Benim içine doğduğum, içinden dünyaya doğduğum kent o yıllarda daha da küçüktü. Bütün dünyaya uzaktı. Biz öyle sanıyorduk. Görsel medya dediğimiz bir bulantı hayatlarımıza girmemişti. Henüz şarkı söylemeyi biliyorduk. Yıldızlarımız vardı. Bahçelerimiz vardı. Hayal kurmayı unutmamıştık...
...
Kitaplarda okuduğumuz o uzak dünyaları kalbimizde, dilimizde, gözlerimizde kuruyorduk.