Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doyasıya yaşanan her saplantı kendi aşırılıklarıyla kendini ortadan kaldırır.
Sayfa 19
Ölüm duygusu olan insanla bu duyguya hiç sahip olmayan arasında, iletişimi mümkün olmayan iki dünyanın uçurumu açılır; bununla birlikte ikisi de ölür; fakat biri ölümünden habersizdir, ötekiyse bunu bilir; biri sadece bir anda ölür, ötekiyse sürekli ölmektedir.
Sayfa 18
Reklam
Bütün canlıların en mahrem boyutu olan ölüm, birbirine indirgenemeyen iki düzene ayırır insanlığı… Bu iki düzen arasındaki mesafe, bir akbabayla köstebek, bir yıldızla bir tükürük arasındakinden de fazladır…
Sayfa 18
Günlere tutunuruz, çünkü ölme arzusu fazla mantıksaldır, bundan dolayı da işe yaramazdır.
Sayfa 17
Yanılmak, kandırılmış olarak yaşamak ve ölmek; insanların yaptığı budur.
Sayfa 17
Reklam
İman olmadığında sonsuz sayıda çıkmaza girildiği doğrudur. Ama hiçbir şeyin sonunun hiçbir şeye çıkmadığını; evrenin, hüznümüzün bir yan ürünü olduğunu bile bile, bu ayak sürüme ve kafamızı yere göğe vura vura ezme zevkinden kendimizi niye mahrum edelim?
Sayfa 17
Aşırı hassas yalnızlıklarımız, ötekiler için ne cehennemdir!
Sayfa 16
Ölmekte olduğunu bütün canlılığıyla bilmek ve bunu gizleyememek bir barbarlık eylemidir.
Sayfa 15
Bir gün bir adam onu zengince döşenmiş bir eve soktu ve şöyle dedi: " sakın yerlere tükürme !" canı tükürmek isteyen Diogenes,adamın suratına tükürdü ve ona, bulduğu tek pis yerin orası olduğunu haykırdı .
Reklam
Dinî düşünce -düşüncenin saplantılı biçimi- olayların bütününden bir zaman parçası çıkarır ve onu kayıtsız şartsızlığın tüm vasıflarıyla kuşatır. Tanrılar ve evlatları böyle mümkün olmuştur...
Kusurlarından yararlanamayanları, eksikliklerinden çıkar sağlayamayanları ve kayıplarıyla zenginleşmeyenleri haklı olarak horgörürüz; tıpkı insan olmaktan ya da sadece olmaktan acı çekmeyen her insanı horgördüğümüz gibi. Böylelikle birini "mutlu" diye adlandırmaktan daha ciddi bir hakaret, ya da ona "bir hüzün temeli" atfetmekten daha büyük pohpohlama olamaz... Neşenin hiçbir önemli fiile bağlı olmamasındandır bu; deliler dışında da hiç kimse yalnız başınayken gülmez.
Var olurum, hissederim ve ânın keyfince -ve kendime rağmen- düşünürüm. Zaman beni oluşturur; beyhude yere ona karşı çıkarım - ve olurum. Temenni edilmemiş olan şimdiki zamanım cereyan eder, bende cereyan eder; hükmedemediğimden, yorumlarım onu; düşüncelerimin kölesiyimdir, onlarla oynarım, tıpkı bir mukadderat soytarısı gibi...
“Ve bazı ümitlerimi hâlâ muhafaza etsem dahi, ümit etme melekemi hepten kaybettim.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.