Zihinlerimiz ve ruhlarımız, deneyimlerimiz ve duygularımızla yazılmış cilt cilt kitap barındırır. Her bireyin bilinci, içimizde kataloglayıp sakladığımız anı koleksiyonu, yaşanmış bir hayatın şahsi kütüphanesidir. Başka birinin tam anlamıyla paylaşamayacağı, öldüğümüz zaman yanıp yok olan bir şeydir. Ama o içsel koleksiyondan bir şey alıp onu -bir kişiyle ya da bütün dünyayla, bir sayfa üzerinde ya da anlatılan bir hikâyede-paylaşabilirseniz o artık kendi başına bir yaşama kavuşur.
Gençlere ise şunu söylemek isterim: Unutmayın, gelecekteki başarı ve mutluluğunuz yerleşeceğiniz lise, üniversite ve programdan çok sizin kendinizi nasıl yetiştirdiğinize, yetkinlik ve becerilerinizi nasıl geliştirdiğinize bağlı.
Gerçi yaşamayı yaşamamaktan daha iyi saymıyorum, ama geçmişin bütün bilgilerinin şı görüşünü paylaşıyorum: Istırap ve endişeyi yenmek sadece bir -iç uyanışla- yani bir iç kavrayışla veya mana alemi ile dış olayların önemsizliğini ve hayale oluşlarını yaşamakla mümkündür, yoksa biz ne çocukça hareketlere ve hayatın ıstıraplarına yönelmekle, ne de münzeviler gibi onlara sırt çevirmekle kurtulabiliriz. Kurtuluşumuz sadece hayat olaylarının rengarenk örtüsünün gerisinde duran Allah’ın birliğini her zaman yaşayarak kavramakla mümkündür. Bu kavrayışta kurtarıcı olan, sadece dünyanın istekleri karşısında gösterilen büyük sükûnet değil aksine ahlâka ilişkin isteklerimizin yerine getirilmemesini huşu ile karşılamaktadır da. *Çünkü bizler sadece yaşamıyor aynı zamanda yaşanıyor ve örtüdeki iplikleri teşkil ediyoruz* başka da bir şey değiliz.
Her ne kadar ben ölümü yaşam dediğimiz pikniğin uzağında patlayan bir gök gürültüsü gibi görsem de, ölümlülükle içtenlikle yüzleşmenin yaşam biçimimizi değiştirebileceğine inanıyorum: Önemsiz olanı önemsiz görmemize yardımcı olur ve bizi pişmanlık biriktirmeden yaşamaya teşvik eder.
Bildiğiniz gibi, benim için ömür boyunca önemli olan, hayata, ama şekillendirilmiş ve mekanize edilmiş bir hayata değil, gerçek, şahsi ve faal bir hayata duyulan özlemdir.
Bizim tarzımızdaki insanlar ömürleri boyunca ümitsiz yollardan ve dünyada anlaşılması zor olan şifreli dillerle biraz sevgi ve anlayış görmek için bundan başka türlüsünü yapmazlar.
Çünkü bizler bütün ümitsizliklere ve başarısızlıklara rağmen kalbin herahangi bir yerinde yaptığımız müziğin manalı olduğu ve gökten geldiği inancını muhafaza ediyoruz.