Kültürleme üzerine güzel bir inceleme. Algı yönetimi, alıştırma, duyarsızlaştırma, normalleştirme için sinemanın nasıl kullanıldığını epeyce dalga geçerek anlatmış. Okuduğum en gerçek en eğlenceli kitap. Bundan sonra benim için tüm amerikalılar dünyadan haberi olmayan küçük Teddy Bear lardan ibaret :))
Birkaç kere başa dönerek okumayı başardım. Aslında psikolog ve psikiyatristler için ders kitabı niteliğinde. Ama yazarın diline alışkınsanız kavramanız daha kolay oluyor.
Beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap. Özellikle düğümlere üfleyen kadınlar ve ağrının derinliği gibi efsane kitaplarıdan (benim için gerçekten efsane, ikisini de bitirdiğimde işte budur dedim) sonra bu kitabı nasıl okuyayım ne anlayayım niye yazılmış bilemedim. Yine de asla kötü demiyorum. Belki sorun bendedir
Rüya da yaratılan soyut geçişleri algılamakta zorlandım. Bu nedenle Kabus Rüya dan daha fazla heyecanlandırdı beni ve okuttu kendini. Rüya okuması daha zor bir kitap
Bence yazarın en muazzam kitabı. Gelecek öngörüsü gibi okumamak elde değil. Gerçek hayattaki insanların hikaye içinde yer alması sanki deşifre edilmesi gereken bir metinmiş havası yaratıyor. Ne kadar incelerseniz inceleyin nasıl okursanız okuyun, hiç bir zaman hikayeye tam olarak hakim olamıyorsunuz. Şimdiye kadar iki kere okudum. Sanırım bir kaç kere daha okuyacağım
