Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Delikanlı, nasıl olursa olsun,insanlara yaklaşma onlarla kaynaşma konusunda az önce duyduğu o bir anlık isteğe karşın, şu anda kendisine yapılan bu ilk gerçek çağrı karşısında, kişiliğiyle ilgilenen ya da ilgilenmek isteyen her yabancıya karşı duyduğu o eski tiksintiyi duydu içinde.
Sayfa 13 - iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
ölümü idrak eden..
O kendisini şimdiki anın boyutlarını keşfetmeye, hayatını şu veya bu bakımdan seçkin ve biricik kılmaya adar..
Reklam
Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.
Sayfa 20 - YKYKitabı okudu
Her hazan da birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlarda birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun. Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
İnsanlar gelip geçiyor. Geçip gidiyor. Hayat önümden bir nehir gibi akıyor. Ne çok insan var diye düşünüyorum bu şehirde. Ne çok hayat. Ne çok hikaye. Ne çok telaş, korku, umut, endişe, ne çok gelecek ve hiç gelmeyecek ne çok gün, gece... Bir anda bitiyor oysa her şey, sözleşmeler feshediliyor, dükkanlar kapanıyor, şirketler iflas ediyor, bir anda işten kovuluyor insanlar, birbirlerini terk ediyorlar anlamsız sebeplerle ve sonra başka insanlara koşuyorlar, başka işlere, başka evlere taşınıyorlar. Yeni hayatlar kuruluyor kolayca, yeni başlangıçlar, umut hep. Hep b*ktan beş para etmez bir umut. Neyi arıyorsun, neyi bulacaksın? Bulursan yetecek mi, avunacak mısın bulduğunla bir ömür? Şu da olsun başka bir şey istemiyorum yalanına kaç kez inanacaksın? Nasıl olacak da dinecek aramak ve bulmak arzusu?
Sayfa 155 - Birdenbire biter bir günKitabı okudu
... zorlukları fark ettiğimde korku ve kızgınlık yerini adım adım merhamet ve hoşgörüye bıraktı ve sonraki bir iki yıl içinde merhamet ve hoşgörü de gitti ve yerine hepsinden daha büyük bir kurtuluş olan, şeyleri kendi içlerinde düşünme özgürlüğü geldi. Örneğin bu binayı beğeniyor muyum, beğenmiyor muyum? Şu resim güzel mi, değil mi? Bu bence iyi bir kitap mı, yoksa kötü mü?
Reklam
Uyandım. yaşadığıma bir daha şükrettim. birazdan kalkacaksın. odan can bulacak. eşyalar kirpik kirpik uyanacak. aynam bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin herşey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgarıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben bütün bunların ortasında titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın beni doğuran sabah.
Sayfa 17
Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. “Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?“ diyorlar. “Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi, güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?”
O şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi? Evde mi, sokakta mı, çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı? Kolunu kaldırmış olabilir, -- hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!.. --O şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir, -- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren Yoksa ne bileyim sevgili, canımın içi ayaklar!.. Ve ne düşünüyor , beni mi? --fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi? Yahut, insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu? O şimdi ne düşünüyor, şu anda, şimdi, şimdi?
Sayfa 239Kitabı okudu
Günaydın, beni doğuran sabah. :)
Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.