Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alper BUL

Almanca Telaffuz
Öylesine korkunç bir telaffuz çıkıyor ki ortaya, kulağa doğa kanunun beklenmedik bir ihlali gibi geliyor olmalıydı, bir taş ya da ağacın konuşmaya çabalayışı gibi. Gözlerimi açtığımda Dunlop ağzımdan sadece dört-beş santim uzakta oluyordu, içini görmek için eğilmiş halde. Orada neler gördüğünü merak ediyordum.
Sayfa 76
Reklam
Ecel terlerinin kıskacında uyandım. Istıraplı korkularıma karşı savunmasız halde.
Sayfa 67
Ölüm
Oysa ölümü yadsımaktan bir vazgeçebilsek, sakin sakin ona doğru ilerleyebilir, sonra da yolumuza devam edip bir dölyatağında yeniden doğmayı bekleyebiliriz, ya da Musevi-Hıristiyan ahret hayatını, ya da astral çıkış deneyimini, ya da bir UFO yolculuğunu, adını ne koymak istiyorsak onu
Sayfa 56

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşlı İnsanlar
Yaşlı insanlar başlarını sallayarak dinliyor. Hiçbir şey yabancı değil, uygulanamayacak kadar uzak hiçbir şey mevcut değil. onların kabul ve güvenleri, inançlarının şirinliği beni her zaman hayrete düşürüyor.
Sayfa 41
Ölüm
Ölüm bizim anladığımız gibi bir şey değildir belki. El değiştiren belgeler söz konusudur sadece
Sayfa 15
Reklam
Çıkarını düşünen insan, fakir de olsa, aynı derecede kötüdür. Belki sevgi, biraz iyi yapar onu.
Sayfa 628
Renkli
Dün müydü, yoksa önceki gün mü, anımsamıyorum, ama griler içinde, tüm renklerin, yarım tonda belirdiği bir saatte çıktım yola.
Sayfa 32 - ALFA
Güneş, denizin açıklarında doğar doğmaz gözlerime saplandı.
Sayfa 9
Sırf evlat sahibi olayım diye bana benzemeyen bir adamla mı evleneceğim?
Sayfa 67
Yaşam tam doksana çakarak kaleme öyle bir gol attı ki değil ben, görmüş geçirmiş bir insan bile bu topu çıkaramazdı.
Sayfa 61
Reklam
Arka Kapak
Vasat Edebiyatı, bir çürüme ve çürütme düzeneğidir. Vasat Edebiyatı, bir sürüleştirme ve ahmaklaştırma aracıdır. Ahmaklaştırdıkça ahmaklaşmakta, ahmaklaştıkça ahmaklaştırmaktadır. Nice şanlı isyanı tutuşturan, küçük bir tiksinme duygusunun kıvılcımı olmuştur. Bu kitap bir iğrenme çağrısıdır.
Sayfa 114
Gözkapaklarımın altına tamamıyla görüntüsünü getirerek satranç tahtaları oluşturdum ve iki taraf adına da mat etmek için uzun oyunlar oynadım.
Sayfa 34
Bana birisi bir armağan verdiğinde, sonunda üzülen hep ben olurum.
Sayfa 54