Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buket İlkan

Buket İlkan
@bktilknkkn
“ İyilik iyidir . “
Kaçırılmış fırsatları didiklemek nafile . Ölümden mi kurtuldun , yoksa gerçek hayatı mı kaçırdın , bunu asla bilemezsin .
Reklam
Kaç kez birbirlerine insanlar ne kadar yalnız demişlerdi . Başlarını ancak otobüs durağının pis camlarına dayayabilen başlar vardı .
İşin içinden nasıl çıkacağını bilmediği zamanlarda dul kaldığını hayal ederdi . Delia ölüyordu , o ağlıyordu , gerçek bir yas nedeniyle nihayet çaresizliğe kapılıyordu . Ölseydi onu çok severdi , bunu hissediyordu . Onları bölen hayattı , hâlâ hızla atan nabızdı .

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gökyüzü kararır Mavi siyaha döner Yıldızlar yine de kafa tutar Parlar senin için
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
“ Hayatı anlaman gerekmiyor . Yaşaman yeterli . “
Sayfa 214Kitabı okudu
“ Kendini kalabalık bir kavşakta , tedirginlik içinde , güvenle girebileceği bir boşluk açılmasını bekleyen acemi sürücüler gibi hissediyordu . “
Sayfa 138Kitabı okudu
" İnsan, hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır . “ -Thoreau Walden “ Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım . “
Sayfa 124Kitabı okudu
“ Özgürlüğün temelinde itaatsizlik yatar . İtaat edenler ancak köle olur . “ - Henry David Thoreau
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
“ Benim en sevdiğim taş , kaledir , “ dedi sonra . “Ona dikkat etmen gerektiğini düşünmezsin . Dürüst bir taştır . Gözünü vezirin , atın ve filin üstünde tutarsın çünkü onlar içten pazarlıklıdır . Ama çoğu zaman kaleye yenilirsin . Dürüstlük her zaman bizim zannettiğimiz gibi bir şey değildir . “
“Kütüphaneciler bilgili olur . İnsanı doğru kitaplara yönlendirirler . Doğru diyarlara . En iyi yerleri onlar bulur . Ruh kazanmış arama motorları gibi . “
“ Eyleme ne kadar yoğunlaşırsanız , diğer şeylerden o kadar uzaklaşıyordunuz . Kendiniz olmaktan kurtulup yaptığınız şeye dönüşüyordunuz . “
“Geldiği ülkenin para birimine yabancı , ne kadar bahşiş vereceğini bilmeyen bir turist gibi hissetti kendini . “
“Çünkü Nora , bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır .”
“İstemek ,” dedi ölçülü bir sesle , “ilginç bir sözcüktür . Yoksunluğu anlatır . Bazen o boşluğu başka bir şeyle doldururuz ve ilk baştaki istek bütünüyle kaybolur . Belki de senin sorunun istemek değil , yoksun olmak . Belki de cidden yaşamak istediğin bir hayat var . “
Reklam
“Ne kadar olasılık varsa , o kadar çok hayatın vardır . Farklı seçimler yaptığın hayatların vardır . Yaptığın farklı seçimler farklı sonuçlara yol açar . Tek bir şeyi bile farklı yapmış olsan , farklı bir yaşam öykün olacaktı . “
“Ne bileyim , mesela on dört yaşındayken ? Ne olmayı hayal ediyordun ? “On dört yaşında mı ? Yüzücü . “ Nora on dört yaşındayken kurbağalamada ülke birincisi , serbest yüzmede ülke ikincisiydi . Ulusal Yüzme Şampiyonası’nda podyuma çıktığını hatırlıyordu . “Neden olmadı ?” Nora özet geçiverdi . “Üstümde çok baskı vardı .” “Bizi yaratan şey baskıdır ama. İlk başta kömürsündür , basınç sayesinde elmas olursun .” Nora , Neil ın elmas hakkındaki yanlışını düzeltmedi . Kömürün de , elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar katışıklı bir karbon olduğunu söylemedi . Bilimsel olarak kömürseniz kömür kalırdınız . Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu .
“Evet , o ticareti seviyor ; fakat bu temiz bir kalp taşımayı önlemez ki !. “
Babası kolundan tutup onu Betti’ye doğru itti ve: “Ondan hemen af dile ! “ dedi . Kömürcü: “Hayır , hayır “ diyerek buna engel olmaya çalıştı . Fakat Bay Nobis onu dinlemeyerek Carlo Nobis ‘e : “Ondan özür dile ve benimle beraber ; ‘ Babamın , elini sıkmakla onur duyduğu , baban için söylediğim ağır , kaba ve yersiz sözden dolayı beni affet Betti ! ‘ sözlerini yinele “ dedi .
“ Yeni arkadaşınızı o kadar sevin ki , doğduğu şehirden uzak olduğu aklına bile gelmesin . “
“ …Her atanmada böyle olurdu . Bunca yıl bu kadar kasaba , bu kadar bucak dolaşmış bir türlü alışamamıştı . Nasıl alışsın , her yer başka , her yerin her insanı başka başka . Remzi Bey tanımadığı yerden korkardı . Kim bilir , bir insanın iyilik mi kötülük mü , dostluk mu düşmanlık mı düşündüğünü şöyle yüzüne bakınca , kim bilir ? . Tanışmadan , konuşup görüşmeden bir insan korkuludur , başka bir şeydir … “
Reklam
“ Olgunlaşmamış insanın özelliği , bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir , olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir . “
Sayfa 176Kitabı okudu
“ Hadi git Vanya , erteleme . Kıvılcımı söndürmezsen , ateşi zapt edemezsin . “
Önceleri Tanrı’nın insana sırf yaşasınlar diye can verdiğini sanıyordum ; artık diğer nedenleri de biliyorum . Anladım ki Tanrı insanların ayrı yaşamasını istemiyor ; bu yüzden tek tek neye ihtiyaçları olduğunu açık etmiyor . Beraber yaşamalarını istediğinden hepsine kendileri ve diğerlerinin neye ihtiyacı olduğunu gösteriyor . İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları , kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım , oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş …
“ Beni aranınızdan atmıştınız ama yüreğimi de söküp atamazdınız ya … Hep sizinle birlikteydim . “
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Duvar
“ Yüzü sapsarıydı ve bu yüzde , henüz ölümden kurtulanlarda görülen şaşkın bir hayata sarılış vardı … “