Çok akıcı bir dille yazılmış, sürükleyici bir aşk destanı... Mahmut Han’ın atının kaçıp Ahmet’in kapısına gelmesiyle başlıyor hikaye. Adetlere göre kapıya gelen at geri verilmez o at o kişinin kısmetidir can verilir ama at geri verilmez. Mahmut Han bunu pek tabii bilir ama atı istemekte ısrarcıdır. Ahmet ve Sofiyi hapse attırır. Arada gelişen olaylar neticesinde Mahmut Han’ın kızı Gülbahar ve Ahmet birbirlerine aşık olurlar. Fazla detaya girmeden özetlemek gerekirse Mahmut Han bu birlikteliğe karşı çıkar. Gülbahar Ahmet’i hapisten çıkarmak için yanlışa düşer, Mahmut Han son çare Ahmet’e Ağrı dağının zirvesine çıkıp ateş yakarsan kızımı sana veririm der. Birbirlerine kavuşurlar kavuşmasına ama sonrası tam bir trajedi. Bir solukta okunacak merak uyandıran bir destan.
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,4bin okunma
Albert Camus’nün en iyi eserlerinden diyebilirim. Absürdizm ve hümanizmi her satırda hissettiren bu eser okurken aslında hayatı fazla mı ciddiye alıyorum ? sorusunu akıllara getiriyor zannımca. Ancak ana karakter Meursault biraz fazla umursamaz. Bunu kitabın ilk satırından dahi hissedebiliyoruz. “Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum” diyor Meursault. Annesinin ölümüne bu kadar kayıtsız kalması ,cenazeyi almaya gittiğindeki rahat tavırları ,hikayenin geri kalanında nefsi müdafaa için öldürdüğü bir yabancının onu ipe götürmesine kadar uzanıyor. Kitabın ismi öldürüğü yabancıdan mı yoksa dünyaya olan yabancılığından mı geliyor düşünmek lazım. Kesinlikle okunması gereken edebi bir eser.
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,8bin okunma