"Uyarlama bahsinde her daim bir sorun olmuştur bu ülkede. Örneğin, Mihran Boyacıyan'ın 1912 yılında yayımlanan çevirisi temel alınarak sahnelenen Othello yıllarca Arabın İntikamı olarak bilinmişti, yine Shakespeare'in Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı Can Yücel, Bahar Noktası olarak, kendi deyişiyle, 'Türkçe'de söylemiş', yerlileştirmişti. Öte yandan, birçok çevirmenin tercih ettiği metne olabildiğince sadık çeviri anlayışının neticesi ise lezzetsiz, sıkıcı metinlerden başka bir şey olmamıştı."
66. Sone
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
Didiniyorsam ben türkülerin ışığında
Bu ne ikbal, ne ekmek parası için
Ne Fildişi sahnelerde keramet tellallığı
Ne işin cakası için filan
Didindiğim hep gönüllerin en kapalı kapısından
Verilesi hayrata