“Çarpık olan araştırma,keşif mantiğıdır,çünkü bu mantık,bilimin mantığıdır.Bilgeliğin mantığının açıklanmasına ne gerek var?Çünkü zaten o bilir.””Bir giz varsa,çok daha derindedir”
995 km Doğduğun coğrafya kaderinmiş,sözüne bir kez daha inandım ,bir solukta okuduktan sonra.Benden önceki yorumlarda MM’ın son kitabıyla duydukları şaşkınlığı anlamakta zorlandım.Hep masalsı,şiirsel diliyle anlattığı büyülü masallar diyarına başka bir pencereden bakmak /baktırmak sorumluluğu hissetmiş olamaz mı?Yıllardır sürüp giden faili meçhuller,beyaz toroslar,adını anarken bile içinizi ürperten teşkilatlar ,oluşumlar,şeriatın ,kürtlerin anlaşılmaz girift ilişkileri,çift taraflı çalışan ajanlar,derin devlet,uyuşturucu trafiğinde nemalanan sözde vatanseverler….Kurgu güzel,cümleler cok uzun ,kalabalık bir kişi listesi;kimin eli kimin sırtında,evet okuması yorucu.Konu da çok yönlü ve karmaşık,bahsi geçtikten epey bir ilerledikten sonra geri dönüp açıklanıyor.Ama vazgeçmeyip devam edin okumaya.Bu güne kadar birbirini dinlemeyen,anlamayan ,hak vermeyenlerin kurdukları tuzaklara düşmeden okuyun.Bittiğinde ağzınızda acı bir tat kalacak.Tıpkı bir sabah kalktığınızda yeni bir katliam/şehit haberi aldığınızdaki gibi…
“Oysa şimdi,dünyanın zararsız bir bilmece olduğunu,ardında bir gerçek varmış gibi onu açıklamaya kalkışma çılgınlığımızın onu korkunçlaştırdığına inanıyorum.”
Georges Perec Uyuduğunun farkında olmayan insan sürüsü içinde,uyanamayan nobran Perec!Yine yaptın yapacağını. Bu kitabını Bozkırkurdu ve Sessiz ev’in ardından okumanın tarifsiz mutluluğu içindeyim.Herkesin Perec’i kendine;ama benimki önce kendine,sonra diğer insanlara üstten bakan,okuyup etkilendiği yazarların eserlerinin üstüne (sanki eksik/gediklerini tamamlamaya)hak gören nobran Yahudim.ne de güzel yapmış!Kayıtsızlığı ,kendine kerteriz yaptın da ne oldu.”ölmedin.Delirmedin.Dünya yerinden kıpırdamadı ve sen değişmedin.Kayıtsızlık seni farklı kılmadı.”Kendi biyografisinden ufak sızıntılar var ,önce kendini eziyor ama okuyanı ,hele de kaybolmaya ,yitmeye hazır beklemeye sabrı olmayan okurunu daha da çok.Ne istedin kendinde ve bizden:”zaman kaybetmek”mi?”yoksa;”bitkisel ve iptal edilmiş “bir yaşam mı?”çünkü işlevsellik değerlerin en kötüsü,en sinsisi,en tehlikelisidir” derken,bizlerle dalganı bir güzel geçtin mi?Yan odandaki kiracıya”belki bilmeden,sırt sırtasessiz bir yaşamdasen de ona aitsindir”demedin mi?hepimiz aynı labirentin içindeki çaresiz fareler ,değil myz?Seni bizden üstün kılan neydi?Sen demedin mi”insan ne harikulade bir buluş”Kitabın sonunda geldin oturdun yanıbaşıma ve kendine dedin ki:korkuyorum !”düş gören bir adam gibi konuşmaktan vazgeç !”belki sende anlamlandırma çabalarından vazgeçip,zamanın gerçek efendi olduğunu kabul eder gibi oldun .gel otur yanıma Usta,kalemine sağlık..