“Daha anlatsana “ dedim.
“ Hoşuna mı gitti?”
“ Hem de çok. Seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre boyunca hiç durmadan laflamak isterdim.”
“ Benzinimiz yeter mi ki?”
“ Yalancıktan doldurursak yeter.”
“Bir süre fabrikayı düşündüm. Onu hiç sevmiyordum. Sabahki hüzünlü düdüğü akşamüstü saat beşte daha da fena gelirdi kulağıma. Fabrika bir ejderhaydı; her sabah insanları yutan, akşamlarıysa yorgun insanlar kusan bir ejderha.”
Yazarın körlük kitabından sonra okumak istediğim bir kitaptı. Ama maalesef belki de ciddi beklenti ile okuduğum için kitap bana hayal kırıklığı yaşattı.
Anlatmak istediği siyasi ve toplumsal mesajlar her ne kadar çok iyi olsa da bunu anlatma yolu benim için hüsran. Kitap sürekli kendini tekrar ediyor, yaklaşık 200 sayfa zaten sıkıcı bir anlatımla geçiyor, sürpriz bir şeyler ha geldi ha gelecek derken kitapta hiç beklenmedik bir biçimde bitiriyor. Siyasi olarak vermek istediği mesajlar (okurken tanıdık geliyor zaten) her ne kadar etkileyici olsa da maalesef konuyu anlatım şekli ve yazı dili beni tatmin etmedi.
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202218,1bin okunma