Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çelik

Sonuçta beni de bu hayatta iki ceset taşıdı: Biri yaşama, diğeri yaşatma isteği...
Reklam
Birtakım şeyler kırılır, bazen kırılanlar onarılır, fakat çoğu durumda fark edersin ki kırılan ne olursa olsun hayat o kaybı telafi etmek için yeniden şekillenir, bazen de muhteşem olur bu şekilleniş.
Bazı gecikmelerin telafisi olmuyordu. Gözyaşları onlardan biriydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Böyle devam etmeye gücüm kalmadı. Bir deliliğin karanlık bahçesine düşmüştüm. Tarumar edilmiş bir bahçenin ortasına. Toprağa çiçek tohumları ekmekle kendimi gömmek arasında bir yerdeyim.
Mutsuzlukla hastalığı birbirinden ayırt edebilmek kolay olmuyor. Mutsuz insanların alameti farikası hiç geçmeyen yorgunluktur. Sanki hep hastaymış gibi.
Reklam
Benliğim kocaman bir boşlukla kapanınca ne kadar yalnız olduğumun farkına vardım. Meğer iç sesim bir arkadaş gibi beni oyalıyor, bir nebze de olsa yalnızlığımı unutturuyormuş. İçimde bir başkası vardı. Ses kesildiği anda kaybolmanın şiddeti arttı, medet umacağım bir dayanak kalmadı.
Böylesi mutsuzluklar, kırgınlıklar, beklentiler dile getirilmeden ve karşılanmadan mı yaşayıp gidiyordu insanlar?
Ne olacak bu halim? diye sorardı denize. Neler oluyor bana?
Ben içinde karanlığın ağır bastığı bir çocuktum. Karanlık basınca kendini tanıyamayan bir çocuk. Adını koyamadığım bir duygu vardı içimde. Parçalama ve parçalanma duygusu. Gitmek istiyordum. Hayatın sonuna kadar gitmek. Tarif edilecek gibi değil! Her neyse...
Yaşadıkça alışıyordum hayata. Daha fazla hayatta kalırsam ölmekten bile korkabilirdim.
Reklam
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatamadan ölmeyi arzulatan bir şeydi.
Gloria hayallerime ne olduğunu soruyordu. "Artık yoklar. Uzaklara gittiler..."
Ölmeye hepimiz mecburuz! Kolaysa yaşamaya mecbur ol!
Seni anlıyorum! demek büyük bir yalandır. Kocaman bir yalan. Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz dünyada.
Çünkü bir insanın arkadaşının yanında olması hoş bir şeydi. Ait olduğu yerde olması sığınabileceği bir yerinin olması çok güzeldi.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.