Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Füruğ! “keşke bir güvercin olsaydım,bu dünya sevmek için çok küçük”
Aydınlıktan korkanlara inat yaşadı. Kısacık ömrüne başkaldırış, çocuk özlemi, aşk, tutku,bir çok kadına ilham kaynağı olacak şiirler,eserler bırakmıştır. Ailesinin istediği hanım kız, eşi için sadece yemek pişiren bir robot, devletin zorla dayattıklarını kabul eden korkak olmadı. Gerek ülkemize gerekse dünyanın bir çok yerindeki ataerkil toplumların, dayattığı zorbalıklara dik duruşu ile kadınlar için tarihi bir isim olmuştur. Kadınların daha iyi bir yaşamı hak ettiklerini savunmuştur. Şiirlerinde sadece isyan yok! ‘‘umut’‘ ve ‘‘özlem” öylesine yalın ifade edilmiş ki hayran olmamak elde değil. Acılarını kalemiyle hafifletmeye çalışmış füruğ… Kendisini reddetmiş babasının soy ismi ile anılmasını samimi bulmuyorum. O sadece ”Füruğ” benim için… Füruğ şiir sevgisini şöyle dile getirmiş; ‘Ben, ruhum memnun olduğu zaman mutluluk duyuyorum ve şiir benim ruhumu memnun ediyor… Şayet insanların elde etmek için çırpındıkları bu güzellikleri bana verseler ve karşılığında şiir söyleme yeteneğini benden alsalar intihar ederi Kadınların iyi bir şair, yazar olmadığını savunanlar acaba yerli veya yabancı şairleri araştırmış mıdır ? Şiirlerinden ALINTI “arsızlıkla damgalanan boş kinayelere gülen bendim kendi varlığımın sesi olayım istedim yazık ki ‘kadın’dım” -------------------- ‘‘Yeniden merhaba diyeceğim güneşe Gövdemde akan nehirlere Bulutlar gibi uzayıp giden düşünceme Benimle birlikte kuru mevsimlerden gecen Bahçemdeki ağaçların hüzünlü büyümesine Gecenin kokusunu hediye eden kargalara”
1914'te Lenin, Alman Sosyal Demokratların savaşı desteklediklerine ilişkin haberleri okuyunca, bunları Alman hükümetinin yanlış bilgilendirme seferberliğinin ürünü sayıp ciddiye almadı. Ama haberlerin doğru olduğunu anladı­ğında geçirdiği sarsıntıyı atlatınca, hemen kağıda kaleme sarılıp İkinci Enternasyonal'in ölmüş olduğunu yazdı ve onun yerine, devrimci işçi partilerini kapsayan yeni bir enternasyonalin kurul­ ması çağrısı yaptı. 1914'te bu talep ancak propaganda niteliğinde olabilirdi. Yine de Lenin, başarılı bir devrimin verdiği yetkeyle, yeni bir enternasyonal için yaptığı çağrı için gerekli desteğe üç yıl içinde kavuştu ve bu örgüt nihayet Mart 1919'da Komintern olarak kuruldu.
Reklam
Budizm
Siddhartha Gautama (MÖ 563-482) Hindistan'da bir soyluydu ve yazılı kayıtlara göre diğer insanların çektikleri acıları görünce keşiş oldu. Hinduizm, reenkarnasyonu her bir hayattaki davranışların belirlediğini savunurken (karma), “Buda” Gautama (aydınlanmış olan) bu sonsuz döngüden kurtulmak ve nirvanaya (nisyan) ulaşmak için insan hayatının kullanılabileceğini ileri sürdü. Ardından büyük yolculuklar yaparak insanları “Sekiz Aşamalı/Katlı Asil Yol"una yönlendirdi. Başka Buda'lar ve diğer insanları yönlendirebilmek için şahsi nirvanalarını erteleyen bodhisattvalar onu takip eti. ... Özellikle Çin bu öğretiyi oldukça benimsemiş ve Lao Tzu ve diğer Taoist bilgelerin uygulamalarını katarak Zen Budizmini ortaya çıkarmıştı. Günümüzde dünya genelinde milyonlarca takipçisi vardır.
Özgürlük kazanılır.
Sömürge devrimleri neden başarısız oldu? Troçki’nin ilk olarak Rus Devrimi’nin niteliğini açıklamak üzere geliştirdiği sürekli devrim teorisi bize bir yanıt sunuyor. Milliyetçi burjuvazi bocaladı çünkü toprak-sermaye özel mülkiyetini temel alan bir toplumsal düzenle güçlü bağları vardı. Sömürge yönetimini tehdit edecek ölçüde güçlenen kitlesel işçi ve köylü hareketleri, yerli toprak ağaları ile kapitalistlerin mülklerini ve iktidarını da tehdit ediyordu. Sınıfsal içgüdüleri böylece milliyetçi liderleri ya hareketi dizginlemeye ya da onu ezmek amacıyla karşı-devrime katılmaya itiyordu. Bu geçmişten gelen bir dersti: Kitlelerin kurtuluşu yine kendi elleriyle olmalıdır. Özgürlük asla verilmez, onu kazanmak gerekir.
Devrim
devrim sözcüğü kulağınıza hoş geliyor, değil mi? ama hiç de öyle değildir, inanın bana. devrimin ne olduğunu bilmek ister misiniz? kan, bağırsak ve delilik, yolunuza çıktığı için ölen çocuklar, dünya-dan habersiz yavrular, yanınızdaki kaltağın, hatta karınızın gözünüzün önünde kasaturalanıp ırzına geçilmesidir, bir zamanlar miki fare filmlerine
Ülkemizde Cumhuriyet’ten sonra Kürt kimliği inkar edilip Selahaddin Eyyubi gibi dünya çapında tanınan bütün tarihi Kürt kişilikleri Türk saydıkları halde Selahaddin’in ismi herhangi bir okul, hastane, üniversite, sokak, cadde, köprü vs. verilmedi. Çünkü Selahaddin Kürt’tü (Çevik, 2016: 3). Ancak 2000li yıllardan sonra “Yeni Türkiye” anlayışının geliştiği ve Kürtlerin kimlik ve dil olarak nispeten realitelerinin kabul edildiği bu son yıllarda Selahaddin’in ismi özellikle Kürt bölgelerinde bir çok yere verilmeye başlandı.
Reklam
Dünya tarihi hakkında yazılan çoğu kitapta hakları yense dahi , bir şekilde Türklerin tarihine vurgu yapmak zorundadır.
Sayfa 16 - Kronik yayınlarıKitabı okuyor
İslam ya da Hristiyanlıktan çok daha eski bir dünya. Batı uygarlığı Dicle ve Fırat arasındaki o bölgeden çıktı. Hammurabi'nin adli yasasını yarattığı, dünyanın en eski hikayesi Gılgamış'ın, İlyada ve İncil' den bin yıl önce yazıldığı yer. Kahramanı M.Ö. 2750'lerde Mezopotamya kenti Uruk'ta hüküm sürmüş tarihi bir kral.
Troçki, o dönemde dünya kapitalizmini niteleyen “bileşik ve eşitsiz gelişme”den bahsediyordu. İleri teknoloji, büyük ölçekli sanayi ve modern şehirlerin hemen yanı başında okur-yazar olmayan köylülerin hâlâ elle çekilen sabanlara mahkûm olduğu köyler bulunuyordu. Üniversite öğrencileri, feodal savaş ağaları ile silahlı adamlarının yaşadığı şehirlerde komünist çalışma gruplarına katılıyorlardı. Ortaçağ’dan kalma kılıçlarını sağa sola savuran haydutlar, grev gözcülüğü yapan işçilere saldırıyordu. Bileşik ve eşitsiz gelişme, çevrenin tam ve yarı sömürge ülkelerinde en aşırı biçimini aldığından sınıf mücadeleleri sıklıkla bayağı etkili oluyordu. Meksika, İrlanda ve Hindistan’da yaşananlar çelişen örnekler sunar.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.