Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur

Nur
@dionysosia
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor Ahmet Selçuk İnan
Reklam
Zeki Kayahan Coşkun'un öte bir yazısı.Evet hakikaten bu zamanın ötesinde.Son kısım Issız Adam'dan alıntı. acının dağlandığı anlar vardır… aramaya gerek yok, o gelir bulur… beraber gidilen bir lokantanın kapanması bile üzüntüdür… veyahut lokantanın yerine dükkânı çiçekçinin tutması… gözyaşından çorba olmaz ama… dilin, damağın yanar
"Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir; ümit, uyku ve gülmek." demişti Kant. Bir yerlerde bir şeyleri ümit etmeye, kaç yaşında olursak olalım uyursak geçeceğine inanmaya ve her ne yaşarsak yaşayalım, mağrur gülümsemeye devam edeceğiz. Etmeliyiz çünkü. Daima.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnızlık kaderdir. Her insanın hayat yolunun bir yerlerinde, pusu kuran bir yalnızlık vardır. Kaçamaz insan, bununla yaşamak zorundadır. Çünkü doğduğumuzdan bu yana münferit hayatlar yaşarız. Birileri girer çıkar hayatımıza ama bilirsiniz, hiç bir mezar iki kişilik kazılmaz.
“Yalnızlığımız dünyayı dolduracak kadar büyüktür. Acımız, acıların beyidir. Aşkımızın benzeri ve tekrarı yoktur. Ayrılan herkesin kederi bizde birikmiştir.”
Reklam
Hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ızdırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir şeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum. Çünkü ruhi varlığımız hazla kederin muvazenesine istinat eder. Bir Tereddüdün Romanı/Peyami Safa
"Tutunmaya değer olan, sana tutunup bırakmayacak olandır." Rupi Kaur/Süt ve Bal
Anlaşılmak, insanın en büyük zaafı, yanılgısı ve yarası.
"Belkilere hayallerini sığdıramazsın Yuri. Sonra o belkiler keşkeye dönüşür ve her nefes alışında içini paramparça eder.''
Ellerin, ellerin ve parmakların.. Bir nar çiçeğini eziyor gibi...
Reklam
İçinde kaybolmayı mutluluk algıladığım günler. Savrulma, sistem dışı olma ve hızından, yönünden, dışarıdalığından memnun olma günleri. İtildiğin yerde, oraya itilmiş başkalarını da bulma günleri. Kalabalık tanıma günleri. Tanıma, anlama ve anladığını sevme günleri...
Uyum ne zor. Kendin olmayı kolaylaştıran enerjiyi, anı hissetmek ne zor. Kurgulanmamış temas bulmak ne zor. Bedelsiz anlaşılmak ne zor. "Herkese yabancıyım" hissiyle barışmak ne zor.
Uzun soluklu bir 'iyi'yi başlatacak herhangi bir 'yeni'ye hiç bu kadar ihtiyacım olmamıştı.
Dünyada olmak, harika bir "her şeye hazırlıksız oluş" serüveni.
Şimdi senin o durgun ve her şeyden çekilmiş halini, bir yaşam tembelliği zannediyorlar.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.