”güçlüsün, dünyayı yerinden oynatabilirmişsin gibi geliyor. gel gelelim dünyanın umurunda olmayan, hapisten farksız bu kasabada yaşamak zorundasın. sağa bak ağaç sola bak ağaç, gitmeyip de ne yapacaksın?”
- kasaba, 1997, nuri bilge ceylan
“35 yaşındayım… daha hiç bir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. ama kenarındayım o kesin; hem de en kenarında, bizim mahalle gibi… hayatta en çok askerliği sevdim. ben askerken çok sevda mektubu yazdım; başkalarına. çok mektup okudum; başkalarının. elin gariplerine de eziyet ettim. niye? çünkü ben şehirliydim. nüfusumda buranın adı yazıyor; ama şehir beni takmıyor…”
youtu.be/u9gM1TLmRdE
“ne çabuk dağılıyor benim düşüncelerim. ne kolay yıkılıyor benim inançlarım. ne kadar sık değişiyor benim kararlarım. ben her şeyi ne çabuk unutuyorum. ben her şeye ne çabuk alışıyorum.”
- yeditepe istanbul
...bütün sanat eserleri belleğe dayanır. Belleği billursu hale getirmenin, somutlaştırmanın araçlarıdır. Bir ağacın üzerindeki bir böcek gibi, sanatçı da asalak gibi çocukluğundan beslenir. Sonra biriktirdiklerini harcar, yetişkin olur ve olgunluğu da son noktadır...
- Bergman
deli gibi uykum var Nermin
gözlerimi tankerler boşaltıyor
gözlerini gözlerimden al
beraber bir şeylere bakalım
elimden hiçbir şey gelmiyor inan
elimi çabuk tutman lazım
ben ki
böbreklerimle hayata bağışlanmışım
anlamak istemediğim bir şey var gülüşünde
istimlak edilmiş gövden
ne kadar da kanlı duruyor sermayenin dişinde
böyle ru be ru
böyle eli belinde müteyakkız
sittin sene geçse anlaşamayız
beraber bir şeylere bakalım Nermin
bakmayalım hiç birbirimize
-Alper Gencer