Dune: Bu külliyatın ilk sayfasından itibaren kendinizi sonsuz çölde bir kum taneciği gibi hissediyorsunuz. İçinde bulunduğunuz dünyaya hayranlıkla bakıyor, her saniyesinin değerini biliyorsunuz. Sebebi ise çok açık: koca çölde bir kum tanesinin yerini bile değiştiremeyeceğiniz gerçeği. Bu vahşi dünyada her şey gözünüzün önünde oluyor. Hayal gücünüzü sonuna kadar kullanıyor, içinizden kitabın gidişatını tahmin etmeye çalıyorsunuz. Her seferinde Frank Herbert sizi ters köşe ediyor ama sizi bu eğlenceden de mahrum bırakmıyor. Dune sizi çölde bir kaşık suya mahrum bırakacak, içindeki entrikalarla, her saniye artan tempo ile kitabı elinizden bırakamayacak, bazı acı gerçeklerle günümüzün sorunlarına tekrar kafa yormanı sağlayacak. Dune çöle düşen bir hanedanlığın yıkılışı, yükselişi ve sıcak kumlardan bir mesihe dönüşen Muad'dib'in efsanesi.