Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çanakkale'yi Özledim
❝ Güneşin doğuşunu İzlemeyi vapurdan Özledim Çanakkale'nin Conkbayırı'ndan doğan Denize yansıyan Sabah güneşini Özledim Çanakkale'nin Gelibolu'ya geçerken Yüzüme hafifçe vuran Damlalarını denizin Özledim Çanakkale'nin Siperlerde kalan Atalarımın ruhunu Hissetmeyi Özledim Çanakkale'nin ❞ 🖋️Dedekargınoğlu
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Reklam
Kut'ül Amare Zaferimizin 108. Yılı Kutlu Olsun!
Kut'ül Amare Zaferimizin 108'inci Yıl Dönümü Kutlu Olsun! 🇹🇷 Halil Kut Paşa, Kâzım Karabekir Paşa ve tüm kurmay kadrosu başta olmak üzere, cümle şehitlerimizin ve gazilerimizin asil ve aziz ruhları şad olsun! 🇹🇷🌹 İşte Halil Kut Paşa'nın zafer sonrası yaptığı ve aynı zamanda tarihe geçecek olan o efsane konuşması ❣️: "Arslanlar!.. Bugün Türklere şerefü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müsemmes semasında şühedamızın ruhlan şadü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Bize ikiyüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab Allah'a hamdü şükür eylerim. Allah'ın azametine bakınız ki, binbeşyüz senelik İngiliz Devleti'nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale'de, ikinci vakayı burada görüyoruz. Bugüne KUT BAYRAMI namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu günü tesit ederken şehitlerimize yasinler, tebarekeler, fatihalar okusunlar. Şühedamız, hayah ulviyatta, semevatta kızıl kanlarla uçuşurken, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimize gözcü olsunlar." Mirliva (Tuğgeneral) Halil - Altıncı Ordu Komutanı / 29 Nisan 1916, Bağdat -
Halil Kut Paşa
Halil Kut Paşa
-
Kazım Karabekir
Kazım Karabekir
Halil Paşa'nın, İngiliz birliklerini 29 Nisan 1916'da teslim almasının ardından, "Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz" sözleriyle duyurduğu Kut'ül Amare Zaferi'nin 105'inci yıl dönümü kutlanıyor. Irak Cephesi'nde 29 Nisan 1916'da Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanan Kut'ül Amare Savaşı, Birinci Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biri olarak kabul ediliyor. Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz birliklerinin teslim alınmasıyla kazanılan bu zafer, Çanakkale'nin ardından Birinci Dünya Savaşı'nın "en büyük zaferi" olma niteliği taşıyor.
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Çanakkale Savaşı, Seddülbahir Muharebeleri başladı. (1915) İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya işte onlar birbirlerinin velileridir. (Enfâl, 8/72) Diyanet Takvimi Arka Yüz: DAVASINI İHTİŞAMLI HAYATINA TERCİH EDEN GENÇ:MUS’AB B. UMEYR İslam’ı kabul etmeden önce Mekke’nin en sevilen gençlerinden olan Mus’ab, Müslüman olduktan sonra türlü baskı ve sıkıntılara maruz bırakıldı. Göz ka- maştırıcı hayatını, vazgeçilmesi zor zevklerini, ipekten elbiselerini ve ailesini sırf dini uğruna terk ederek Dârü’l-Erkam’da kalmaya başladı. Resûlullah, Birinci Akabe Biatı’nda Medine’den gelip Müslüman olanlara Kur’an’ı ve İslam’ı öğretecek muallim olarak çok güvendiği Mus‘ab’ı görevlendirdi. Kendisine Habeşistan’dan sonra yeniden hicret yolu görünen Mus‘ab, böylece Medi- ne’ye ilk hicret eden sahabi oldu. Tek başına çıktığı bu davet yolculuğunda, kullandığı tebliğ yöntemleri ve samimiyetiyle Medine’de İslam’ı tanıtmadığı hane kalmamıştı. Karşılaştığı manzaradan memnun olan Resûlullah (sas), bir yıl içinde gerçekleştirdiği tebliğ faaliyetlerini tek tek anlatan Mus‘ab’a “Desene Mus‘ab, Allah senin elinle Medine’ye hayrı ulaştırdı.” diyerek onu “Mus‘abü’l-Hayr” olarak tavsif etti. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
25 Nisan 1915 Çanakkale Cephesi, bir liderin yükselişi ve bir ülkenin doğuşu… Çanakkale Geçilmez
Reklam
SonUMUT
70 bin askerimiz kaybettik burda, Çanakkale'de, benim için burası kocaman bir mezarlık...
25 Nisan 1915 Çanakkale Kara Savaşları vesilesiyle 3. Alay'da Onbaşı rütbesiyle kutsal vatan savunması görevini ifa ederken 7 Ağustos 1915'te şehit düşen dedem müteveffa Beykozlu Mehmet Oğlu Mustafa ile tüm şehitlerimizi saygı rahmet ve minnetle anıyorum. VATAN SİZE MİNNETTARDIR! 🇹🇷 #ÇanakkaleGeçilmez
İtilaf Devletleri, yüzlerce gemi ve sömürgelerinden topladıkları yüz binlerce askerden oluşan kuvvetleriyle Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale’yi geçmek ve payitaht İstanbul’u ele geçirmek için 3 Kasım 1914’te Boğaz’a dayanmıştı. Aylarca süren savaşlarda Osmanlı askerleri, devletin bu son kilidini açtırmamak için vücutlarını siper ederek Çanakkale’yi düşmana dar etti. 1914-1915 yıllarının şartları göz önünde bulundurulduğunda, Osmanlı’nın en zayıf ve en buhranlı devrinde, Batı’nın o güne kadar geliştirdiği silah üstünlüğü ile Gelibolu Yarımadası’na saldırmış olmasına rağmen, zafer nasıl maddi yokluk içinde bulunan tarafa gülmüştür? Bu soruyu savaşı kaybeden taraf yıllardır kendisine sormakta ve mantıklı bir cevap aramaktadır. İşte, Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 kutulu seti, Çanakkale’deki cansiperâne mücadeleyi farklı yönleriyle ele alan makalelerden meydana geliyor.
Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 (Kutulu Set)
Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 (Kutulu Set)
Mustafa Kemal’in “Atatürk” olma süreci 109 yıl önce bugün başladı.
Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere asker, subay tüm Çanakkale şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, minnetle anıyorum.
Reklam
Yüzün kapı arasında kalmış iki satıra benzer şimdi...
Gelme istemem artık, Suyum soğudu çoktan, Harım ateşten kesilip kül oldu, Ne kırgın ne de küskünüm sana, Lâkin içimde ne ses ne heves kaldı -senden yana... ~ Ezine, Çanakkale / 2002
Çocukça Neler Sormuş Olabilir?..
Çanakkale savaşında bulunmuş bir asker düşünün. Savaş bitmiş memleketine dönmüş. Evlenmiş çocukları ve sonra torunları olmuş. Anlatmayı severmiş. Büyükler hep "kaç düşman öldürdün?" "hiç yaralandın mı?" "hiç düşmanla konuştun mu?" gibi sorular sorarmış. O da anlatırmış. Ama torunu başka sorular sorarmış. "çok arkadaşın var mıydı?" "oyunlar oynar mıydın arkadaşlarınla?" vb. O da anlatırmış uzun uzun. Sonuçta uzun yıllar süren böyle bir savaşta cephede silahlar konuşurken, cephe arkasında iyi veya kötü akmakta olan bir sosyal hayat vardı. İşte o küçük çocuk dedesine savaşla ilgili, "çocukça" neler sormuş olabilir? Y.Örnek
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.