa yüksek zirvelerden inilebileceğine... Dibine bırakılmış da olsa derin kuyulardan cikilabileceğine... Umutsuz kalmamalı... Umutsuzluğa teslim olmamalı... Ve fakat her halukârda umudun ümidin ne olduğu bilinmeli...
Sayfa 50 - kapı yayınlarıKitabı okudu
Doğu irfanı ölümü insanoğlunun hakikatle randevusu gibi algılar. Sevgiliye kavuşma ânı. Bir düğün gecesi. Uykudan uyanış. Bir geçiş ânı.
Hakikati avucunuzun içine alamazsınız. Ona ancak parmaklarınızı değdirebilirsiniz. parmaklarınızın uçlarını.parmak uçlarınızı zorlamalısınız. Gittiği gidebildiği yere kadar. O'na kadar. Zatına kadar. Hüsn-i cemâli, size sizi unutturana kadar...
Reklam
Bizler kulaklarına makamla ezân okunarak dünyaya gözlerini açan insanlarız. Mûsıki bizim canımız, ciğerimizdir.
Allah sever: Allah ihsan sahiplerini sever. Allah tevbe edenleri sever. Allah temizlenenleri sever. Allah sakinanlari sever. Allah sabredenleri sever. Allah kendisine dayanıp güvenenleri sever. Allah adaletle davrananlari sever.
İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya!" Demişti Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım kıvrım, aynen su gibi, sabit değil değişken,statik değil dinamik, her gün farklılaşan, gelişen ya da gerileyen, büyüyen, ihtiyarlaşan, düşüncelerinin bir anı başka bir anını tutmayan, âciz ama âciz olduğu kadar da büyüklenen bir varlık...
İletişimde tek dilin ve üslubun olamayacağını bilmeliyiz. Onun için eskiler,eskimez ifadeleriyle,"Her makamın bir makâli vardır."demişlerdir.
İnsan bir fabrika olsaydi, ne uretiyor olurdu? Mazeret....
Reklam
İhtiyaçlar bana tăbi olmalı, ben ihtiyaçlara tâbi olmamaliyim. Kendi kimliğimi tarif ederek başlıyorum işe: "Ben bir Müslümanım"
Sayfa 36 - TutikitapKitabı okudu
Ben herkese küstüm Jülide. Bildigin çocuk gibi küstüm. Kırgın çocukların oyunu terk etmesi gibi, alıp başımı giderim sandım, olmadı.
Sayfa 171 - Jülide, ishakKitabı okudu