Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
28 Şubat'ta Churchill, Çanakkale Boğazı'nı alır almaz Rusların 47.000 asker gönderebileceğini öğrendi. 1 Mart'ta Yunanlılar Türklere karşı 60.000 asker gönderme teklifinde bulundu. 10 Mart'ta, zafer beklentisi Savaş Konseyi'ni öylesine sarmıştı ki, çeşitli toprak kazançları konuşuldu. İstanbul Rusya'ya verilecekti; İngiltere İskenderun'u alacaktı.
Sayfa 355 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okuyor
"Çanakkale Boğazı'ndaki deniz operasyonu başarılı olursa, kara kuvvetlerinin yardımı olmadan yararlanılamayacak muazzam avantajlar ortaya çıkabilir." diyordu Churchill. O sırada Mısır'da bulunan 30.000 Avustralya ve Yeni Zelanda askeri Çanakkale Boğazı'na yapılacak deniz saldırısını desteklemeye yetecekti.
Sayfa 351 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okuyor
Reklam
Küresel İntifada
İsrail medyasından Calcalist: "Türk boykotunun ekonomimiz üzerindeki sonuçları çok büyük olacak. Tatlıdan tutun sebzelere kadar her şey Türkiye'den geliyordu. Durum, İstanbul ve Çanakkale Boğazı'ndan geçişin engellenmesi ve uçuş yasağı getirilmesiyle daha da kötüleşebilir."
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Cepheden cepheye koşan Enver Paşa:
"İngiltere, müttefiklerini bir boğaz savaşına razı etmişti. Onlara göre çok kolay olacaktı herşey. Bizim direncimizi henüz bilmiyorlardı. Bütün gücümle planladım Çanakkale savunmasını. Yapabileceğim, bulabileceğim bütün kuvvetleri oraya yığdım. En değerli, en deneyimli kumandanlarımızı oraya görevlendirdim. Boğazı tutmalı, İstanbul'u korumalıydık. Zor olacaktı. Ama başarmalıydık."
Sayfa 196 - EFSUS YAYINLARIKitabı okudu
Nisan ayı olmuştu. 25'nci gün Çanakkale Boğazı'ndan geçmeleri engellenen İtilaf Devletleri, Arıburnu'na asker çıkardı. Mustafa Kemal, tümeniyle düşman birliklerini Conkbayırı'nda durdurdu. 25 Nisan 1915'te İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Çanakkale'ye ilk çıkarma harekâtını başlattı, savaş bitmek bilmiyordu. Mayıs ayında, Arıburnu Türk kuvvetleri yeniden düzenlendi. Mustafa Kemal, Arıburnu Grubu Komutanlığı'nı üstlendi. 19. Tümen'in ilk hazırlıklı taarruzu gerçekleşti. Çanakkale cephesinden üst üste zafer müjdeleri gelmekteydi. Elindeki yetersiz kuvvetlerle Müttefik kolordularını durduran, onları denize kadar süren ve iki kez İstanbul'u kurtaran, aynı zamanda Türk ve Alman birliklerinin Müttefiklerin eline esir düşmesini önleyen bu kahramanın adı Enver Paşa'yı rahatsız etti. Mustafa Kemal'in İstanbul basınında ilk kez yayımlanan resminden rahat- sız oldu. Sansüre rağmen gazeteye Mustafa Kemal'in başarısını haber olarak koyan Tasvir-i Efkâr gazetesinin Başyazarı Yunus Nadi (Abalıoğlu) ve yazıişleri müdürü Abidin Daver Bey'di.
Reklam
167 syf.
·
Puan vermedi
Joseph'in Yakarışı İncelemesi
İncelememe kitabında başında yer alan Kuran ayeti Bakara Suresi 154. ayet ile başlamak istiyorum "Allah yolunda öldürülenlere sakın "ölüler" demeyin. Çünkü onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz." Bu ayeti çok sevmemin sebebi ise aziz vatanımız uğruna can veren kahraman şehitlerimize atfedilmiş olmasıdır. Kitabın konu
Joseph'in Yakarışı
Joseph'in YakarışıYunus Koşar · Mühür Kitaplığı · 202035 okunma
Mustafa Kemal Paşa'yı bilir misiniz sahi?
- Iyi biliriz! Önce Çanakkale'de gördük. O zaman daha paşa olmamıştı, paşa oldu, Büyük Cemal Paşa'yla görüşmek için Şam'a geldi. Bize komutanlık etmedi ama, yamandır gayet... Ça­nakkale BOğazı'mız Alar n an'ın paşasına kalsaydı, yandıktı Be­ yim. Alar n an'ın paşası ıngilizler'in çıkacağı yeri büsbütün yanlış hesaplamış. Askeri beriye biriktirmiş. Mustafa Kemal Paşa, Ala­man paşasının iyice şaşırttığını görmesiyle kumanda mumanda dinler mi! "Ben Arıburnu'nu tutarım," demiş bereketl Tutma­ saydı, Istanbul, daha o zamandan gitti, giderdi.
Çanakkale Boğazı'na baktıkça bir kıtayı bir kıtaya bağlayan su köprüsünün ne demek olduğunu anlarsınız. Hellespontos derlermiş ilkçağda ona, küçük Helle'nin boğulduğu deniz.
Kasım 1914’te hazırlanarak Başkumandanlık Vekâleti’ne sunulan plana göre, Çanakkale Boğazı, denizden yapılacak taarruzlara karşı başlıca dört savunma bölgesine (Adalar Denizi Girişi, Kepez-Havuzlar, Soğanlı ve Kilitbahir bölgesi) ayrılmıştı.
Reklam
·
Puan vermedi
Türkiye veya resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti, topraklarının büyük bölümü Anadolu'da, diğer bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın güneydoğu uzantısı Trakya'da olan, kıtalararası bir ülkedir. Kuzeybatıda Bulgaristan, batıda Yunanistan, kuzeydoğuda Gürcistan, doğuda Ermenistan, İran ve Azerbaycan, güneydoğuda ise Irak ve Suriye ile sınır komşusudur. Güneyini Kıbrıs ve Akdeniz, batısını Ege Denizi, kuzeyini ise Karadeniz çevreler. Marmara Denizi ise İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Anadolu'yu Trakya'dan, yani Asya'yı Avrupa'dan ayırır. Resmî olarak laik bir devlet olan, Türkiye'de nüfusun çoğunluğu Müslümandır. Ankara, Türkiye'nin başkenti ve ikinci büyük şehri; İstanbul ise, Türkiye'nin en büyük şehri, ekonomik merkezi ve aynı zamanda Avrupa'nın en büyük şehridir.
Türkiye Cumhuriyeti
Türkiye CumhuriyetiMahmut Goloğlu · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201122 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Batan Denizaltının Avukatlığı
Dumlupınar denizaltısı 4 Nisan 1953 tarihinde 81 şehidimizle Çanakkale Boğazı'nın serin sularına kaynadı. Hadiseyle ilgili kulaktan dolma birçok bilgiye sahibiz. Kitabın yazarı Suad Tahsin TÜRK ise konuyla ilgili en sarih bilgilere sahip, facianın ardından açılan ceza davasında Dumlupınar komutanının müdafiliğini üstlenmiş bir avukat. Hem bir avukat hem de askerliğini Deniz Kuvvetleri'nde yapmış bir vatandaş olarak söyleyebilirim ki, Suad Bey'in mahkemeye sunduğu savunmayı bu hadisenin tarihi önemini öngörerek bir kitap haline getirmesi çok kıymetli. Çünkü bir savunma dilekçesi, tek bir tarafın haklılığını iddia ve ispat etmeye odaklanmış hukuki bir yazı olduğu kadar; dava dosyasındaki nesnel pek çok ayrıntıya, hadisenin kronolojisine, dava sürecinde etkili olup sonradan unutulması muhtemel karakter ve olaylara da atıf yapan bir metindir. İşte Suad Bey'in kitabı da bütün bu saydığım özellikleri en ayrıntılı, en açık bir şekilde içeriyor. Kitabı okuduğunuzda Dumlupınar faciası gibi, 81 denizcimizi ve çok değerli bir savaş aygıtımızı kaybettiğimiz, milletimizin ciğerinin yandığı haklı bir davada bile, Türk hükümetinin ve yargısının NATO'da müttefikimiz olan bir ülke tarafından nasıl siyasi baskıya uğratıldığını, nasıl ekonomik tehditlere maruz bırakıldığını görüyor ve bazı şeylerin hiç değişmediğini anlıyorsunuz.
Müdafaa
MüdafaaSuad Tahsin Türk · Türkiye Basımevi · 19531 okunma
Adamı öyle paket yaparlar.
Winston Churchill, 30 Kasım 1874'te, Oxfordshire'da doğdu. Kraliyet Harp Okulu'nu 1895'te bitirdikten sonra katıldığı Boerler Savaşı'nda esir düştü; ancak bir yolunu bulup kaçarak halkın gözünde kahraman oldu. Milletvekilliğinin ardından deniz bakanı olarak sürdürdüğü yükselişi, Çanakkale Boğazı'nda müttefikler adına aldığı ağır yenilgiyle sona erdi.
Elma YayıneviKitabı okudu
1.003 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.