hel

“ Görüyorsunuz ya, temeline inince görülüyor ki Homo Sapien değiliz. Özümüz, delilik. Asal Talimat ise cinayet. Darwin’in söylemeyecek kadar kibar olduğu gerçek şu, dostlarım; dünyaya en zekiler, hatta belki en zalimler olduğumuz için değil, en başından beri ormandaki en deli, en katil orospu çocukları olduğumuz için hükmediyoruz. Ve Frekans, beş gün önce bunu yüzeye çıkardı.”
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Kafalarımızın içindeki küçük, inatçı ses neden bize işkence eder? Bunun nedeni bize hayatta olduğumuzu, ölümlülüğümüzü, bireysel ruhlarımızı hatırlatması olabilir mi? Sonuçta ruhlarımıza teslim olmaktan çok korkarız ama bunu yapamamak bize kendimizi diğer her şeyden çok daha zavallı hissettirir. Ama bizi benliğimizin farkına vardıran da genellikle acı değil midir? Çocukken kişinin dünyadan ayrı bir varlık olduğunu, kişinin dili yandığında veya dizleri sıyrıldığında başka kimsenin canının yanmadığını, kişinin acılarının ve ağrılarının sadece kendisine ait olduğunu öğrenmek korkunç bir şeydir. Daha da korkuncu, yaşımız ilerledikçe, arada ne kadar sevgi olursa olsun, kimsenin bizi anlayamadığını öğrenmektir. Kendi benliklerimiz bizi mutsuz eder ve onları kaybetmeyi işte bu yüzden böylesine çok isteriz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Dünya sanki Tanrı’nın kendi zevki için hayal ettiği bir yere benziyor, öyle değil mi?”
Sayfa 193Kitabı okudu
Benim hayatım gömülü umutlarla dolu bir mezarlık.
Reklam
Kendinizi tüm kederlerin içinden bir kahraman gibi galip çıkarken hayal etmek çok güzel ama bunları gerçekten yaşamak pek de hoş değil, öyle değil mi?
“Peki, hiç derin bir çaresizlik içinde olduğunuzu hayal ettiniz mi?” “Hayır, etmedim.” “O halde nasıl bir şey olduğunu anlayacağınızı sanmıyorum. Epey rahatsız edici bir his. Tam yemeye çalışırken lokma boğazınıza takılıyor ve hiçbir şey yutamıyorsunuz, çikolatalı karamel bile olsa.’
İrlandalıların dediği gibi insan vücudu her şeye alışır, asılmaya bile.
Bu kitapta mutlu son olmadığı gibi, mutlu başlangıç da yok ve arada çok az mutlu şey var.
“Şunların arasında sevilmeye değer birkaç kişi neden olmasın? Tok karın iyimserliği mi yoksa?”
Reklam
Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?
Piyano dinlemek istiyordum ama yoktu. Sanki bütün dünya konuşuyor, dans ediyor, operaya gidiyordu. Şu kutunun içinde bana piyano çalacak birini bulamıyordum. Yalnızdım.
Her şey çöküyor, aşk ve güzellik, unutma küfesine atıyor bunları ve sonsuzluğa mal ediyor.
Sayfa 109Kitabı okudu
Onun yanında yaşam kemanla çalınan bir ezgi sanki.
Sayfa 124Kitabı okudu
Bu işi yemek salonunda yapacağınız zaman diz çökün ve o zaman kılıç iyice saplanmasa bile… çünkü mutlaka girecektir bedeninize… diz çökmüş durumda olduğunuza göre karnınızın üstüne düşeceksiniz ve işte o zaman kılıç sapına kadar girecektir bedeninize. Sizi bu durumda bulan dostlarınız çok heyecanlanacaklar böylece! Hiç dostunuz yok mu?.. O zaman adli tabip heyecanlanacak ve şöyle diyecektir: “Kendi gözünün yaşına hiç bakmamış bu adam!”