Ve dahi namazın otuz dört kadar sünnetleri beyan olunur: 1. Misvak tutunmak, 2. İftitah tekbirinde ve vitrin Kunut tekbirinde ellerin(i) kulaklarına ve avretler omuz beraberine (hizasına) kaldırmak, 3. İftitah ve Kunut tekbirlerinde avuçlarını kıbleye teveccüh ettirmek, 4. Kıyamda ellerin(i) bağlamak, 5. Sağ elini sol eli üzerine komak, 6.
Sayfa 33
Annemi çok kınayamıyorum. Çok zor bir çocukluk geçirmiş. Ne çocukluğu! Çocukluğunu yaşayamamış bile. Daha dokuz yaşında evin küçük annesi olmak zorunda kalmış. Her şey ayıp, her şey günah'la, elâlem ne der'le büyümüş. Babam ise, ele güne ziyan vermediğin, kötülük yapmadığın, kimsenin rızkına, sevdasına, umuduna zarar vermediğin müddetçe, her şey mübah anlayışında yaşardı. Annem için hayat çok ciddiye alınacak bu dünyaya ait bir ders, babam için ise anı anına yaşanması gereken, hafif de alaya alınacak bir yolculuktu. Annem için Allah korkulup sakınılarak, babam için severek sığınılan bir güçtü. Kader, annem için mutlak suretle teslimiyetçilikle kabullenilecek ilâhi bir deneme, babam içinse sorgulanacak, iyiyse kucaklanacak bir dost, kötüyse inatlaşılacak bir düşmandı. Sevgi sözcükleri, omuzuna sarılmalar, el ele tutuşmalar anneme göre, ancak baş başayken yaşanması gereken yakınlaşmalardı. Babam ise kimseye dokunmayacak, rahatsız etmeyecek tüm temiz duyguların hissedildiği an doya doya yaşanması gerektiğine inanırdı. Gözyaşı da, kahkaha da, sevdiğinin elini tutmak, sarılıp yanağına bir buse kondurmak, saçını okşamak...
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Şimdi onları bir kenara bırakıp bana elini uzatmak ve elimi bir süre bu şekilde tutmak istemez misin?
Sayfa 149 - İndigo YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Annen yaşadığı sürece elini ona doğru uzatıyorsun, tutmak istiyorsun.
Sayfa 149 - Doğan KitapKitabı okudu
“Yakında buradan gideceğiz. Söz veriyorum.” “Bağlayıcı yemin mi ediyorsun?” Biraz dalga geçiyordum. Gitmemiz gerekiyordu. Griffin çenemi tutup gözlerimiz buluşuncaya dek başımı kaldırdı. “Seni seviyorum Cat. Seni güvende tutmak için her şeyi yaparım. İşte bu benim bağlayıcı yeminim.” Kalbim öyle vahşice kasıldı ki canımı yaktı. “Öyle söyleme.” Elini sırtımda hareket ettirmeye devam etti, her hareketiyle daha aşağıyı keşfediyordu. Zevk hissi tenime yayıldı, omurgamı titretti. Ona dayanarak eridim, karnımda sıcaklık birikiyor, beni içeriden dışarıya doğru ısıtıyordu.
Sayfa 307Kitabı okudu
''... Eleanor'un elini tutmak bir kelebeği tutmaktan farksızdı. Ya da atan bir kalbi tutmaktan. Coşkuyla nefes alıp veren canlı bir varlığı tutmak gibiydi. Ona dokunduğu anda onca zaman bunu yapmadan nasıl yaşadığını merak etti. Başparmağını avcunda dolaştırdı ve aldığı her nefesi hissetti. ... Eleanor'un eline dokunduğunda onu tanıyordu. Biliyordu...''
Sayfa 81 - Pegasus Yayınları
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.