Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dila Gülkan

“Beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.„
Reklam
“Yalnızca seninle konuşmak istiyorum. Sana ilk defa her şeyi söylemek istiyorum; bütün hayatımı bilmelisin, o hayat ki, hep senindi ve sen onu asla bilmedin.„
“Şimdi artık benim için yalnız sen varsın dünyada, yalnızca sen, benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen sen, bu arada hiçbir şeyden haberi olmayanı oynayan veya her şeyi ve herkesi alaya alan sen. Evet, yalnızca sen, beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen.„

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dila Gülkan
@dilaglkn·Bir kitabı okumaya başladı
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig
8/10 · 225bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
"...dünyanın kendisi kötü bir düştür."
Olay 1950'lerde edebiyat öğrencisi Esther Greenwood'un başından geçiyor. Kitabın yarısına kadar her şey bir gençlik romanı, eğlenceden ibaret gibi görünse de kitabın diğer yarısında karakterin yaşadığı depresyon ve bunun sonuçları yüzünüze çarpıyor. Plath'in yaşadığı bunalımın bir kısmını bu kitapta görebilmemize rağmen bu depresyon hali ve psikolojik tahlil çok yüzeysel anlatılmış. Sonu tam bağlanmamış. Lakin yine de kaleminin güçlü olduğu su götürmez bir gerçek. Özellikle "sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düştür." sözü ve "incir ağacı" benzetmeleri Plath hakkında pek çok bilgiyi bize veriyor ve etkileyici bir dille bize aktarılıyor. Okurken kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz veya yüzeysel bulup beğenmeyebilirsiniz. Eğer Esther gibi bunalımla yüzleşen, savaşan biriyseniz (özellikle sırça fanus ve incir ağacı benzetmelerinde) kim bilir belki benim gibi bu kitapta kendinizi görürsünüz.
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,6bin okunma
Reklam
“Her daim ucunda tombul, mor bir incir gibi eşsiz bir gelecek beni çağırıyor, göz kırpıyordu. İncirlerden biri, bir eş, mutlu bir yuva ve çocuklardı. Bir başkası, ünlü bir ozan, öteki parlak bir profesör, biri şaşırtıcı editör Ee Gee, öbürü Avrupa, Afrika ve Güney Amerika, biri Constantin, Socrates, Attila ve garip adları değişik meslekleri olan daha bir yışın âşık, bir başkasıysa Olimpiyat takım ampiyonu bir kadındı. Bu incirlerin üzerinde ve ötesinde, ne olduklarını pek çıkaramadığım bir sürü incir daha vardı. Kendimi dalların çatallandığı noktada otururken görüyordum. Ve incirlerden hangisini seçeceğime bir türlü karar veremediğim için açlıktan ölüyordum. Hepsini ayrı ayrı istiyordum incirlerin, ama birini seçmek ötekilerin hepsini kaybetmek demekti. Ve ben orada karar veremeden otururken incirler buruşup kararmaya başlıyor ve birer birer toprağa, ayaklarınım dibine düşüyorlardı.„
“Romalı bir düşünüre nasıl ölmek istediğini sorduklarında damarlarını ılık bir banyo içinde kesip açacağını söylemişti. Bunun kolay olacağını sanıyordum. Küvete uzanıp bileklerimde çiçeklenen kızıllığın berrak suyun içinde dalga dalga kabarışını izleyerek gelincik rengi köpüklerin altına kayıp uykuya dalacaktım. Ama iş bunu yapmaya gelince, bileğimin derisi öylesine beyaz ve savunmasız göründü ki gözüme, bir türlü yapamadım. Sanki asıl öldürmek istediğim şey o derinin altında ya da baş parmağımın altında atan o ince mavi damarda değil, başka bir yerde, daha derinde, daha gizli ve ulaşması çok daha güç bir yerdeydi.„
“Bayan Guinea’ya minnettar olmam gerektiğini biliyordum, ama hiçbir şey hissedemiyordum. Bayan Guinea bana bir Avrupa ya da dünya turu bileti vermiş olsaydı da zerrece farketmeyecekti. Çünkü nerede olursam olayım -bir gemi güvertesinde, Paris’te bir sokak kahvesinde ya da Bangkok’da- hep aynı sırça fanusun altında kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım.„
“Joan’un yürüyüş izni vardı, Joan’un alışveriş izni vardı, Joan’un kente inme izni vardı. Joan’la ilgili tüm haberleri sevinçle karşılıyor görünüp aslında küçük, acı bir yığın halinde biriktiriyordum. Joan benim eski, en iyi halimin, peşimi bırakmayıp bana işkence etmek için özellikle yaratılmış parlak bir kopyasıydı.„
“ 'Bütün bu olanlara kötü bir düş gözüyle bakacağız.' Kötü bir düş. Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düştür. Kötü bir düş.„
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath
7.8/10 · 11,6bin okunma
Dila Gülkan
@dilaglkn·Bir kitabı okumaya başladı
Suyu Geçiş
Suyu GeçişSylvia Plath
7.3/10 · 274 okunma
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.