6 Şubat depremi sonrasında okuduğum bir kitaptı. Tesadüf mü bilinmez ama duygular benzer, tek fark olayın deprem değil bir savaşta yaşanıyor olması. Ölen canlardan, yiten umutlardan daha mı önemli gerçekten siyasi düşüncelerimiz, ne tarafta yer aldığımız. Boşu boşuna verilmiş bir savaş ve acı kayıplar. Siyasetin şarlatanlıktan ibaret olduğunu hem yaşarken hem okurken anlamış oldum. Din dil ırk farketmiyor insan olmak için. İnsan olmanın ve sevmenin yolu yokuş. İşte yazar tam da bu yokuşu nasıl çıkmamız gerektiğini felsefi açıdan irdelememizi istiyor. Okurken aynı zamanda düşündüren bir kitap. En sevdiğim. İyi okumalar dilerim..