Caner

“...bazı insanlar, zihinleri yasaklar veya önyargılar tarafından kıskıvrak bağlanmadan ve cehaleti geriletmekten başka bir kaygı taşımadan kendi yollarında yürümeyi başarırlarsa, başkalarından çok daha hızlı ilerleyebilir ve çok öne geçebilirler. Pausanias’a göre, Antikçağ’ın ‘Yunan mucizesi’ ve kendilerinin ilerlemesi böyle izah edilebilir.”
Sayfa 180 - YKY
Reklam
Ölümle düelloya tutuşmayınca, yaşam trajik boyutunu yitiriyor ve artık aynı tadı olmuyor. Ölümlü olma duygusu, özgürlük arzusunun temeli, hem felsefesinin hem de sanatın varoluş nedenidir.
Sayfa 164
Bilge birisi kendisini eylemlerinden ve sonuçlarından sorumlu görür; bilgelikten hiç nasiplenmemiş insan ise kendini sadece niyetlerinden sorumlu sayar.
Sayfa 142

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beklenmedik kardeşlerimiz bize hiç benzemiyorlar! Daha doğrusu, biz Taş Devri insanlarına ne kadar benziyorsak, onlar da bize o kadar benziyorlar. Zavallı atalarımız Lascaux Mağarası’nın duvarlarına kanlı hayvan resimleri çizerken, biz buldozerler, göz yaşartıcı gaz bombaları ve projektörlerle içeri dalsak ne hale gelirlerdi? Belki birkaç taş atar, birkaç lanet okur, sonra da boğulup ölürlerdi. Biz de başlarına geleni hak ettiklerini, çünkü mağaralarının son derece sağlıksız olduğunu ve hem kendi benzerlerine hem de hayvanlara çok gaddarca davrandıklarını ilan ederdik. Üç aşağı beş yukarı, bugün başımıza aynı şey geliyor...
Sayfa 107
“Uygarlıklarımızın ölümlü olduklarını belirttiğimiz zaman bile caka satmayı ve kibirli olmayı beceriyorduk! Tarih’i bizim yaptığımıza emindik. Halbuki henüz tarihöncesinden bile çıkamadığımız anlaşılıyor!”
Sayfa 62