Nur
@dionysosia
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
İzmir
12 Nisan
53 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Arzuladığım bir yer var, oraya varmak imkansız.Oradan uzaklaşmak mümkün, fakat uzaklaşamıyorum,uzaklaşamıyorum... Bir kuvvet, karşı koyamadığım bir çekim kuvveti beni o tarafa çekiyor, sürüklüyor.Kendiliğinden, rızam olmadan çekip götürüyor, bana ciğerlerimden kopan kan pıhtılarını ona göstermemek, onun bakışlarından ebediyen saklamak için güle güle yutturuyor..
Sayfa 12
Ah, anlatamıyorum, anlatamıyorum;kalbimin ince bir damarının koptuğunu, ruhumun bir hüzün örtüsüne büründüğünü açıklayamıyorum ki..
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Yalnızlık Ömür boyu..
Benim yaşımda yalnız yaşamanın ne olduğunu bilemezsiniz. Akşamüstü, evde, ateşin karşısında, yalnızlık, o vakit bana öyle gelir ki ve yeryüzünde yapayalnız, meçhul şeyler, belirsiz tehlikelerle çevrili, müthiş surette yalnız ve tanımadığım komşumdan beni ayıran duvar, penceremden gördüğüm yıldızlar kadar onu benden uzaklaştırır. Beni humma ile karışık derin bir korku sarar ve duvarların sükutu beni dehşete düşürür. İçinde yalnız yaşanan odaların sessizliği ne kadar derindir ve ne kadar korkunç! Bu yalnız vücudun değil, ruhun etrafını da çeviren bir sükuttur ve mobilyalardan biri çıtırlayacak olsa, insan iliklerine kadar titrer;çünkü bu ıssız odada hiçbir gürültü memul(tasarlanan, umulan) değildir.
Sayfa 34 - Ötüken
Okur Takip Önerileri
"Soluğunun balını çeken ölümün gücü, yetmemiş güzelliğini almaya"
Sayfa 357 - Epsilon
Ölülere acıma, Harry. Yaşayanlara acı, her şeyden çok da, sevgisiz yaşayanlara.
Sayfa 658
Ayrılık öncesi aksar her zaman. Boş boş bakılır dolu gözlerin içine. Sırıtılır, el sıkışılır, sigara içilir. Üst üste. Aynı şeyi yapar dururuz, aynı hareketi, aynıyı yenilemektir elimizden gelen. Bahar havasında vagonların penceresi açılır. İçeriye ölüm esiyor. Yenisi, yenilenecek olanı. Baharın mavisinde ölmeliyim.
Sayfa 44 - Metis
Hala hatırladığın biri varsa, gerçekten yalnız değilsin demektir.
Yalnızlık böyle olmaz söyleyeyim. Yalan söyler çoğu şair, yalnızlık berbat bir şeydir. İnsanın özleyecek dahi kimsesi yoksa işte o zaman gerçekten yalnızdır. Özlediğin hatırladığın biri varsa yalnız sayılmazsın. Hala düşündükçe içiren, uzaklara daldıran biri varsa aklında, kendini şanslı say.
Birisini eleştirmeye kalkıştığında şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma.
Sayfa 1
Ayrıcalıklı, kaçamak bakışlarla insan yüreğine yaptığım isyankar yolculukları istemiyordum artık.
Sayfa 2
Aşığın psikolojisi ne kadar esrarlı ve karışık bir şeydir!
Sayfa 241
Çocukluktan itibaren bize, bazı şeylerin iyi, diğerlerinin ise kötü olduğu söylendi. Bunlardan bahseden kişiler, kendi hareketlerinin izlerini bizde bıraktılar. Bu fikirleri, aynı şekilde izlemeye ve bu kişilerle aynı şeyleri yapmaya, aynı tutkuları paylaşmaya alıştık. Artık her şeyi gerçek değerleriyle değil, insanların gözünde tuttukları değerle yargılamaktayız.
Sayfa 109
Hatta şu anda, içinde derin bir eziklik hissediyordu, hani yazgının en belirleyici anları, size dokunmadan burnunuzun dibinden geçip gider ve sizi solmuş yapraklardan oluşan bir burgacın ortasında bırakırlar ya, işte o yiten korkunç ama dev fırsat duygusunu hissediyordu.
Sayfa 90 - İletişim
Böylece yürek yiğitçe ve tatlı arzularla çarpmaya başlar ve insan kendisini az ötede bekleyen harikulade şeylerin umudunu tadar; gerçi o şeyler henüz uzaktadır ama bir gün onlara ulaşacağı kesin, tartışmasız bir biçimde kesindir.
Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasındaki bir kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder. İşte o zaman, bir şeylerin değişmiş olduğunun ayırdına varırız, güneş eskisi gibi kıpırtısız değildir, hızla hareket etmektedir; ne yazık ki,henüz bakmaya bile fırsat bulamadan,onun ufkun ucuna doğru hızla kaydığını, bulutların da gökyüzündeki mavi koylarda hareketsiz durmadığını,birbirlerinin üzerine çıkarak kaçtıklarını, iyice acele ettiklerini görürüz; zamanın geçtiğini ve günü gelince yolun zorunlu olarak son bulacağını anlarız.
Sayfa 49 - İletişim
Her seferinde ciddi sorunların nüks etmesine neden olduğu için doktorların kavun yemesini yasakladığı açgözlü obur gibi davranmamak gerekir.Kavunu yiyemiyordur çünkü doktorlar, bunu yaparsa öleceğini söylemişlerdir ama o, bu ihtiyaç karşısında kıvranır. Herkese bundan yakınır. Kavunları hiç olmazsa koklamak ister. Kavun yiyebilenlerin ne kadar mutlu ve şanslı olduklarını düşünür. Aynı şekilde kişi de yalnızca, aylak hayattan, bomboş bir zihnin kendini yiyip bitirdiği bu sefil durumdan, saçma ve çapsız kaygıların kurbanı olmaktan nefret etmekle kalmamalı, aynı zamanda aylaklık haline imrenmekten hatta bahsetmekten bile vazgeçmelidir. Bizi avareliğe iten dostlar ve zevklere diş bilemeliyiz. Kısacası sadece hastalıktan değil hastalığı nüks ettiren kavundan da nefret etmemiz gerekir.
Sayfa 98
Yıllardan beri hep bu anı, gerçek yaşamının başladığı bugünü beklemişti.Harp Akademisi 'nde geçen kasvetli günleri düşündüğünde sokaktan geçen ve mutlu olduklarına inandığı özgür insanların seslerini duyduğu hüzünlü etüt akşamları aklına geldi. Aynı zamanda karakışta, ceza karabasanının kol gezdiği buzlu odalardaki uyanışlarını ve günlerin saymakla bitmeyeceğini düşündüğünde içinde saran endişeyi de anımsadı.