Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derya Yiğit

Derya Yiğit
@dryygt
8 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İnsanın sevdiğine sahip olma tutkusu aşkın kendinden ağır basmaya başladığı an, bu aşk değildir artık. Aşk yaşamdan güçlü olamaz, özgürlükten yoksun olarak da varlığını sürdüremez........ Aşka, tüketilecek, sahip olunacak ya da teslim olunacak bir nesne gözüyle bakildigi zaman nefret de ortaya çıkar.
Reklam
Çocuk "sahibi" olmanın totaliter olmamasi ancak tek koşulda mümkündür. Yaşamın mucizesinin, yaşamın benzersizliginin farkında olmaktır bu koşul. Çocuk hangi sebeple dünyaya getirilmiş olursa olsun, yaratılan varlığın bizimle pek az ilişkisi olduğunu kavramının yeterlidir. Bir bakıma, gökteki bulutlar kadar, kelebekler kadar, mevsimlerin değişmesi kadar bizden bağımsızdır cocuk. Hayatın sayısız mucizesinden biridir. Bize düşen çocuğu kollayıp büyümesine yardımcı olmaktır, ona buyurmak degil.
Uyuyamayan, uykusuzluk hastalığı çeken kişiler, karanlığın getirdiği sınırsız özgürlük ve gerçeklikle baş edemeyen kişilerdir aynı zamanda. Bu insanlar, gün boyunca, her şeyi izlemekle oyalanirlar. Oysa gece artık izlenecek bir şey yoktur. Sadece, yaşamın o belirgin sesi duyulur içten içe. Gündüzden soyutlanıp, kurtulmuş olan anlamsızlık, artık saklı değildir. Hayatta olma bilinci kendini daha güçlü bir şekilde hissettirir geceleri, ölümün varlığı da öyle. "Yaşamın anlamı" gece duyumsanır ve sorgulanır. Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz. Yaşam, gecenin konusudur.
Sayfa 21 - İletişimKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Derya Yiğit

Derya Yiğit

, bir kitabı okumaya başladı
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf
8.6/10 · 10bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
74 günde okudu
Çocuklar için Beş Sevgi Dili
Çocuklar için Beş Sevgi DiliGary Chapman
8.8/10 · 967 okunma
Reklam
Eşyaların gücü içlerinde birikmiş hatıralar kadar, bizim hayal ve hatırlama gücümüzün cilvelerine de bağlıdır elbette.
Sayfa 305Kitabı okudu
Göğüs kemiklerindeki kırıklardan ve alnındaki cam kesiklerinden başka; güzel vücudunda, hüzünlü gözlerinde, harika dudaklarında, pembe büyük dilinde, kadife yanaklarında, sağlıklı omuzlarında, boynunun, göğsünün, ensesinin, karnının ipek teninde, uzun bacaklarında, her görüşümde bir an beni gülümseten ayaklarında, uzun, incecik, balrengi kollarında, ipek teninin üzerindeki benlerde ve kumral küçük tüylerde, kalçalarının yuvarlaklığında ve her zaman yanında olmak istediğim ruhunda hiçbir hasar yoktu.
Sayfa 457Kitabı okudu
Kemal'in ailesi, dostları benim aileme, yakın çevreme; gittiği, yaşadığı yerler de benim gittiğim, bulundugum yerlere çok benzer. Sonra ama hem ben hem Kemal yaşadığımız sınıftan, çevrelerden dışarı itildik: Bir anlamda sınıfımızın dışına düştük. Kemal, Füsun'a olan aşkı yüzünden; ben, edebiyat sevgim ve siyasi durumlar yüzünden. İkimiz de pişman değiliz.
Sayfa 502Kitabı okudu
Ama en mutlu anı işaret ettiğimizde, onun çoktan geçmişte kaldığını, bir daha gelmeyeceğini, bu yüzden bize acı verdiğini de biliriz. Bu acıyı dayanılabilir kılan tek şey, o altın andan kalma bir eşyaya sahip olmaktır. Mutlu anlardan geriye kalan eşyalar, o anların hatıralarını, renklerini, dokunma ve görme zevklerini bize o mutluluğu yaşatan kişilerden cok daha sadakatle saklarlar.
Reklam
Yazarın Belleği
Ve tabii fark etmişsinizdir sevgili okur, benim birçok 'şu an'ım var. Örneğin şu anda siz beni okuyorsunuz ve beraberiz. Ve ayni zamanda, şu anda henüz yaziliyorum ve aşağıda büyük bir boşluk var. Dolayısıyla geleceğe sesleniyorum. Bir de öbür zamanlarım var: kapalı durdugum anlar... Biliyorum, ben bana bakıldığında, okunduğumda varolabiliyorum sadece. Gerisi üst üste değen metinlerin karanlığı. Sürekli Araf!
Sayfa 113Kitabı okudu
Dondu Ülkü, gözlerine saplanmış bakışlardan kaçarcasina indirdi gözlerini, Selim'in düğmesine odakladı ama emindi Selim'in bakışları bir an bile kendi üzerinden çekilmemişti. Eger bir şeyler söylemezse, bu yakınlığı deforme etmezse bayılacak gibi hissetti Ülkü ve bakışını ona kaldırmadan hafifçe bedenini ondan uzaklaştırırken "Ne zaman döndünüz?" dedi. "Şimdi," dedi Selim. Gereksiz konuşmaları kesip atan, yıkıp gecen bir tonda ve netti. Ve sustular. Müziğin ritminde birbirlerine aktilar.
Sayfa 532Kitabı okudu
Yürüdüler... sokakları geçtiler... Ülkü geriye dönmemek, Selim'e bakmamak icin tuttu kendini hep ve Selim hızını arttırıp onu kendine çekip kollarına almamak için... İnsanın kendini tutmak zorunda kalacağı duyguları daima zihni tutuklardı. İkisi de birbirlerine tutukluydu.
Sayfa 480Kitabı okudu
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.