Van gogh’u, kısacık yaşamını adadığı resme bakışını, kardeşine her mektubunda çeşitli mekanları ve doğayı kendi sözcükleriyle tasvir edişini okumak eşsizdi. (Keşke çevirisini değil de kendi dilinden, kendi sözcüklerinden okuma şansım olsaydı.) Gündelik sıkıntılarına, dönemsel ruh hali değişimlerine, resimlerini satma ve hayatta kalma gayesine tanıklık etmek oldukça etkileyici.