Bir saat kulesinin işaret parmağındaki istikamet hepimizi gösterirken, balkonuma düşen ve bana ait olmayan kırık bir mandal gibi okumadım bunları. Acele etmedim, kendimi erteler gibi erteledim seni ve aslında altıyüz seksenyedi günde okumadım bunları. Aranacak kadar vardın kaybolduğunda, bulunmayacak kadar yoktun. Sana şiirler yazıldı, ben