Yeni dahil olduğum bu platform, okuma günlüğüm gibi olacak, kitapları keşfetmek ve diğer okuyucuların fikirlerini okumak ve yeni listeler oluşturmak için buradayım. Okuma tutkum ve kitaplarla geçirdiğim zaman benim için çok değerli.
Mutsuz sadece sahibin hissine sahip bir eş, sadece kendini kabul ettirmeye, ben varım diyen bir metres, kalabalıklar içinde yaşayan kadınların peşinden koştuğu kimsenin red edemediği, kimin ne düşündüğünü hiç önemsemeyen, şansın hep yanında olduğunu bilen, hayatı keyifle yaşayan kaybetmek ne demek bilmeyen, kaybetme korkusu olmayan, kendini diğer insanlardan daha üstün gören, parası ve gücü ile övünmekten hoşlanan ve göz önüne bu şekilde çıkmaya çalışan:çevresindekilerin ve özellikle metresinin gözünde bir KRAL o…
Unutmayın ki siz,siz değilsiniz : aldığınız kararlar yaşadığınız ya da olmaya çalıştığınız kişi hep küçüklüğünüzdeki siz. Yazar bunu o kadar güzel anlatıyor ki… Ve kurdun kocayınca kaybetmediğini, gençken yaptığı hataların birikmesini görememesi. Ben ben , ben diye diye ömür geçiren lanet ettiği kaderi kendi yazan her daim kazanan KRALI… Kral kaybederse n’olur? ÜSTAT olur mu?, peki ya sürtükten filozof olur mu? İnsan değişerek, olgunlaşarak neler yapabilir? Huzuru ve huzursuzluğu elimizdekilerin kıymetini sadece kaybedince neden biliriz? Kaderimizi nasıl kendimiz yazarız daha çıplak gözle gerçek bir hayat hikayesinden bakmak ister misin? Bu eser tam anlamıyla edebi bir eserdir. İstersen kitabı okumak senin elinde, seçim senin.
( Lütfen her şeyi direk islama bağlayan kesim eleştiri yapmadan önce kitabı okusun, kendi içinde yorumlasın sonra ne isterse yorumlara yazabilir. Okuyanlar yazabilir)
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,8bin okunma
Ben bu hanımın kitaplarını okumakta çok zorluk cekiyirum. Muhtemelen kitabı yazmadan önce etik kuralları uyup hastalarından izinlerini almıştır Ama bana doğru gelmiyor her ne şart altında olursa olsun paylaşılması bunun kitaplaştırılması ve bundan ayriyeten bir kazanç sağlanması hiç doğru gelmiyor Hem bu açıdan çok itici buluyorum hem de içeriye açısından
Kürk Mantolu Madonna kitabı, en çok okunan, en çok satılan kitaplardan… günümüzde 1000 adet basılan üç-beş bin satılan kitaplara baktığınız zaman yıllar geçtikçe şarap gibi yıllanan tadı artan bir eser. Ve tüm zamanların en hüzünlü aşk öyküsülerinden biri olmakla kalmaz, aynı zamanda, edebiyatımızın en başarılı psikolojik anlatılarından da birisidir. Yenilmiş, yenilgiyi kabul etmiş ,silik,
Tutunamayanlar , içine kapanmış bir insan kişiliği üzerine yapılmış irdelemeler, o kişiliğin ardındaki çok zengin bir duygu ve düşünce dünyasının tasviri, kullandığı
dilin sadeliği , fenomen hale getirdi. Uzun hikaye türünde yazılan eser bizlere ,Başlarken Raif’in gençliğini ve duygularını yabancı bir ülkeye gelmenin çekingenliği,onun aşkı bulması… , daha sonra ise bir insan nasıl çökeri, nasıl hiçliğe düştüğünü, çevresine nasıl yabancılaştığını okuyacaksınız. Onun yerine siz keşke şöyle olsaydı da böyle gelişseydi diyeceksiniz. Keşkeleriniz hiç bitmeyecek.
Bana Yunan trajedilerini hissettirmişti okurken. ( Gerçi biz bunu Yunan dostlarımıza nasıl kaptırdık.)Önce bir hazırlık dönemi, ardından gelen mutluluk ve onu takip eden yıkım. Size geçmiş aşklarınızı mı hatırlattı yoksa!
Kitabı okumayanlar kesinlikle okumalı. Bu eser haricinde
Sabahattin Ali tüm eserleri okunmalı. Geçmişteki siyasi görüşleri ile değil kitapları ile artık damga vuruyor.
Sabahattin Ali sevenlere, farklı bir dille ve anlatım ile okumak isteyenlere,
Sabahattin Ali konusundaki onerinize sonuna kadar katılıyorum. Çok seviyirum bazı öykülerini tekrar tekrar okurum. Yeşil mürekkep de okuma listeme eklendi. Burada en fazla yararlandığım sizsiniz gerçekten,🙏bunun için tekrar teşekkür ediyorum 🙏☘️🌟
Evet, tam olarak öyle. Görmek, bir şeyi fiziksel olarak algılamak demektir, anlamak ise bir şeyin iç yüzünü kavramak ve bağlamını anlamaktır. İdrak ise daha derin bir anlayışı ifade eder, bir konuyu derinlemesine anlama ve içselleştirme sürecidir.
Bunun üzerine gerçekten uzun süre kafa patlattım. Ve evet bozar. Çoğu zaman doğru insanlar bile güç karşısında değişebilirler. Ancak doğru değerler, etik prensipler ve kişisel sorumluluk duygusu, bu etkiyi sınırlayabilir ve insanın doğruluktan sapmasını engelleyebilir. Önemli olan, güç sahibi olanların bu gücü sorumlu bir şekilde kullanması ve değerlerine sadık kalmasıdır.
"Günlük Ritüeller" (Daily Rituals) kitabı, Mason Currey tarafından kaleme alınmış bir eserdir ve yaratıcı insanların günlük yaşamlarını incelemektedir. Kitap, farklı dönemlerden ve farklı alanlardan birçok ünlü sanatçı, yazar, bilim insanı ve düşünürün günlük ritüellerini ele alır. Currey, bu kişilerin günlük yaşamlarını anlamak ve okuyuculara ilham vermek amacıyla, hangi rutinleri uyguladıklarını ve yaratıcılıklarını nasıl beslediklerini araştırır. Kitap, herkesin benzersiz bir iş yapma tarzına sahip olduğunu ve yaratıcılığın herkes için farklı bir anlam taşıdığını vurgular. Örneğin, bazıları sabahın erken saatlerinde çalışırken, bazıları gece yarısı ilham alır. Bazıları izole bir ortamda çalışırken, bazıları kalabalık bir ortamı tercih eder. Kitap, yaratıcı bir yaşam tarzı sürdürmek isteyen herkes için ilham verici bir kaynak olabilir.