Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Totem: Kutsal sayılan herhangi bir şey. Tanrılar, putlar, uğur getiren eşyalar, dilekler, dua, kara kedi,13 sayısı vs. totemdir. Olması istenen dileklerin, kutsal varlıklar aracılığıyla yerine gelmesi için totemler devreye sokulur. Totem yapabilmek için, şans getirdiğine inanılan bir sözün söylenmesi ya da hareketin yapılması gerekir. Sözlü
68
Başında dikenli bir taç var ve sivri bir diken gözlerinden biri çıkarmış. Her şeye kadir ve bağışlayıcı İsa Efendimiz. Meşalenin ışığının şeytan çıkarıcının gözleri önüne serdiği, bir Olmek piramidinin tepesindeki çarmıha gerilmiş İsa'nın yüzü. Kalabalığın ölüme terk ettiği İsa. Fakat İncillerdeki İsa değil o, iyi yürekli çoban değil, hayır, yüreği kendisini katleden, yolunu şaşırmış insanlar için merhametle dolu Mesih değil. Bu İsa, çarmıhta kıvranarak uluyan ve Tanrı'ya sövüp sayan bu yaratık, Şeytan'ın ta kendisi. Olmeklerin belası.
Sayfa 167 - Pegasus
Reklam
Deha,dikenli bir taç,yaratmak daima ıstıraplı...Fakat yaratamadan ıstırap çekmek daha dayanılmaz bir çile.
Kalabalıklar içinde yalnızım.
 Ben hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Her gece çaresizce döktüğüm gözyaşlarını haketmedim hiçbir zaman. İçimdeki dinmeyen boşluk , dinmeyen ızdırap. Neyin bedelini ödüyorum bilmiyorum. Rüzgâr sert yönden esip; ordan oraya savurdu durdu işte. Gönlümün sükunet , huzur dolduğu bir günüm olmadı. Ben büyüdükçe ; gülmeyen yüzleri gördüm, dikenli
Deha, dikenli bir taç, yaratmak daima ıstıraplı... Fakat yaratamadan ıstırap çekmek daha dayanılmaz bir çile. Yahut kalbinden ve kafasından doğacak bütün varlıkların, zinde ve gürbüz de olsalar, öldürüleceğine inanmak ve onları doğmadan boğmak...
...Süsen kokuyordu, su kokuyordu, sevda kokuyordu. Dikenli güllerden bir taç gibi, Shakespeare'in Kleopatra'ya söylettiği gibi, beni çepçevre kuşatan düşünce: O happy horse, to bear the weight of Antony!
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Gökyüzü bir bataklık gibi çamurlu ve derindi. Dikenden dev bir taç gibi dikenli tellere sarılmış genç bir adam vardı. Onu çözerek kucağıma aldım. Toprağın çok üzerinde birlikte diz çöktük. Sadece sıradan bir gündü. 1918'de.
Ben de kırbaçlanmaları ve dikenli taç giydirmeyi ve son­ra çarmıha germeyi filan, bütün o bok püsürü okudum ve aslında çok da fena olmadığını dikizledim. Pikapta muh­ teşem Bach çalarken gözlerimi kapadım ve marizleme ve çivileme işine yardım ettiğimi, hatta yönettiğimi, Roma’da son moda olan togalardan filan giydiğimi dikizle­dim. Yani Staja 84F’de zamanımı tamamen boşa geçirmi­yordum ve Müdür, dine filan merak saldığımı duyunca çok sevindi, umudumu buna bağlamıştım.
Annelik özgür seçimin, aşkın, esrikliğin, cüretkar tutkunun meyvesi olduğunda, böyle bir durumda toplumun intikamı hazırdır: O meyvenin ürünü olan masum bir başa dikenli taç giydirip, alnına o iğrenç hakareti kanlı harflerle kazımak: piç! Şu bütün erdemleri kendine mal etmek isteyen evlilik, anneliğe karşı işlediği suçlardan dolayı sonsuza dek aşkın krallığı dışında kalacaktır.
Düşünce dikenli bir taç. İsa'dan Gandi'ye kadar Tanrıya nispeti olan her ulu Tanrıların hışmına uğradı. Tanrıya nisbeti olmadan Tanrıların hışmına uğramak, hazin.
177 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.