Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
ahmetinkitaplari
ahmetinkitaplari
@elfbey
Lisans
İzmir
10 Haziran
60 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kargalar Meclisi çok heyecan verici bir şekilde bitmişti.Bitirir bitirmez Sahte Krallık'a başlamıştım.Kargalar Meclisi'nden daha güzel olacağını düşünmemiştim.
Kitaplarda en beğendiğim olay karakterlerin beyinlerini kullanmaları.Kargalar Meclisi ve Sahte Krallık'ta bu durum fazlasıyla karşılanıyor.
İlk kitabı okurken de Peaky Blinders havası sezmiştim.Sahte Krallık'ta olay örgüsü sadece sokaklarda geçtiği için ister istemez Kargalar'ı Peaky Blinders ,Fıçı'yı da Birmingham olarak düşündüm.
Kaz ve İnej ikilisine hayran olmamak elde değil.Favori ikililerimden oldular.Onları unutamam.Serinin 3.kitabı gelir mi gelmez mi bilemem fakat bu son bile bence tatmin ediciydi.Devam kitabı gelirse elbette daha iyi olur fakat yazarın aynı havayı yaratabilmesi kolay olmayabilir.
Önceki paylaşımımda da söylemiştim.Grisha üçlemesinde de etkileyici karakterler olsaydı kesinlikle daha çok beğenirdim.Sadece evrenin iyi kurgulanması yetmiyor.
Grishaların gücünü farklı boyutlara taşıyıp algılarını değiştiren "Jurda parem"i 30 milyon kruge karşılığında bulmak için Kaz,Inej,Jesper,Wylan,Nina,Matthias'ı bir araya geliyorlar.Hepsinin bir hikayesi ve acılı geçmişleri var.
Kaz ve Inej'i nasıl anlatsam bilemiyorum.Bu çifte bayılıyorum (çift değil diyen yoktur umarım).Kaz'ı okurken Thomas Shelby'yi düşünmemek elde değil.Zeki ve belalı.(En önemli nokta:ZEKA!).Inej gibi güçlü ve akıllı bir kadın nasıl okunmasın?Inej olmasa Kaz olmazdı.Kitap eksik kalırdı.
Jesper her kitaba renk katan maskot karakterlerden.Matt'i en başta sevmesem de ilerleyen sayfalarda fikrim değişti.Nina ise "jurda parem"in bulunmasına faydası olan kilit isimden. Gerçi her biri üzerine düşen görevlerini layığıyla yerine getiriyor.
Kitabın her sayfa aksiyon.Her sayfa nefes kesici.Bitiresiye kadar elinizden düşürmek istemiyorsunuz.
Yazarın yarattığı karakterlere hayran kaldım.Böyle sağlam karakterler üçlemede olsaydı daha başka olabilirdi.
Kargalar Meclisi'ni okumak için önce üçlemeyi okumanıza gerek yok.Evreni bu kitapta da tanıyabilirsiniz.Her yönüyle üçlemeden daha iyi.
Annaeligh önce annesini daha sonra sırasıyla 4 kız kardeşini kaybedince hayatında ardı arkası kesilmeyen yas dönemi başlıyor.Ada geleneklerine göre her kayıp için 1 yıl boyunca yasın devam etmesiyle peşi sıra gelen ölümler hayatlarından 5 yıl alacakken ablası,babası ve üvey annesi bu yas döneminden bıkıp normal yaşantılarına devam etmek isterler. Annaeligh ise yasa devam edip ölümlerin sebebini araştırmak ister.
İlk sayfalarda kitaptan polisiye havası aldım.Ölüm sebeplerinin araştırılması bu çizgide ilerleyecek diye düşünürken olaylar çok farklı yerlere gitti.Kurgu çok iyiydi.Özellikle son sayfalar nasıl bitti anlayamadım.Yalnız şunu belirtmem gerek:Kitabı korku/gerilim okur gibi okuyamadım.Karanlık bir tema olmasına rağmen beklediğim gerilimi alamadım.Çoğu okuyanlar yorumlarında korktuklarını yazmış fakat bunun abartı olduğunu düşünüyorum.Bence korkulacak hiçbir şey yoktu.Belki okurken gerilebilirsiniz.Ben bu hisleri yaşamasam da yine de sizi uyarayım.
Okur Takip Önerileri
Kitaplardan uyarlanan filmlere oldukça alıştık.Peki filmlerden uyarlanan kitapları hiç okudunuz mu?
İngilizcede bu tarz kitaplara "Novelization"yani romanlaştırma deniliyor.Hatta kelimenin tam anlamı "önce senaryosu sonra romanı yazılan filmler".
Çoğumuz yönetmeni(Guillermo del Toro) Suyun Sesi filmiyle biliyoruzdur.Yönetmenin 2006 yapımı "Pan'ın Labirenti" isimli filmini geçtiğimiz yıl izlemiş ve çok beğenmiştim.Basit bir biçimde anlatmak gerekirse film masalsı bir biçimde İspanya İç Savaşı'nı ele alıyor.Filmi bitirdiğimde boğazımda düğümlenen hüznü çok iyi hatırlıyorum.
Kitap,yazar Cornelia Funke tarafından kaleme alınmış.Filmden uyarlandığı için hayal dünyasını daha genişletebilecek bir kitap beklemiştim fakat kitap filmiyle birebir özelliklere sahipti.Kitabı okurken film senaryosu önümdeymiş gibi hissettim.Arada anlatılan masallardan sonra gerçekleri okuyup hikayenin asıl yüzünü de öğrenince gerçekler suratınıza tokat gibi çarpılıyor.
Kitabın içerisinde muhteşem çizimler var.Her birine bayıldım.Çevirisi de muazzamdı.
Bana kalırsa önce filmini daha sonra da kitabını okuyun.Kitaptan uyarlanan filmlerin önce kitabını okumayı tercih ediyorsak filmden uyarlanan kitapların da önce filmini izlemeyi tercih etmeliyiz.Bence asıl olan daha önemli.
Baş kahramanımız Taebis (masalcı) bir derviş misali onlarca şehir gezdikten sonra evine dönme kararı alır fakat döndüğünde vatanını bıraktığı gibi bulamaz.Masalcımız bir anda kendini zindanlarda ondan sonra da yol arkadaşlarıyla birlikte yollarda bulur.
Yolda onlarca farklı türden canlıyla karşılaşır.Bazılarıyla sulh içinde geçinirken bazılarıyla
