Senin gözlerindedir bildiğim her ne varsa,
O değişmez yıldızlar kaynağıdır sanatın,
Birlikte yaşar gerçek ve güzellik yaşarsa;
Sen sürdür varlığını, sürüp gitsin kaç batın.
Yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini,
Hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye. Biliyorsun, saymakla bitmez sevenler seni,
Ama besbelli sen aşk duymuyorsun kimseye. Öldüren bir nefrettir yüreğindeki şeytan:
Hiç umurunda değil kazsan kendi kuyunu, Çekinmezsin güzelim can evini yıkmaktan Onarmak olmalıyken asıl amacın onu.
Sen tutum değiştir de cayayım düşüncemden, Yumuşak bir sevgi koy nefret yerine bir yol; Göründüğün gibi ol: cömert, sıcak, sevecen;
Hiç değilse kendine yumuşak yürekli ol.
Aşkım uğruna bir "sen" daha yarat kendine: Güzellik onda veya sende yaşasın yine.
Sana zevk vermeyene katlanırsın ne diye ?
Can sıkanı bağrına basmakta ne anlam var ?
Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu
Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor ?
Bil ki ahengin sana tatlı bir sitemi bu :
“Parçaları dinleyip tümü unuttun, ” diyor.
Anne o gecenin gümüş rengi, huzurlu, güzel kokularla dolu sakinliğini her zaman hatırladı. Gerçek hüzün hayatına girmeden önceki son geceydi. Ve bu duygunun soğuk, kutsayıcı dokunuşundan sonra hayat bir daha asla eskisi gibi olmadı.