Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kübra

314 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Beklediğimden çok daha sade bir dille yazılmış bir eser olsa da oldukça güzel ifadeler seçerek kalemi oynatıyor yazar. Hatta elimden gelse de Paris'in sebze halindeki insanların diliyle yazabilsem diye de ekliyor. Kitaba dair hiçbir iddiası yok, kitap yazmak için değil kendini anlamak ve anlamlandırmak için yazıyor ve zaten bu yüzden tüm ömründe tek bir eseri oluyor Montaigne'in. Bazı düşünceleri bana çok isabetli gelse de yer yer İslamla ve benim tecrübelerim sonucu benimsediğim düşüncelerle çeliştiği için katılmadığım kısımları da oldu. Herşeyden önce deneme türünü başlatan birisi olarak bir takdiri hak ediyor bence :) Özellikle "İnsan Tabiatı", " Ölçü", "Herşeyin Göreceliği", "Devrim" ve "Doğruluk Kaygısı" başlıklı denemeleri oldukça hoşuma gitti. Hoşuma gidenlerde dahi zıt düştüğümüz yerler olsa da... :)
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,7bin okunma
Reklam
36 syf.
6/10 puan verdi
Üzerinde bir sürü cepleri olan ve cepleri garip bir sürü alet edavatla dolu olan bir nine zeytinyağı ile çalışan bir uzay gemisini kullanarak Sarmaşık Gezegeni'ne gidiyor. Gidiyor gitmesine ama orada işler biraz karışıyor. Burada çocuklar çocuk olmayı unut(turul)muş ellerinde ansiklopedilerle geziyor. Ama nine durur mu buna da bir el atıyor.
Sarmaşık Gezegeni
Sarmaşık GezegeniAyşe Sevim · Cezve Çocuk · 202035 okunma
24 syf.
3/10 puan verdi
Editör Yako almış bavulunu eline gelmiş iş bulmak için bir şehre…. Bir sürü hatalı ve niteliksiz kitapların basıldığı ama çok kitap okunan şehre. Kitaplarla dolu bu şehir aslında tam da ona göredir. Ama her yer hatalı kitaplarla dolmuştur. Sizce Editör Yako tek başına bu işin üstesinden gelebilecek midir? Editörlük mesleğini anlatması ve herkesin elinde kitapla gezdiği ütopik bir şehir olarak güzel bir portre çizmesi bakımından okunmaya değer bir kitap. Ancak dil ve kurgu çok sığ. Asıl dili Hırvatça’dan değil İngilizce çevirisinden Türkçe’ye çevrildiği için mi yoksa aslı mı böyle bilmiyorum ama kitabın edebi yönü zayıf diyebilirim. Kurguda Yako’nun mesleğe başlama motivasyonu her ne kadar espirili olsa da bana oldukça yetersiz bir problem gibi geldi, daha inandırıcı bir problem koyulsa kesinlikle kurgu anlamında beni tatmin ederdi. Ayrıcalıklı Kazanımlar: Editörlük Mesleğini Tanıma Kitap okuma bilinci İçerik: Okumayı çok seven insanların yaşadığı bir şehirde bir gün kitap krizi baş gösterir. Okuyacak kitap neredeyse kalmayacak duruma geldiğinde belediye, yayıncıları destekleyerek yeni yayınevlerinin açılmasına ve yeni kitapların yayımlanmasına ön ayak olur. Ancak bir zaman sonra o kadar çok niteliksiz ve hatalı kitaplar basılır ki insanlar çok rahatsız olur. Derken şehre bir editör gelir. Kasmir Huseinovic yazdı Andrea Petrlik Huseinovic resimledi Handan Sağlamak İngilizce’den Türkçe’ye çevirdi Final Kültür Sanat Yayınları yayınladı
Editör Yako
Editör YakoKasmir Huseinovic · Final Kültür Sanat Yayınları · 201415 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
36 syf.
5/10 puan verdi
Bekçi Amos her gün aynı saatte uyanır, aynı kahvaltıyı eder, tam altıda gelen otobüsüne biner ve aynı işine giderdi. İşte dostlarına mutlaka özel zaman ayırır ve her biriyle geçirdiği zamanın içeriği birbirinden farklı olurdu. Ama bir gün Bekçi Amos işe hiç gelmedi… Bekçi Amos neredeydi ve dostları ne yapacaktı? Sıcak ve sevimli bir dostluk
Bekçi Amos'un Hastalandığı Gün
Bekçi Amos'un Hastalandığı GünPhilip C. Stead · Yapı Kredi Yayınları · 2019129 okunma
28 syf.
7/10 puan verdi
Lorin'in çizimlerini ilk gördüğümde meşhur savaş fotoğrafçısının resmini çektiği yeşil gözlü Afgan kızına benzetsem de Lorin bir Kürt kızı. İsminin anlamı "aydınlık" demekmiş. Yıldızların peşinde olmasına şaşmamak gerek. Elif Yemenici kitabı yazmadan yaklaşık altı-yedi sene evvel gittiği Hasankeyf'te kendisini gezdirmek
Yıldız Tamircisi Lorin
Yıldız Tamircisi LorinElif Yemenici · Redhouse Kidz Yayınları · 201946 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
bir Ruh'un macerası
Çok etkileyici bir biyografi. Bu türü uzun zamandır okumuyordum ancak biyografi okumanın ne kadar kıymetli olduğunu yeniden anladım. Tamamen seküler ve zamanın aşırıya kaçan "asri yaşam" söylemleri içerisinde büyümüş, paranın ve bolluğun içinde türlü ihmallere itilmiş bir kız çocuğu. Ayşe Şasa. Rauf Orbay'ın yeğeni. Kendi söylemiyle de anlattıklarıyla da anlayacağımız şey şu ki; yapılabilecek pedagojik hataların hemen hepsi üzerinde denenmiş gibi, bir çocuğa yapılamayacak şeylerin hepsi yapılmışcasına bir çocukluk hayatı geçiriyor Şasa ve bu yaşadıkları 40'lı yaşlarına kadar peşini bırakmıyor. Ailesinden görmediği ilgi ve şefkati, yol göstericiliği Kemal Tahir ve ailesinden görüyor. Sık sık yanlarına gidiyor. Uzun dönem psikoz yaşayan ve bir türlü üstesinden gelemeyen Ayşe'ye eşi Bülent ve doktor arkadaşı Doğan destek oluyor. Ancak en önemli eşik onun için Muhiddin İbn-i Arabî'den Füsusu'l Hikem'i okuması oluyor. Ömrü boyunca yabancı nihilist eserler övülen ve onları okuyan okudukça buhranı artan Şasa, tasavvufi eserler ile ilk kez tanışmış oluyor. Sonraları, böyle güçlü eserleri nasıl olur da gençliğinde duymaz, ona şaşıyor. Böylelikle İslam'ı anlama yolculuğuna çıkıyor, sonra da müslümanları tanıma... Zira çevresinde hiç örnek yok. Yolları İsmet Özel ile kesişiyor. Sorularını ona soruyor. Ardından bir insan-ı kâmil ile... İşte ondan sonrası bambaşka.
Bir Ruh Macerası
Bir Ruh MacerasıAyşe Şasa · Timaş Yayınları · 20221,980 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
gençler için sürükleyici bir fantastik roman
İlk sayfasından itibaren bizi ismindeki büyülü girdap gibi içine çeken bu kitap kaptanlığa merak salmış ve denizcilik okulunda okuyan dört yakın arkadaşın kehanetin serin suları ile tanışma macerasına tanık ediyor bizi. Korsanlar, asırlar öncesinde ortaya çıkmış bir kehanet, kehanete götüren ipuçları ve onların peşinden giden cesur çocuklar... Her ne kadar ilk gençlik romanı olsa da fantastik okumayı seven yetişkinlerin de okuyabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. Henüz yeni yayın hayatına atılan Ütopya Genç'in ilk romanı için çok sağlam bir adım. Devamını heyecanla bekliyor, çocuk ve ilk gençlik edebiyatından bağını koparmamış tüm okurlara tavsiye ediyorum.
Hülya Ertem
Hülya Ertem
Büyülü Girdap / Kristalşehir Serüvenleri 1
Büyülü Girdap / Kristalşehir Serüvenleri 1
Büyülü Girdap / Kristalşehir Serüvenleri 1
Büyülü Girdap / Kristalşehir Serüvenleri 1Hülya Ertem · Ütopya Genç · 20232 okunma
56 syf.
5/10 puan verdi
kıl olmak ya da kul olmak işte bütün mesele bu!
Kitabı ilk gördüğümde ve arka kapağı okuduğumda hiç eş sesli bir kelime oyunu beklemiyordum ve fark ettiğimde güldüm de sevdim de. Çizimler ve bazı diyaloglar gayet yerinde ve güzeldi. Bazen kitapları okuyunca sorarım kendi kendime "Bu kitap olması gereken bir kitap mıydı?" diye ve bu kitap için rahatlıkla evet diyebilirim. Çocuk edebiyatındaki Türkçe Çizgi Roman boşluğunu güzel bir konu ile dolduruyor ancak... maalesef bazı diyaloglar çok fazla nasihatvari ve sosyal medya ağzıyla "sayısal veri postu" hissiyatı veriyordu. Oralar da daha muzipçe ve belki farklı dil oyunlarıyla verilebilirdi. İyi ve kötünün çatışmasını daha çetrefilli okuyabilirdik. Kitaptaki bazı kısımlar "bu ayrıntıyı mutlaka ekleyelim" diyerek eklenmiş ve üzerine pek uğraşılmamış gibi dursa da ben genel fikri ve çizgi romanda bu konuyu okuma hazzını sevdim.
Kıl Niyazi
Kıl Niyazi
Hatice Kübra Tongar
Hatice Kübra Tongar
Kıl Niyazi
Kıl NiyaziHatice Kübra Tongar · Aile Yayınları · 202174 okunma
148 syf.
3/10 puan verdi
·
4 günde okudu
iyiyim oturuyorum diyip geçmeyeceğim
Kitabın ilk 50 sayfasını devam edip etmemekle ha sardı ha saracak tam olarak ne anlatacak ikilemleriyle okuduğumu itiraf etmeliyim. ve evet çokları gibi bence de yazarın ilk kitabı "iyiyim oturuyorum" daha iyi bir metne ve akıcılığa sahipti. O 50 ile 60. sayfalar arasında bir şeyler tuttu beni ve kitabı bitirene kadar bırakmadı. Kurguda denenen şey güzeldi ama henüz oturmamıştı sanki. Birbirinden farklı karakterlerin hayatlarına ara ara kapı aralayan yazar tüm karakterlerin hayatını bir şekilde sıralıyor ve biz bazen perihan'ı bazen nihan'ı bazen neriman'ı okuyoruz. Tam reyhan'la bağ kuracakken hicran'ın dertlerini hatırlamaya çalışıyoruz. Bir solukta okurken keyifliydi "aa neriman kimdi, dur nihan'ın mı kocası ölmüştü, kim annesini bir türlü affedememişti" diye sayfaların arasında dolaşarak hatırlamaya çalışıyoruz. ve kitabın sonunda tüm bu farklı farklı dertlerin deryasında sörf yapan bambaşka karakterler ortak bir noktada buluşmuyor ya da buluşuyor mu? Neydi ki onları böyle ortaklığa sürükleyen? İşte kitap beni böylece sürükledi ama yazar ve editörün kesinlikle bu metin üzerinde çok daha fazla çalışıp, emek emek işleyip, karakter örgülerini iki ters bi düz yerine ikili üçlü trabzanlar ekleyip öyle sunmasını isterdim. Çünkü Ceylan Hanım'ın özgün kaleminin bir okuyucu kitlesi var, daha fazla olabilir, ancak o kalemin ucunun usta bir traşla açılması gerek. Son olarak yazarın üslubunu şöyle böyle bilen ve ne yazdığını gerçekten merak etmeyen kişilerin okuyabileceği veya okuyup zevk alabileceği bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
Eyvahlar Olsun
Eyvahlar OlsunCeylan Taş ·  Küsurat Yayınları · 2020257 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
psikoloji ve tasavvuf ile ilgilenenlere kesinlikle tavsiyedir.
Kitap, elli yıllık meslek hayatında Avrupa ve Asya ülkelerinde yaşamış ve her iki bölgelerin de genel sosyal yaşantısına ve psikolojik rahatsızlıklarına vakıf olmuş Müslüman Psikolog Malik El Bedri'in bir psikolojik forum sayfasına gelen problemlere verdiği yanıtlardan oluşuyor. Modern psikolojinin ve İslam inancına vukufiyeti bulunmayanların danışanlarına yeterince yardımcı olamadığını, her zaman uygun yöntem ve tedavi sunamadığını, yaklaşım tarzının danışanın dini durumuna uymadığından ötürü Müslüman danışan ve hastaların mağdur ve çaresiz kaldıklarına değiniyor. Modern psikolojiyi yok saymayan ancak İslam'la örtüşmeyen kısımlarını da atarak kendi İslami tefekkür metodunu geliştiren Bedri, problemlere gerçekten hem sosyal, psikolojik yönlerden hem de psişik, dini, tasavvufi noktalardan bakarak yanıtlıyor, yönlendiriyor. Birçok yönden ufuk açıcı bulduğum bu kitap, modern psikolojinin içimde dolduramadığım boşluklarını da doldurmama yardımcı oldu. *** Her alanda; geliştirilen yöntemlerden bize faydalı olanları alıp, örtüşmeyenleri eleştirel ve sorgulayıcı bir şekilde geride bırakarak kendi yöntemlerimizi geliştirmemiz duasıyla...
Psikososyal Çözümlemeler
Psikososyal ÇözümlemelerMalik Babikir Bedri · Mahya Yayıncılık · 202094 okunma
Reklam
146 syf.
10/10 puan verdi
Yargıç İvan ilyiç'in ölüm haberi ile başlıyor bu kısa roman. Ölüm haberini alan yakınları haberi değerlendiriyor ve dışarıdan hiç de insani görülmeyen ama insanın içten içe yaptığı hesapları hicivle ve büyük ustalıkla ortaya koyuyor Tolstoy. İlyiç'in karısının yaptığı hesapları da okura gösterdikten sonra yazar, İvan ilyiç'in hayatından bahsetmeye başlıyor. Tüm hayatı boyunca en büyük amacı ve romanda sıkça tekrarlanan -ama sonralara doğru Ilyiç'in sorgulamalarına karşı kendini ikna etmesi çabası üzerine bir tekrar mevcut- iyi, hoş bir hayat. İyi ve hoş bir hayat. iyi, hoş. Evliliğini de işindeki mevkisini de hep bu hayata hizmet için bir basamak olarak görüyor. Ama bir sebepten hastalanıyor İvan İlyiç. Bir anda değil yavaş yavaş içini yiyor bu hastalık ve zamanla yatağa yatmaktan başka bir şeye mecali kalmıyor. İşte buradan sonra hayatı boyunca başka davalara yargıçlık yapmış olan İlyiç, artık kendi hayatına yargıç oluyor ve gerçek davasına odaklanıyor. Yaşadığım hayat, değer verdiğim şeyler, gayelerim; iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı, sahi mi sahte mi? Gerçekten hayat ne için yaşanır? Ölüm nedir, nasıl bana gelir? O başkalarına has bir şeydi, ben de ölecek miyim? gibi sorgulamalar içine giriyor. Büyük bir çatışma yaşıyor içinde. Zaman zaman hayat bu işte benimki gibi; iyi hoş saygın bir hayat, diyor. En yakınlarından göremediği merhametten, hastalığına dair söylenen yalanlardan nefret ediyor. Sonunda ölüm ile karşılaşıyor ve ölüm onun için bitiyor. "ölüm bitti" dedi içinden "ben yokum artık".
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201445,3bin okunma
46 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şehre Gelen Adam
Kelimeleriyle yumuşak bir tüy gibi kalbi okşayan, kısa ama geride hoş bir yer bırakan kitap. Başka ne denilebilir ki, hiç şiir kitabı incelemesi yazmadım :) Şehre bir adam girdi koşarak Ya bilge, ya çağdan habersiz Bağırdı, duyuramadı: Tufan olabilir, kavi olsun gemileriniz. Hıncahınç yorgunluk doluydu gövdesi Reklâm panoları kadar, bir vitrin kadar Dikkat çekmedi sesi. Dedim gel, hâlâ bizim Bu şehrin altmış metrekaresi. ...
Üç Köpük
Üç Köpükİbrahim Tenekeci · Profil Kitap · 20201,590 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Ufacık bir alet aldığımızda, yeni bir kursa yazıldığımızda ya da bir dil öğrenmeye başladığımızda yapacağımız ilk iş onun ne olduğunu anlamaya çalışmak, onu neden aldığımızı/öğreneceğimizi kavramak ve varsa bir klavuzu onu ayrıntılı incelemek ve fiilen uygulamak olur. Böylesine küçük işler için dahi bu aşamalar dikkat ve rikkatle yapılırken
101 Cevapla Kur'ân Nedir?
101 Cevapla Kur'ân Nedir?Muhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 2017660 okunma