c.canik

392 syf.
7/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Uşaklıgil'in biyografisini geçtiğimiz yıllarda okumuş ve kalemiyle tanışmak için de Mai ve Siyah'ı seçmiştim. İnsanın ruhunu emen Ahmet Cemil karakterinden sonra uzun süre Uşaklıgil okumaya ara vermiştim ta ki Oğuz Atay'ın bir röportajına denk gelene dek. Orada kendisinin tutunamayanlar olarak anlattığı profili Uşaklıgil'in Kırık Hayatlar olarak
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 20201,616 okunma
Reklam
155 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir süredir Jack London okumuyordum ve kitabı özlemle aldım elime fakat umduğumu bulamadım. 'Ben anlatıcı' tarafından aktarılan kitapta kahramanımız Jack London, arka kapakta 'hayatından izler taşıyan kitabı' dendiği için ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu bilemiyorum, 18 yaşındaki halini ileriki yaşlarında kaleme almış ve 'haytalık, kopukluk, ipsizlik' gibi tanımlarla yaptığı tren yolculuklarını, dilenciliklerini, yol boyu tanıştığı insanları, bu insanların etkileyici yaşamlarını ve kısa süreli hapishane hayatını anlatıyor. Bu süreçte dilenirken ve hayatta kalmaya çalışırken söylediği yalanlarının, kurmaca hayat öyküsünün kendi yazarlığına büyük etki ettiğinden bahsediyor. 100. sayfaya geldiğimde artık kitaptan alacağımı çoktan almıştım, birbirinin benzeri maceralar bence kendini tekrar ediyordu. Daha önce okuduğum kitaplarından biri olsaydı veya daha kısa tutulsaydı belki daha iyi olabilirdi. Jack London'ı en çok Levent Cinemre ya da Mete Ergin çevirileriyle okumayı sevsem de bu kez Oda Yayınları'ndan Celal Öner çevirisiyle okudum, çok rahatsız edici bir şeyle karşılaşmadım ama baskı ve dizgi tat kaçırıcıydı. Ayrıca bu kitabın incelemelerine baktığımda farklı isimlerle de çevrildiğini gördüm fakat inceleme detaylarına bakılırsa "Doğu Yakası" ismiyle basılan kitap bu kitap değil, Uçurum İnsanları olarak da çevirilen başka bir kitap. Satın almadan önce incelemelere bakıyorsanız ikisinin farklı kitaplar olduğunu (ve Uçurum İnsanları'nın çok etkileyici olduğunu) bilin.
Yol
YolJack London · Oda Yayınları · 20182,801 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Rus klasiklerine başlangıçta adı geçen yazarlardan biriydi Lermontov. Çağdaşı Puşkin'in Erzurum yolculuğuna benzer bir tatta başlayıp sonradan açılıp farklı bir havaya bürünüyor anlatımı bu kitapta. Kahramanımız Peçorin, kitap yayımlandığı dönemde çok tepki çekmiş ve yazar bu sebeple 2.baskıya ayrı bir önsöz kaleme almış. Belki günümüz şartlarının etkisi, belki daha farklı antikahramanlar da okumuş olmamdan ötürü ben, Peçorin'i yer gök inletecek kötülükte bulmadım fakat empatiden yoksun ve oldukça bencil bir karakter olduğu aşikar. Zamanımızın kahramanı iki farklı anlatıcı tarafından kaleme alınmış, bir yerden sonra Peçorin'in kaleminden okuyoruz olanları ve kitabın seyri değişiyor. Burada bence kitabı asıl yükselten satırlar karakterle ilgili psikolojik tahlillere yer verilmesiyle başlıyor. Yazarın, Puşkin etkisinde oluşundan bahsedildiğini okumuştum ve benzer çizgide ilerlemesini bekliyordum. Yer yer Onegin'den izler olsa da bana Puşkin kitaplarından daha keyifli geldi Lermontov'un anlatımı. Özellikle Taman, beklemediğim bir kurguya sahipti ve prenses Meri ayrı bir kitap olup daha uzun anlatılsaydı da yine aynı istekle okurdum. Lermontovla da Yordam çevirisini yapan Nuri Yıldırımla da tanıştığıma memnun oldum. Diğer çevirilerle kıyaslama imkanım olmadı ama kitap sonundaki kapsamlı sonsöz için bile Nuri Yıldırım çevirisi okumaya değerdi.
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov · Yordam Yayınları · 20194,479 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
562 syf.
·
Puan vermedi
·
129 günde okudu
Eser, dönemin Rusyası, aristokratları, burjuvazisi hakkında hem bilgiler hem yergiler hem de zaman zaman Puşkin'in hayatından izler taşıyan roman, öykü ve gezi yazısından oluşan toplamda 11 kitabın birleşimi. Anlatı dili henüz şiirsel anlatımdan ayrılmamış olan Rus edebiyatı, Puşkin eserleriyle farklı bir yön kazanmış ve bu eserler Rus edebiyatı okumak isteyenlere başlangıç olarak okunması tavsiye edilen eserler arasında yer almış. Genel hatlarıyla akıcı, yalın, betimlemeden uzak, zaman zaman okuyucuyla göz teması kuran, mizahi yönü de olan bir tarzda. Büyük Petro'nun Arabı, dönemin siyasi Rusyasını anlatıp aristokrasi ve ahlak eleştirisi yaparken Puşkin'in dedesinden de izler taşıyor. Dubrovski'ye kadarki öykü ve romanlarda da genel olarak kadınlar bencil ve vurdum duymaz bir tavır sergilerken sonrasında gururlu ve kararlı Rus kadını vurgusu yapılıyor. Özellikle başlarda yarım kalmış ya da ucu açık bırakılmış öyküler de var, yeşilçam tadında öyküler de. Karakterlerde yoğun Fransa etkisi de sık sık karşımıza çıkıyor. Öykülerde favorim Tabutçu oldu ve daha uzun anlatılmış olmasını diledim, romanlardaysa halk ayaklanması ve arka plandaki aşk anlatımıyla Dubrovski'ydi. Erzurum Yolcuğu da merak ettiğim ve şaşırtan bir eserdi, bu kitap içinde bulduğuma memnun oldum. Böylece Puşkin ile tanışmış oldum, arada kronolojik olarak denk geldiği için Yevgeni Onegin'i de okudum ve Puşkin'e doydum diyebilirim. Ataol Behramoğlu çevirisi de kitaba yazdığı önsöz de okuma keyfini arttırıyordu.
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202129,5bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ağaçların kök sistemleriyle kurdukları bağlantı yoluyla dayanışma içinde olmaları, büyürken birbirlerinin alanlarına girmeyen türdeşler, dış etkenler sebebiyle ağacın kriz durumunu haber vermek için 100metreye kadar gaz salgılaması ve haberi alan ağaçların salgı üretmesi, saldırı altındayken belli yırtıcıları çağıracak feromonlar salgılayabilmeleri, öğrenme kabiliyetleri olduğu, öldükten sonra bile tohumlarına ebeveynlik ettikleri, kök uçlarındaki mantarsı ağların fiber optik internet kabloları gibi işlev görmesi ve ağaçlar arası sinyaller taşımaları, doğal yollarla oluşan ormanlarla insan eliyle oluşturulan ormanların farkları gibi şimdiye dek duymadığım ve beni hayrete düşüren birçok bilgi sade bir dille anlatılmıştı kitap içinde. Zaman zaman tekrara düşse de evde tohum ve çekirdek ekip büyütmekten başka bir şey bilmediğimden öğrendiklerim benim için büyüleyiciydi, sahiden gizli bir yaşamın aralanan kapısından içeri girmiş Alice gibi hissettim kendimi. Doğa sevgisi taşıyan herkes bu kitabı kolaylıkla okuyabilir ve tahminimce sever de, sadece tekrara düşen kısımlara biraz sabır göstermek gerekli. Sonrasında ağaçlar, daha farklı görünüyor insanın gözüne.
Ağaçların Gizli Yaşamı
Ağaçların Gizli YaşamıPeter Wohlleben · Kitap Kurdu Yayınevi · 2018617 okunma
Reklam
Reklam
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.